Keneden bulaşan et alerjisi ölümcül sonuç verdi

Virginia'daki UVAHealth araştırma merkezi tarafından doğrulanan ve tıbbi literatüre geçen bu olayda, New Jersey'de yaşayan 47 yaşındaki bir erkek, Lone Star kenesi tarafından bulaşan alfa-gal sendromu nedeniyle ölümcül bir alerjik reaksiyona maruz kalmıştır. Söz konusu kişi, geçen yaz aylarında bir hamburger tükettikten dört saat sonra hayatını kaybetmiş; bu olay, alfa-gal sendromu ile ilişkilendirilen tıp tarihindeki ilk ölüm vakası olarak kayıtlara geçmiştir. Kimliği gizli tutulan bu hasta, biftek nedeniyle benzer bir sağlık krizi yaşadıktan yalnızca iki hafta sonra ölmüştür.

Alfa-gal sendromu nedir ve nasıl ortaya çıkar?

Alfa-gal sendromu, yaygın olarak kırmızı et alerjisi veya keneden bulaşan et alerjisi olarak bilinmektedir ve Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri tarafından tanımlandığı üzere, esas olarak Güneydoğu ve Doğu Amerika eyaletlerinde yaygın olan Lone Star kenesi tarafından iletilmektedir. Bu kene türünün tükürüğü, alfa-gal adı verilen belirli bir şeker molekülü içermektedir ve kene ısırığı sırasında bu molekül doğrudan insan vücuduna enjekte edilmektedir. Vücuda giren alfa-gal molekülü, bağışıklık sistemini tetikleyerek domuz, sığır, tavşan, kuzu ve geyik gibi belirli kırmızı et türlerine karşı alerjik reaksiyonlar oluşturmaktadır. Ayrıca, memelilerden üretilen peynir, süt, diğer süt ürünleri ve jelatin gibi ürünlere de karşı duyarlılık gelişebilmektedir.

Ölümcül reaksiyonun belirtileri ve tetikleyici faktörler

Alfa-gal sendromu bulunan kişiler, alerjen içeren herhangi bir yiyecek tükettiklerinde birkaç saat içinde ciddi alerji belirtileri yaşayabilmektedir. Araştırmacıların gözlemlerine göre, sığır, domuz veya kuzu yedikten sonra dönem, bulantı ve kusma gibi gastrointestinal sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Mayo Clinic tarafından belirtilen ek semptomlar arasında kaşıntılı veya pullu cilt, dudaklar, yüz, dil ve boğazda şişme, hırıltı ve nefes darlığı yer almaktadır. Söz konusu New Jersey'li hastanın durumunda, UVAHealth'ten Dr. Thomas Platts-Mills tarafından yapılan inceleme, şiddetli reaksiyona katkıda bulunabilecek ek faktörleri ortaya çıkarmıştır. Bunlar arasında burgeriyle birlikte tüketilen bira, ragvit pollenine maruziyeti ve yakın zamanda yapılan fiziksel egzersiz yer almaktadır. Platts-Mills, sığır, domuz veya kuzu yedikten üç ila beş saat sonra meydana gelen şiddetli karın ağrısının anafilaksi'nin olası bir epizodu olarak mutlaka araştırılması gerektiğini uyarmıştır.

Tanı süreci ve tedavi seçenekleri

Alfa-gal sendromu tanısı, antikor testi ve klinik muayene gerekli kılmaktadır; ancak birçok hasta tanıya ulaşmak için uzun bir süreç yaşamaktadır. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri'nin epidemiyoloğu Dr. Johanna Salzer tarafından yapılan araştırmaya göre, ortalama olarak yedi yıl sürmektedir. Tanı almak için hastalar bir alerjiste erişim sağlaması gerekmektedir ve Salzer, birçok kişi için bu düzeyde tedavi almaya çeşitli engeller bulunduğunu belirtmiştir. Birisi alfa-gal sendromu tanısı aldığında, bu durum ömür boyu devam edebilmektedir. Bununla birlikte, bazı kişiler için alfa-gal sendromunu yeniden tetikleyebilecek yiyecekleri diyetlerinden çıkarırlarsa, zamanla antikor seviyeleri düşebilmektedir. Şu anda alfa-gal sendromu için spesifik bir tedavi veya çare bulunmamaktadır; ancak doktorlar hastalarının belirtilerini yönetmelerine yardımcı olabilmektedir. Salzer, sağlık hizmeti sağlayıcılarının hastaların bireysel reaksiyonlarına bağlı olarak belirtileri hafifletmek için çeşitli yöntemler uygulayabileceğini belirtmiştir. Daha şiddetli reaksiyonları olan kişiler, anafilaktik şok geçirebilecekleri durumlar için EpiPen ile donatılmaktadır.