ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

Dünya dışı uygarlıkla ilk iletişim beklenenden farklı olabilir

HABER MERKEZİ - | Son Güncelleme Tarihi:
Dünya dışı uygarlıkla ilk iletişim beklenenden farklı olabilir

Columbia Üniversitesi'nden David Kipping'in yeni araştırması, dünya dışı bir uygarlıkla ilk temasın bilim kurgu eserlerindeki gibi olmayabileceğini, bunun yerine anormal derecede güçlü ve atipik sinyallerle gerçekleşebileceğini öne sürüyor.

Kapat

HABERİN DEVAMI

Onlarca yıl boyunca bilim kurgu yazarları, insanlığı uzaylılarla karşılaşmaya hazırlamak amacıyla çeşitli senaryolar sunmuşlardır. Bu senaryoların çoğu, savaşçı türlerin işgali, ilkel insanlarla iletişim kurmaya çalışan gelişmiş medeniyetler, yardımsever uzaylılar veya tıbbi deneyler yapan yaratıklar gibi tekrarlanan kalıplar etrafında döner. Ancak güncel araştırmalara göre, bu popüler tasvirler gerçek bir uzaylı temasının ne kadar olası olduğu konusunda yanıltıcı bir resim sunmaktadır.

Gözlemsel önyargı ve tespit yöntemlerinin etkisi

Columbia Üniversitesi'nde Cool Worlds Lab'ın yöneticisi olan David Kipping, yeni bir araştırma makalesi aracılığıyla bu konuyu derinlemesine incelemektedir. Kipping, aynı zamanda popüler bir YouTube kanalı yönetmekte ve geniş yörüngede bulunan ötegezegenler ile teknoimzalar ve dünya dışı zeka hakkında içerik üretmektedir. Kipping'in araştırması, Monthly Notices of the Royal Astronomical Society dergisinde yayınlanacak olan 'Eschatian Hipotezi' başlıklı çalışmada, astrofiziksel nesnelerin ilk tespitinin genellikle o sınıfın tipik temsilcileri olmadığını açıklamaktadır.

Araştırmacı, tespit yöntemlerimizin ve bunlara bağlı önyargıların, gözlemsel sinyalleri güçlü olan şeyleri öncelikle keşfetmeye yönlendirdiğini belirtmektedir. Astronomi tarihi bu fenomenin birçok örneğiyle doludur. Ötegezegen keşif tarihi bu durumu açıkça göstermektedir; ilk ötegezegenler 1990'ların başında pulsarların yörüngesinde bulunmuştur. Ancak günümüzde biliyoruz ki, bu ötegezegenler hiç de temsili değildir.

NASA'nın 6.000'den fazla ötegezegenin yer aldığı arşivinde, pulsarların etrafında on taneden daha az ötegezegen kaydedilmiştir. Bu gezegenlerin tespit edilmesinin nedeni, pulsarların mükemmel zamanlanmış kozmik deniz fenerleri gibi davranması ve yörüngede dönen ötegezegenler tarafından bu zamanlamada meydana gelen belirgin değişikliklerdir. Bu durum, söz konusu gezegen türlerinin evrendeki bolluk derecesiyle hiçbir ilişki taşımamaktadır.

Çıplak göz gözleminin sınırlamaları ve uzaylı teması

Benzer bir önyargı, çıplak gözle görebildiğimiz yıldızlar için de geçerlidir. Gece gökyüzünde, koşullara bağlı olarak yaklaşık 2.500 yıldız görülebilmektedir. Bu yıldızların yaklaşık üçte biri dev yıldızlardır. Ancak tüm yıldızların üçte birine yakını devler değildir; sadece bunların gözlemsel sinyalleri çok daha güçlüdür ve bu nedenle bizim dikkatimizi çekmektedir. Çıplak göz tespit önyargımız, bu yıldızları gökyüzünde öne çıkartırken, en yakın komşumuz olan ve kırmızı cüce olarak bilinen yıldız görünmez kalır. Kırmızı cüceler, evrendeki en bol bulunan yıldız türüdür.

Kipping, bu gözlemsel önyargı fenomenini dünya dışı zeka ile ilk temasın olasılığına genişletmektedir. Araştırmacının tezi, tarih bir rehber olarak alındığında, dünya dışı zekanın ilk sinyallerinin de kendi geniş sınıflarının son derece atipik ve anormal derecede 'gürültülü' örnekleri olabileceğini öne sürmektedir. Bu, uzaylı uygarlıkların tespit edilmesinin, en tipik ve yaygın olanlardan ziyade, en alışılmadık ve güçlü sinyaller üreten türlerden başlayabileceği anlamına gelmektedir.

Eschatian Hipotezi ve terminal aşamadaki uygarlıklar

Kipping, açıklamasını güçlendirmek için süpernova örneğini kullanmaktadır. Süpernovalar olağanüstü parlak olup kolayca gözlemlenir çünkü bir yıldızın yaşamının sonlanma sürecindedirler. Bu analojiden hareketle, araştırmacı 'Eschatian Hipotezi'ni önermiştir. Hipoteze göre, dünya dışı bir teknolojik uygarlığın ilk doğrulanmış tespitinin, büyük olasılıkla atipik bir örnek olması, alışılmadık derecede 'gürültülü' sinyaller üreten, anormal derecede güçlü bir teknoimza sergileyen ve muhtemelen geçici, istikrarsız veya hatta terminal bir aşamada olan bir örnek olması beklenmektedir.

'Eschatian' terimi, eskatololoji kelimesinden türetilmiştir. Eskatololoji, dünyanın dinlerinin ölüm, yargı ve insanlığın sonu ile ilişkili olan kısmını ifade etmektedir. Eschatian Hipotezi'ndeki gürültülü sinyaller, düşüşteki bir uygarlığın yan ürünü olabilmektedir. Bazı bilim insanları, insan uygarlığının iklim değişikliği nedeniyle istikrarsız hale geldiğini ve ısınan iklimin, artan karbon içeriğinin ve diğer kimyasal kirleticilerin, dünya dışı zeka tarafından düşüşteki bir uygarlığın gürültülü teknoimzası olarak algılanabileceğini öne sürmektedir.

Bu araştırma, uzaylı temasının nasıl gerçekleşebileceği konusundaki ön yargılarımızı sorgulamakta ve bilim kurgu eserlerinde sunulan senaryoların ne kadar gerçekçi olduğunu değerlendirmektedir. Kipping'in hipotezi, ilk uzaylı temasının beklenmedik ve çoğu zaman olumsuz koşullar altında gerçekleşebileceğini, bu nedenle insanlığın bu ihtimale hazırlanması gerektiğini vurgulamaktadır.


Etiketler:
uzaylı temas Eschatian Hipotezi David Kipping dünya dışı zeka kozmik sinyaller