Bilim insanlarından kolorektal kanserde çığır açan keşif

Amerika'daki Memorial Sloan Kettering Kanser Merkezi'nde yürütülen yeni bir araştırma, kolorektal kanserde bağışıklık sisteminin alışılmış kurallarını neden aştığını ortaya koydu. Bilim insanları, Treg hücrelerinin tümörlerdeki farklı rollerini ve bunun hastaların hayatta kalma oranlarına etkisini detaylı biçimde inceledi.
Kolorektal kanserin bağışıklık sistemiyle olan karmaşık ilişkisi, uzun yıllardır bilim dünyasının çözmeye çalıştığı önemli bir soru olarak gündemdeydi. Amerika Birleşik Devletleri'nde faaliyet gösteren Memorial Sloan Kettering Kanser Merkezi'nde gerçekleştirilen kapsamlı bir çalışma, bu kanser türünde bağışıklık sisteminin neden alışılmışın dışında davrandığını gözler önüne serdi. Araştırma ekibi, kolorektal kanserli hastalarda düzenleyici T hücrelerinin (Treg) tümörlerdeki varlığının, diğer kanser türlerinin aksine, daha iyi bir hayatta kalma oranı ile ilişkilendirildiğini tespit etti. Bu bulgunun ardındaki nedenler ise şimdiye dek tam olarak anlaşılamamıştı.
Kolorektal kanserde Treg hücrelerinin beklenmedik rolü
Birçok katı tümör tipinde, yüksek sayıda Treg hücresinin bulunması, genellikle hastalığın kötü seyretmesiyle bağlantılıdır. Çünkü bu hücreler, bağışıklık sisteminin kanserli hücreleri tanıma ve yok etme yeteneğini zayıflatır. Ancak kolorektal kanser, bu genel kuralın istisnası olarak öne çıkıyor. Memorial Sloan Kettering Enstitüsü'nden bilim insanlarının önderliğinde yürütülen yeni araştırmada, kolorektal kanserli hastalarda tümör dokusunda bol miktarda bulunan Treg hücrelerinin, hastaların yaşam süresini uzattığı gözlemlendi. Bu durum, bilim insanlarının dikkatini çekti ve Treg hücrelerinin kolorektal kanserdeki işlevlerinin detaylı biçimde incelenmesine yol açtı. Araştırmada, yalnızca Treg hücrelerinin sayısının değil, aynı zamanda bu hücrelerin türlerinin de hastalığın gidişatını belirlemede önemli bir faktör olduğu ortaya kondu.
İki farklı Treg hücresi: Biri koruyucu, diğeri zararlı
Çalışmanın en çarpıcı bulgularından biri, kolorektal kanserde iki farklı Treg hücresi alt tipinin varlığının tespit edilmesi oldu. Araştırma ekibi, Memorial Sloan Kettering tarafından geliştirilen ve insan kolorektal kanserinin genetik ve bağışıklık özelliklerini doğru şekilde yansıtan bir fare modeli kullandı. Bu modelde, Treg hücrelerinin interlökin-10 (IL-10) üreten ve üretmeyen olmak üzere ikiye ayrıldığı belirlendi. IL-10-pozitif Treg hücreleri, tümör büyümesini baskılayıcı etki gösterirken, IL-10-negatif olanlar ise bağışıklık sisteminin kanserle savaşan hücrelerini baskılayarak tümörün gelişimini destekliyor. Deneysel olarak IL-10-pozitif hücreler ortadan kaldırıldığında, tümörlerin daha hızlı büyüdüğü gözlemlendi. Buna karşılık, IL-10-negatif Treg hücrelerinin yok edilmesi ise tümörlerin küçülmesine neden oldu. Bu bulgular, kolorektal kanserde Treg hücrelerinin işlevlerinin birbirinden tamamen farklı olabileceğini gösteriyor.
