ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

Kozmik ışın bulmacası çözüldü: Kara delikler 'diz' oluşumunun kaynağı...

Ada Kahriman - | Son Güncelleme Tarihi:
Kozmik ışın bulmacası çözüldü: Kara delikler 'diz' oluşumunun kaynağı...

Büyük Yüksek İrtifa Hava Duşu Gözlemevi tarafından yapılan çalışmalar, kozmik ışın enerji spektrumundaki 70 yıllık gizemi ortaya çıkarmıştır. Araştırmacılar, kara delik sistemlerinin mikro-kuasarlarının güçlü parçacık hızlandırıcıları olduğunu ve 'diz' olarak bilinen enerji düşüşünün kaynağı olduğunu kanıtlamıştır.

Kapat

HABERİN DEVAMI

Kozmik ışın araştırmasında devrim niteliğinde bir keşif gerçekleştirilmiştir. Büyük Yüksek İrtifa Hava Duşu Gözlemevi (LHAASO) tarafından 16 Kasım'da açıklanan kilometre taşı niteliğindeki sonuçlar, kozmik ışın enerji spektrumunda yaklaşık yedi dekattır süregelen bir gizemi çözmüştür. Spektrum, 3 PeV üzerindeki kozmik ışınlarda keskin bir düşüş göstermekte ve bu karakteristik şekil bilim insanları tarafından 'diz' olarak adlandırılmaktadır. Bu bulgu, National Science Review ve Science Bulletin'de yayınlanan iki önemli çalışmada detaylı biçimde sunulmuştur.

Kozmik ışın spektrumundaki 'diz' fenomeni ve uzun süreli gizem

Kozmik ışın enerji spektrumundaki 'diz' olarak bilinen bu anomali, ilk keşfinden bu yana bilim insanlarını meraklandırmış ve açıklanması gereken temel bir soru olarak kalmıştır. Araştırmacılar, bu fenomenin kozmik ışınların astrofiziksel kaynakları için hızlandırma sınırı ile ilişkili olabileceğini ve kozmik ışın enerji spektrumunun bir güç yasası dağılımından diğerine geçişini yansıttığını uzun yıllar boyunca tahmin etmişlerdir. Ancak bu hipotezler, gözlemsel verilerle tam olarak desteklenememişti. Kozmik ışın enerji spektrumunun bu karmaşık yapısı, evrenin yüksek-enerji fiziksel süreçlerini anlamak için kritik bir anahtardır. Spektrumdaki bu keskin geçiş noktası, farklı kaynakların ve hızlandırma mekanizmalarının varlığını işaret etmektedir. Bilim insanları, bu gizemi çözmek için yıllarca çalışmış, ancak kesin bir cevap bulamamışlardır.

Mikro-kuasarlar: Kara delik sistemleri kozmik hızlandırıcı olarak tanımlandı

Yeni araştırmalar, evrenin en gizemli nesnelerinden biri olan kara delikler ile kozmik ışın oluşumu arasında doğrudan bir bağlantı olduğunu göstermektedir. İkili sistemlerde yoldaş yıldızlardan madde akkrediyor olan kara delikler, göreceli jetler oluştururlar ve bu yapılar 'mikro-kuasarlar' olarak bilinir. Bu çalışmada, LHAASO ilk kez beş mikro-kuasardan ultra-yüksek-enerji gama ışınlarını sistematik olarak tespit etmiştir: SS 433, V4641 Sgr, GRS 1915+105, MAXI J1820+070 ve Cygnus X-1. Bu keşif, kozmik ışın araştırmasında yeni bir dönemin başlangıcını işaret etmektedir.

Özellikle SS 433 sisteminden gelen ultra-yüksek-enerji radyasyonunun dev bir atom bulutu ile örtüştüğü bulunmuş, bu da yüksek-enerji protonların kara delik tarafından hızlandırıldığını ve çevre madde ile çarpıştığını güçlü bir şekilde göstermektedir. Bu sistemdeki proton enerjisi 1 PeV'i aşmış, toplam güç çıkışı saniyede yaklaşık 10³² joule olmuştur; bu, dört trilyon en güçlü hidrojen bombasının saniyede açığa çıkardığı enerjiye eşdeğerdir. Bu inanılmaz enerji çıkışı, kara delik sistemlerinin ne kadar güçlü hızlandırıcılar olduğunu göstermektedir.

V4641 Sgr'den gelen gama ışını enerjisinin 0,8 PeV'e ulaştığı bulunmuş, bu da onu başka bir 'süper PeV parçacık hızlandırıcısı' yapmıştır; bu gama ışınları üreten ana parçacıklar 10 PeV'i aşan enerjilere sahip olmuştur. Bu sonuçlar, mikro-kuasarların Samanyolu'nda önemli PeV parçacık hızlandırıcıları olduğunu kanıtlamakta, bilimde uzun süredir devam eden bir sorunu ele almaktadır. Supernova kalıntıları tarihsel olarak kozmik ışın kaynakları olarak tanınmış olsa da, hem gözlemsel hem de teorik çalışmalar, bunların kozmik ışınları 'diz'in enerjilerine ve ötesine hızlandıramayacağını göstermiştir.

Kozmik ışın spektrumlarının ölçülmesindeki teknik zorluklar ve çözümler

Bu olayı tam olarak anlamak için, protonlar da dahil olmak üzere çeşitli kozmik ışın türlerinin enerji spektrumlarının ve bunların ilgili 'dizlerinin' kesin ölçümleri gereklidir. İlk adım, en hafif çekirdek olan protonların enerji spektrumunu ölçmektir. Ancak 'diz' bölgesindeki kozmik ışınlar son derece nadirdir ve uydu dedektörleri sınırlı kabul kapasitesine sahiptir, bu da tespiti bir samanlıkta iğne bulmaya benzetmektedir. Araştırmacılar, bu zorluk nedeniyle uzun yıllar boyunca bu ölçümü imkansız olarak görmüşlerdir.

