ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

56 milyon yıl önceki gizemli iklim değişikliği, bitkileri neden durdurmak zorunda bıraktı?

Ada Kahriman - | Son Güncelleme Tarihi:
56 milyon yıl önceki gizemli iklim değişikliği, bitkileri neden durdurmak zorunda bıraktı?

Yaklaşık 56 milyon yıl önce yaşanan hızlı küresel ısınma olayında, Dünya'nın bitkileri gelişemeyen bir duruma düştü ve atmosferden daha az karbon emmeye başladı. Bilim insanları tarafından yapılan yeni araştırma, bu dönemde bitki örtüsünün nasıl değiştiğini ve iklim düzenleme işlevinin neden geçici olarak etkilendiğini ortaya koydu.

Kapat

HABERİN DEVAMI

Yaklaşık 56 milyon yıl öncesinde, Dünya'nın iklimi dramatik bir şekilde değişti. Atmosferdeki karbon miktarı önemli ölçüde arttığı bu dönemde, küresel sıcaklıklar yaklaşık 6 derece yükseldi ve bu ısınma süreci yaklaşık 5 bin yıl boyunca devam etti. Nature Communications dergisinde yayınlanan yeni araştırma sonuçlarına göre, bu ani iklim değişikliğinin Dünya'nın birçok bitkisini gelişemeyen bir duruma getirdiği tespit edilmiştir. Sonuç olarak, bitkiler atmosferden daha az karbon emdiler ve bu durum, söz konusu tarih öncesi gezegen sıcak dalgasının 100 bin yıldan fazla sürmesine katkıda bulunmuş olabilir.

Günümüzde ise Dünya, 56 milyon yıl öncesine kıyasla yaklaşık on kat daha hızlı bir şekilde ısınmaktadır. Bu hızlı ısınma, modern bitkilerin uyum sağlamasını çok daha zorlaştırmakta ve gelecek için endişe verici bir durum oluşturmaktadır. Bitkiler, karbon tutma adı verilen bir süreç aracılığıyla iklimi düzenlemeye yardımcı olabilirler. Bu mekanizma, fotosentez yoluyla atmosferden karbondioksit yakalamayı ve bunu yapraklarında, odunlarında ve köklerinde depolamayı içerir. Ancak, ani ve hızlı küresel ısınma olayları bu önemli düzenleme işlevini geçici olarak etkileyebilmektedir.

Paleosen-Eosen döneminin iklim krizi

Paleosen-Eosen Termal Maksimum olarak resmi olarak bilinen bu hızlı küresel ısınma olayı, Dünya'nın bitki örtüsünün nasıl tepki verdiğini anlamak için araştırmacılar tarafından detaylı bir şekilde incelenmiştir. Bilim insanları, bitki evrimi, dağılımı ve karbon döngüsünü simüle eden ileri bir bilgisayar modeli geliştirmiş ve bu modelin çıktılarını üç farklı bölgeden toplanan fosil polen ve bitki özelliği verileriyle karşılaştırmışlardır. Bu karşılaştırma sayesinde, ısınma olayı boyunca yükseklik, yaprak kütlesi ve yaprak dökümü gibi bitki örtüsü değişikliklerini yeniden oluşturmayı başarmışlardır.

Araştırmanın kapsamına alınan üç bölge, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Bighorn Havzası, Kuzey Denizi ve Kuzey Kutup Dairesi'dir. Araştırmacılar, çalışmalarını fosil polen üzerine odaklamayı tercih etmişlerdir çünkü polen birçok benzersiz özelliğe sahiptir. İlk olarak, polen bol miktarlarda üretilir ve bu da araştırma için yeterli veri sağlar. İkinci olarak, hava ve su akıntıları yoluyla geniş coğrafi alanlara yayılır. Üçüncü olarak, çürümeye dayanıklı bir yapıya sahip olması nedeniyle eski jeolojik oluşumlarda mükemmel bir şekilde korunabilir ve bu da antik iklim koşullarını anlamak için değerli bilgiler sunar.

Orta enlemlerde bitki örtüsünün kayması

Kuzey Rocky Dağları arasında derin ve geniş bir vadi olan Bighorn Havzası dahil olmak üzere orta enlem bölgelerinde, araştırma bulguları bitki örtüsünün iklimi düzenleme yeteneğinin azaldığını açıkça göstermektedir. Fosil polen verileri, palmiye ve eğrelti otları gibi daha küçük bitkilere doğru bir kaymanın meydana geldiğini ortaya koymaktadır. Yaprak dökücü ağaçlar azaldıkça, alan başına yaprak kütlesi, yani yaprak yoğunluğu ve kalınlığının bir ölçüsü de artmıştır. Fosil topraklar incelendiğinde, azalmış toprak organik karbon seviyeleri tespit edilmiştir.

Elde edilen veriler, palmiyeler dahil daha küçük ve kuraklığa dayanıklı bitkilerin manzarada geliştiğini ve bunun nedeni olarak bu bitkilerin ısınmaya ayak uydurabildiklerini göstermektedir. Ancak, bu daha küçük bitkilerin biyokütle ve topraklarda karbon depolama kapasitelerinin azalmasıyla ilişkilendirilmiş olması önemli bir bulgudur. Bu durum, bitkilerin iklim değişikliğine uyum sağlamış olsa da, karbon tutma işlevinin zayıfladığını göstermektedir.

Buna karşılık, yüksek enlem Kuzey Kutup bölgesi ısınmayı takiben artan bitki örtüsü yüksekliği ve biyokütlesi göstermiştir. Fosil polen verileri, iğne yapraklı ormanların geniş yapraklı bataklık taksonlarıyla yer değiştirmesini ve palmiyeler gibi bazı subtropikal bitkilerin kalıcılığını göstermektedir. Model ve veriler birlikte değerlendirildiğinde, yüksek enlem bölgelerinin daha sıcak iklim altında uyum sağlayabildiğini ve hatta üretkenliğini, yani karbondioksit yakalama ve depolama kapasitesini artırabildiğini göstermektedir.

Antik iklim krizi ve karbon döngüsü

Paleosen-Eosen Termal Maksimum sırasındaki bitki örtüsü bozulması, bitki örtüsü ve toprakların karbon yakalama ve depolama yeteneğinin azalması nedeniyle 70 bin ile 100 bin yıl arasında karasal karbon tutmayı önemli ölçüde azaltmış olabilir. Bu uzun süreli azalış, iklim sisteminin kendini dengelemesini geciktirmiş ve sıcak dalgasının devam etmesine katkıda bulunmuştur. Bitkilerin gelişemeyen duruma düşmesi, doğal karbon döngüsünün işlevselliğini geçici olarak sekteye uğratmış ve bu da iklim stabilizasyonunu zorlaştırmıştır.

Araştırma sonuçları, iklim değişikliğinin bitki örtüsü üzerindeki etkisinin bölgesel olarak farklılık gösterebileceğini göstermektedir. Bazı bölgeler uyum sağlayabilirken, diğer bölgeler önemli ölçüde etkilenmiş ve karbon tutma kapasitesi azalmıştır. Bu bulgular, günümüzün hızlı iklim değişikliğinin bitkilere ve karbon döngüsüne nasıl etki edebileceği konusunda önemli ipuçları sağlamaktadır. Tarih, gelecek için bir ders sunmakta ve modern bitkilerin çok daha hızlı bir ısınma hızına uyum sağlamakta zorlanabileceğini göstermektedir.


Etiketler:
paleosen-eosen termal maksimum bitki örtüsü değişimi karbon tutma küresel iklim değişikliği fosil polen araştırması