Kolorektal kanserde anahtar kelime: Treg hücreleri
Kolorektal kanser araştırmalarında öne çıkan anahtar kavramlardan biri olan Treg hücreleri, bu çalışmada hem koruyucu hem de zararlı roller üstlenebiliyor. Özellikle IL-10-pozitif Treg hücreleri, tümörün çevresindeki sağlıklı dokularda daha yoğun bulunuyor ve Th17 adı verilen başka bir T hücresi tipinin aktivitesini azaltarak tümör büyümesini sınırlandırıyor. Th17 hücreleri, interlökin-17 (IL-17) salgılayarak tümörün gelişimini teşvik eden bir rol oynuyor. Öte yandan, IL-10-negatif Treg hücreleri ise çoğunlukla tümörün içinde yer alıyor ve CD8+ T hücreleri gibi güçlü anti-kanser bağışıklık hücrelerinin işlevlerini baskılıyor. Bu durum, kolorektal kanserde bağışıklık sistemiyle ilgili tedavi stratejilerinin neden diğer kanser türlerinden farklı olması gerektiğini açıklıyor.
İmmünoterapide yeni hedef: CCR8 proteini
Çalışmanın bir diğer önemli sonucu, zararlı Treg hücrelerinin yüksek seviyelerde CCR8 adlı bir protein taşıdığının belirlenmesi oldu. Bu protein, özellikle IL-10-negatif Treg hücrelerinde yoğun olarak bulunuyor. Önceki araştırmalar, meme kanseri ve diğer bazı insan kanserlerinde de CCR8'in yüksek seviyelerde ifade edildiğini göstermişti. Bilim insanları, CCR8'i hedefleyen antikorların geliştirilmesiyle, zararlı Treg hücrelerinin seçici olarak ortadan kaldırılabileceğini ve böylece tümörün bağışıklık sistemi tarafından daha etkili şekilde saldırıya uğrayabileceğini öne sürüyor. Memorial Sloan Kettering'de başlatılan klinik çalışmalar, bu yaklaşımın hem bağımsız bir tedavi olarak hem de mevcut immünoterapilerle birlikte uygulanabilirliğini test ediyor. Bu strateji, kolorektal kanser hastalarının büyük çoğunluğu için yeni bir umut kaynağı olabilir.
Kolorektal kanserin yaygın türleri ve tedaviye direnç
Amerikan Kanser Derneği'nin verilerine göre, kolorektal kanser, hem erkekler hem de kadınlar arasında kanser kaynaklı ölümlerin ikinci en sık nedeni olarak öne çıkıyor. Araştırmada, kolorektal kanserlerin yaklaşık %80 ila %85'ini oluşturan mikrosatellit stabil (MSS) ve yeterli hata onarımına sahip (MMRp) tümörler incelendi. Bu tümörler, DNA'larında görece az hata biriktiriyor ve bu nedenle kontrol noktası inhibitörü olarak bilinen immünoterapilere karşı direnç gösteriyor. Önceki çalışmalar, yalnızca yüksek mikrosatellit instabilitesine (MSI-H) ve hata onarım eksikliğine (MMRd) sahip olan kolorektal kanserlerin bu tür tedavilere yanıt verdiğini ortaya koymuştu. Bu nedenle, MSS ve MMRp tipindeki hastalar için yeni tedavi seçeneklerinin geliştirilmesi büyük önem taşıyor. Treg hücrelerinin farklı alt tiplerinin belirlenmesi, bu hastalar için immünoterapi stratejilerinin yeniden şekillendirilmesine olanak sağlayabilir.