Kozmik ışın parçacıklarının yer tabanlı dolaylı ölçümlerinde, atmosferik paraziti kaçınmak imkansızdır. Bu durum, protonları diğer çekirdeklerden ayırt etmeyi önemli ölçüde zorlaştırmaktadır. Uzun bir süre boyunca, bu ölçüm imkansız olarak kabul edilmiştir ve bilim insanları bu engeli aşmanın yollarını aramışlardır. Ancak LHAASO'nun yeni teknolojik yaklaşımı bu durumu değiştirmiştir.

Bu çalışmada, dünya çapında öncü yer tabanlı kozmik ışın gözlemsel ekipmanından yararlanarak, LHAASO çok parametreli ölçüm teknikleri geliştirmiş ve yüksek saflıkta protonların geniş bir istatistiksel örneğini seçmiş, enerji spektrumlarının kesin ölçülmesine olanak sağlamıştır; kesinlik, uydu deneyleri ile karşılaştırılabilir düzeydedir. Bu ölçüm, tamamen beklenmedik bir enerji spektrumu yapısını ortaya çıkarmış, güç yasası spektrumları arasında basit bir geçiş yerine açıkça yeni bir 'yüksek-enerji bileşeni' göstermiştir. Bu teknolojik ilerleme, kozmik ışın araştırmasında bir dönüm noktası olmuştur.

Çoklu hızlandırıcılar kozmik ışın kökenlerini şekillendiriyor

LHAASO'nun yeni bulguları, uzay tabanlı AMS-02 deneyi tarafından ölçülen düşük-enerji bileşeni ve uzay tabanlı DArk Matter Particle Explorer (DAMPE) deneyi tarafından ölçülen ara-enerji bileşeni ile birlikte, Samanyolu'nda her biri kendi benzersiz hızlandırma yeteneğine ve enerji aralığına sahip çoklu hızlandırıcıların varlığını ortaya çıkarmıştır. 'Diz', yüksek-enerji bileşenini üreten kaynakların hızlandırma sınırını temsil etmektedir. Bu bulgu, kozmik ışın kökeninin çok daha karmaşık olduğunu göstermektedir.

Proton enerji spektrumunun karmaşık yapısı, PeV enerji aralığındaki kozmik ışın protonlarının, supernova kalıntılarından önemli ölçüde daha yüksek bir hızlandırma sınırına sahip olan mikro-kuasarlar gibi 'yeni kaynaklar'dan kaynaklandığını göstermektedir. Bu, onları 'diz'i aşan yüksek-enerji kozmik ışınları oluşturmaya olanak sağlamaktadır. Araştırma, Çin Bilimler Akademisi (CAS) Yüksek Enerji Fiziği Enstitüsü, Nanjing Üniversitesi, CAS Çin Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Roma La Sapienza Üniversitesi ve diğer kurumlardan araştırmacılar tarafından yürütülmüştür.

Atılımlar kara delikleri kozmik ışınlarla bağlantılandırıyor

Bu iki keşif birbirini desteklemekte, kapsamlı bir bilimsel resim sunmaktadır. Bu, yalnızca 'diz' kökeninin uzun süredir devam eden gizemini çözmede önemli bir ilerlemeyi işaret etmekle kalmaz, aynı zamanda kara deliklerin kozmik ışın kökenindeki rolünü anlamak için çok önemli gözlemsel kanıt sunmaktadır. İlk kez, bilim insanları bu iki temel astrofizik fenomenini doğrudan ilişkilendirmiş ve bu ilişkinin gözlemsel kanıtlarını sunmuştur.

LHAASO'nun hibrit dedektör dizi tasarımı, ultra-yüksek-enerji gama ışınları aracılığıyla kozmik ışın kaynaklarının tespitine olanak sağlarken, güneş sistemi yakınında kozmik ışın parçacıklarının kesin ölçülmesini de mümkün kılmaktadır. Bu yaklaşım, PeV enerjilerindeki kaynakların hızlandırma yetenekleri ve kozmik ışınlara katkıda bulundukları spektral özellikler hakkında içgörüler sunmaktadır. İlk kez, 'diz' yapısı gözlemsel olarak beliti bir astrofiziksel kaynak türü ile bağlantılandırılmıştır: kara delik jet sistemi. Bu bağlantı, kozmik ışın fiziğinin temel sorularından birini yanıtlamaktadır.

Çin bilim insanları tarafından tasarlanan, inşa edilen ve işletilen LHAASO, hem gama ışını astronomik araştırması hem de kozmik ışın kesin ölçümü alanındaki duyarlılığı nedeniyle yüksek-enerji kozmik ışın araştırmasında öncü konuma gelmiştir. Evrenin aşırı fiziksel süreçleri hakkındaki bilgimize katkıda bulunarak, küresel etki taşıyan bir dizi keşif başarmıştır. Bu araştırma, sadece kozmik ışın fiziğini değil, aynı zamanda kara delik dinamiği ve evrenin yüksek-enerji fenomenlerini anlamamızı da ileri taşımıştır. Gelecek araştırmalar, bu keşiflerin üzerine inşa edilerek, evrenin en gizemli ve güçlü nesneleri hakkında daha derin bilgiler sunacaktır.


Etiketler:
kozmik ışınlar kara delikler astrofizik LHAASO gözlemevi parçacık hızlandırıcısı