KKTC, Lübnan-GKRY deniz anlaşmasını hükümsüz ilan etti

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Aoun ile GKRY lideri Nikos Hristodulidis arasında 26 Kasım'da imzalanan deniz sınırları anlaşmasının Kıbrıs Türk halkının eşit haklarını yok saydığı gerekçesiyle tamamen hükümsüz olduğunu açıkladı. KKTC, doğal kaynaklardaki meşru hak ve çıkarlarını korumak için gerekli tüm siyasi, diplomatik ve teknik tedbirleri almaktan imtina etmeyeceğini vurguladı.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, Lübnan ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi arasında imzalanan deniz yetki alanı anlaşmalarının, Kıbrıs Türk halkının eşit haklarını yok saydığı gerekçesiyle bütünüyle hükümsüz olduğunu açıkladı.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Hristodulidis, Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Aoun ile 26 Kasım'da Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta bir araya gelmiş, Doğu Akdeniz'deki petrol ve doğal gazın çıkarılmasına ilişkin bir deniz sınırları anlaşması imzalanmıştı. KKTC Dışişleri Bakanlığı, Lübnan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) arasında imzalanan deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşmasının bütünüyle hükümsüz olduğunu açıkladı. Anlaşmanın, yalnızca Kıbrıs Türk halkının meşru hak ve çıkarlarını ihlal etmekle kalmadığı, aynı zamanda Doğu Akdeniz'de hâlihazırda kırılgan olan dengeleri temelden sarsma tehlikesi taşıdığı vurgulandı. KKTC Dışişleri Bakanlığı, KKTC'nin doğal kaynaklardaki eşit haklarına yönelik her türlü saldırıya karşı gerekli siyasi, diplomatik ve teknik tedbirleri almaktan imtina etmeyeceğinin altını çizdi.
Lübnan hükümetinin 18 yıl sonra onayı
Açıklamada, "Lübnan hükümeti 23 Ekim 2025 tarihli Bakanlar Kurulu toplantısında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile 2007 yılında varılmış olan deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşmasının yaklaşık 18 yıl askıda kaldıktan sonra onaylandığını duyurmuştu" denildi.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Söz konusu anlaşma, Rum tarafının 2003 yılından itibaren Kıbrıs Türk halkının Ada ve Doğu Akdeniz'deki eşit hak ve çıkarlarını gasp etmeye yönelik olarak yürüttüğü tek yanlı girişimlerin yeni bir unsuru niteliğindedir. Kıbrıs Adası'nda egemen eşit haklara sahip Kıbrıs Türk halkını hiçe sayarak imzalanmış olan bu anlaşma bundan öncekiler gibi bütünüyle hükümsüzdür. Kıbrıs Rum Yönetimi, Kıbrıs Türk tarafının tüm uyarılarına ve bölgedeki gerçeklere rağmen, uluslararası toplumdan aldığı cesaretle Ada'nın tamamını temsil ettiği sanrısıyla hareket ederek uluslararası hukuka aykırı adımlar atmaya devam etmektedir. Bu siyasi oldu bittiler, yalnızca Kıbrıs Türk halkının meşru hak ve çıkarlarını ihlal etmekle kalmamakta, aynı zamanda Doğu Akdeniz'de hâlihazırda kırılgan olan dengeleri temelden sarsma tehlikesi taşımaktadır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak geçmişte defalarca dile getirdiğimiz üzere, Kıbrıs Türk tarafının Ada ve etrafındaki doğal kaynaklar üzerindeki egemen eşit haklarını korumaktaki kararlı tutumumuz devam edecektir. Bölgede hakkaniyete dayalı, karşılıklı saygı ve iş birliğini önceleyen bir düzenin ancak iki tarafın karşılıklı rızasıyla ve eşit statüde yapılacak anlaşmalarla mümkün olabileceği açıktır."
Bu çerçevede, GKRY'nin Lübnan dâhil üçüncü taraflarla yaptığı veya yapmayı sürdürdüğü tüm tek yanlı deniz yetki alanı düzenlemeleri KKTC açısından, daha önce yapılan benzer düzenlemeler gibi, yok hükmündedir. KKTC, hem kendi kıyı yetki alanlarında hem de Kıbrıs Türk halkının Ada genelindeki ortak haklarını ilgilendiren tüm konularda gerekli adımları atma iradesine sahip olup, doğal kaynaklardaki eşit haklarına yönelik her türlü saldırıya karşı gerekli siyasi, diplomatik ve teknik tedbirleri almaktan imtina etmeyecektir."

Uluslararası topluma çağrı ve istikrar vurgusu
"Uluslararası toplumu, Rum tarafının bölgedeki gerginliği tırmandıran tek yanlı adımlarına destek vermemeye; ilgili devletleri ise Kıbrıs meselesinin hassasiyetlerini gözeterek iki tarafın rızası olmadan yapılan düzenlemelere taraf olmamaya davet ediyoruz" denilen açıklamada, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti'nin desteği ile hak ve çıkarlarını korumaya devam ederken, Doğu Akdeniz'de iş birliği ve istikrarın ancak müktesep haklara saygı ve diyalogla mümkün olabileceği inancıyla hareket etmeyi sürdürecektir" ifadelerine yer verildi.
Bu kez, GKRY lideri Nikos Hristodulidis'in Beyrut'a gerçekleştirdiği ziyaret marjında 26 Kasım tarihinde düzenlenen bir törenle iki taraf arasında yine 2017 yılında varılmış olan Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) sınırlandırma anlaşmasının imzalandığı açıklandı.
- Popüler Haberler -
Mars'ın güney kutbunda su mu, başka bir şey mi var?
Hong Kong'da yangın faciası: Yüzlerce kişinin akıbeti bilinmiyor
Dünyanın en hızlı depremi! Myanmar'daki sarsıntının ardındaki sır ne?
Pakistan'dan Türkiye'ye işbirliği çağrısı: En iyi uygulamaları paylaşalım
Gökyüzü uydularla dolup taşıyor, uçaklar tehlikede
ABD'den Ukrayna'ya şartlı garanti... Barış için 28 madde masada