İnsan örneklerinde doğrulanan bulgular
Araştırma ekibi, laboratuvar ortamında elde edilen bulguları, kolorektal kanserli hastalardan alınan tümör örnekleri üzerinde de test etti. İnsan dokularında yapılan analizlerde de IL-10-pozitif ve IL-10-negatif Treg hücrelerinin iki ayrı popülasyon oluşturduğu saptandı. 100'den fazla kolorektal kanser hastasının verileri incelendiğinde, IL-10-pozitif Treg hücrelerinin yüksek olduğu hastalarda yaşam süresinin daha uzun olduğu gözlemlendi. Buna karşın, IL-10-negatif Treg hücrelerinin baskın olduğu hastalarda ise hastalığın daha kötü seyrettiği belirlendi. Bu sonuçlar, Treg hücrelerinin alt tiplerinin hastalığın prognozunu doğrudan etkileyebileceğini ve tedavi planlarının bu doğrultuda kişiselleştirilebileceğini gösteriyor.
Diğer kanser türlerinde de benzer bulgular
Çalışmanın sonuçları yalnızca kolorektal kanserle sınırlı kalmadı. Araştırmacılar, 16 farklı kanser türünü kapsayan geniş bir T hücresi veri setini incelediklerinde, cilt, ağız, boğaz ve mide gibi dokularda gelişen bazı kanserlerde de IL-10-pozitif ve IL-10-negatif Treg hücrelerinin benzer şekilde ayrıştığını tespit etti. Bu dokular, bağışıklık hücrelerinin mikroplara ve çevresel etkenlere karşı sürekli savunma ve onarım görevi üstlendiği bölgeler olarak biliniyor. Bu nedenle, kolorektal kanserde geliştirilen seçici tedavi yaklaşımlarının, diğer bariyer-doku kanserlerinde de etkili olabileceği düşünülüyor. Araştırmacılar, bu bulgunun kanser tedavisinde yeni bir dönemin kapılarını aralayabileceğini belirtiyor.
Metastazda farklı bir tablo ortaya çıkıyor
Kolorektal kanserin karaciğere metastaz yaptığı durumlarda ise farklı bir hücresel dağılım gözlemlendi. Araştırma ekibi, metastatik tümörlerde IL-10-negatif Treg hücrelerinin, yararlı IL-10-pozitif hücrelere kıyasla çok daha fazla olduğunu saptadı. Bu nedenle, metastaz yapmış tümörlerde tüm Treg hücrelerinin ortadan kaldırılması, tümörlerin küçülmesine yol açtı. Bu bulgu, kolorektal kanserde tedavi stratejilerinin tümörün bulunduğu dokuya ve hastalığın evresine göre uyarlanması gerektiğini gösteriyor. Araştırmacılar, özellikle metastatik hastalarda daha kapsamlı ve dokuya özgü tedavi yaklaşımlarının geliştirilmesinin önemini vurguluyor.
Sonuç: Kişiselleştirilmiş tedaviler için yeni bir yol haritası
Memorial Sloan Kettering Kanser Merkezi'nde yürütülen bu kapsamlı araştırma, kolorektal kanserde bağışıklık sistemiyle ilgili uzun süredir devam eden bir gizemi aydınlattı. Treg hücrelerinin alt tiplerinin hastalığın seyri üzerindeki belirleyici etkisi, immünoterapi alanında yeni ve daha etkili tedavi stratejilerinin geliştirilmesine zemin hazırlıyor. Özellikle zararlı Treg hücrelerini hedef alan ve yararlı olanları koruyan yaklaşımlar, kolorektal kanserin yanı sıra diğer bazı kanser türlerinde de hastaların yaşam süresini uzatabilir. Bu bulgular, kanser tedavisinde kişiselleştirilmiş ve daha hassas yöntemlerin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
- Popüler Haberler -
19 derece kuralı tarihe mi karışıyor? Türkiye'de ev ısıtmasında yeni dönem
Fırtına nedeniyle oluşan dev dalgalar sahil şeridine zarar verdi
Makas atarak ilerliyordu! Feci kazanın görüntüleri ortaya çıktı
Gerçek ekşi maya ekmeği nasıl ayırt edilir?
Konuşma tarzı kişilik bozukluklarını ele veriyor
Statik elektriğe karşı evde uygulanabilecek basit yöntemler nelerdir



