Şaşırtıcı bulgular! Zeki çocuklar neden okula uyum sağlayamıyor

Çocuklardaki yetenek, bir veya birkaç alanda gösterilen olağanüstü beceri ve kapasiteyi ifade etmektedir. Ancak bu tür yetenekler, her zaman akademik başarı ve mükemmel notlar şeklinde kendini göstermemektedir. Araştırmacılar, yetenekli çocukların eğitim hayatında yaşadıkları zorlukları ve bu zorlukların nedenlerini inceleyerek önemli bulgulara ulaşmışlardır.

Yüksek zeka tek başına başarıyı garantilemez

Alicante Üniversitesi'nde yapılan kapsamlı araştırmalar, yüksek IQ'nun akademik başarının tek belirleyicisi olmadığını net biçimde göstermektedir. Yetenekli çocuklar, hızlı öğrenme kapasitelerine rağmen, sıklıkla okul ortamında beklenmedik davranışlar sergilemektedirler. Bu çocuklar yerinde duramayabiliyor, ev ödevlerini unutabiliyor ve okul puanlarına tamamen kayıtsız kalabiliyor. Araştırmalara göre, bu tür çocukların hızlı çalışan zihni, sunulan materyali neredeyse anında kavrayabilmektedir. Ancak derslerin yavaş temposu, bu çocuklarda ciddi düzeyde can sıkıntısına ve okula karşı dirençe yol açmaktadır. Sonuç olarak, yetenekli olmasına rağmen, çocuk akademik başarıdan uzaklaşabilmektedir.

Asenkron gelişim: yetenekli çocukların karmaşık dünyası

Yetenekli çocuklarda gözlenen en önemli özelliklerden biri, asenkron gelişim göstermesidir. Bu durum, çocuğun farklı gelişim alanlarında eşit hızda ilerlememesi anlamına gelmektedir. Örneğin, sekiz yaşındaki bir çocuk, ergen seviyesinde kitap okuyabilir ve karmaşık metinleri anlayabilir. Aynı çocuk, bağcık bağlama gibi basit görevler yüzünden şiddetli duygusal tepkiler gösterebilir ve histeri nöbetleri yaşayabilir. Bu tür çocuklar, akranlarından çok daha erken yaşta, adaletsizlik, ölüm ve toplumsal değişimler gibi yetişkin konuları hakkında sorular sormaya başlamaktadırlar. Araştırmalarda, bu çocukların norm üstü bilişsel yeteneklere sahip olmalarına rağmen, dikkatsizlik, hiperaktivite ve sosyal ilişkilerde zorluk yaşama oranlarının daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Bu durum, yetenekli çocukların sadece akademik açıdan değil, duygusal ve sosyal açıdan da özel destek gerektirdiğini göstermektedir.