ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

Şehirde yaşayanlar dikkat: Vücudunuz her gün savaşta olabilir!

Hüseyin Cihad Önal - | Son Güncelleme Tarihi:
Şehirde yaşayanlar dikkat: Vücudunuz her gün savaşta olabilir!

Zürih Üniversitesi ve Loughborough Üniversitesi'nden evrimsel antropologlar, şehir yaşamının insan biyolojisiyle uyumsuz olduğunu ve kronik stresin temel nedeni olabileceğini savunuyor. Araştırmacılara göre, vücudumuz hâlâ ilkel tehditlere karşı tetikte kalmaya programlı.

Kapat

HABERİN DEVAMI

Günümüz dünyasında kronik stresin hızla artmasının ardında, insan biyolojisiyle modern şehir yaşamı arasındaki uyumsuzluk yatıyor olabilir. İsviçre'nin Zürih Üniversitesi ile Birleşik Krallık'taki Loughborough Üniversitesi'nden iki evrimsel antropolog, Colin Shaw ve Daniel Longman, bu konuda dikkat çekici bir araştırmaya imza attı. Araştırmacılar, insan vücudunun hâlâ atalarımızın karşılaştığı ilkel tehditlere göre şekillendiğini, ancak günümüzde şehir hayatının getirdiği sürekli stres faktörlerine adapte olamadığını belirtiyor. Özellikle kronik stres, şehir yaşamının kaçınılmaz bir parçası haline gelirken, bu durumun insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri de giderek daha fazla gündeme geliyor.

Kronik stresin kökeni: Evrimsel uyumsuzluk

Kronik stres, araştırmacıların anahtar kelime olarak vurguladığı temel sorunlardan biri olarak öne çıkıyor. Shaw ve Longman, insan biyolojisinin binlerce yıl boyunca doğal ortamlarda geliştiğini, ancak teknolojinin ve şehirleşmenin hızla ilerlemesiyle bu biyolojik altyapının geride kaldığını ifade ediyor. Atalarımız, zaman zaman karşılarına çıkan yırtıcı hayvanlar gibi akut tehditlere karşı kısa süreli stres tepkileri vermeye programlanmıştı. Ancak günümüzde, e-posta trafiğinden iş yetiştirme baskısına, şehir gürültüsünden hava kirliliğine kadar pek çok faktör, insan vücudunu sürekli alarm halinde tutuyor. Bu sürekli tetikte olma hali, kronik stresin temelini oluşturuyor ve vücudun doğal stres yanıtının artık bir avantaj olmaktan çıkıp zararlı bir etkiye dönüşmesine neden oluyor.

Şehir yaşamı ve sağlık üzerindeki etkileri

Modern şehirlerde yaşayan bireylerin karşılaştığı kronik stres, yalnızca psikolojik değil, aynı zamanda fizyolojik sorunlara da yol açıyor. Araştırmada, kronik stresin bilişsel gerilemeden otoimmün hastalıklara, doğurganlık oranlarındaki düşüşten bağışıklık sisteminin zayıflamasına kadar pek çok sağlık sorunuyla bağlantılı olduğu belirtiliyor. Şehir ortamlarında maruz kalınan yapay ışık, mikroplastik kirliliği ve sedanter yaşam tarzı gibi unsurlar da bu olumsuz tabloyu daha da ağırlaştırıyor. Ayrıca, hava kirliliği ile beyin sağlığı arasındaki ilişki ve sanayileşmiş ortamlarda bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi bulgular, kronik stresin şehir yaşamında ne kadar yaygın ve etkili olduğunu gözler önüne seriyor. Araştırmacılar, ister iş yerinde ister evde, isterse trafikte olsun, vücudun stres yanıtının hâlâ ilkel bir tehditle karşı karşıyaymış gibi çalıştığını vurguluyor.

Sonuç: Modern yaşamda kronik stresle başa çıkmak mümkün mü?

Shaw ve Longman'ın çalışması, insan biyolojisinin modern şehir yaşamına tam anlamıyla uyum sağlayamadığını ve kronik stresin bu uyumsuzluğun bir sonucu olarak ortaya çıktığını gösteriyor. Sağlık alanında ve teknolojide büyük ilerlemeler kaydedilmiş olsa da, şehir hayatının getirdiği kronik stres, insan sağlığını tehdit etmeye devam ediyor. Uzmanlar, bu konuda farkındalığın artırılması ve şehir yaşamına uygun yeni çözümler geliştirilmesi gerektiğini belirtiyor. Sonuç olarak, kronik stresin modern toplumlarda yaygınlaşmasının temelinde, insan biyolojisi ile çevresel koşullar arasındaki evrimsel uyumsuzluk yatıyor ve bu durum, gelecekte de önemli bir sağlık sorunu olmaya aday görünüyor.


Etiketler:
kronik stres şehir yaşamı evrimsel antropoloji sağlık biyoloji