ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

İran'da 50 yıldır yaşanan en şiddetli kuraklık nehirleri kuruttu

Tayfun Demirel - | Son Güncelleme Tarihi:
İran'da 50 yıldır yaşanan en şiddetli kuraklık nehirleri kuruttu

İran, yarım asırda görülmemiş bir kuraklık felaketiyle karşı karşıya. Nehirler ve barajlar kurumuş, su kıtlığı milyonlarca insanı günlük yaşamda sıkıntıya sokmuş, hükümet ise kötü yönetimle suçlanıyor.

Kapat

HABERİN DEVAMI

İran, son elli yıl içinde yaşadığı en ciddi kuraklık döneminin ortasında bulunuyor. Ülkenin su kaynakları hızla tükeniyor, nehirler ve barajlar pratik anlamda kurumuş durumda. Devlet meteoroloji servisi, bölgede yağış miktarının ortalamaya kıyasla yüzde 85 oranında düştüğünü belirtmiştir. Bu durum, tarım sektöründen şehir yaşamına kadar pek çok alanı olumsuz etkilemiştir. Eleştirmenler, hükümetin uzun yıllar boyunca bu sorunu görmezden geldiğini ve altyapıya yeterli yatırım yapmadığını ileri sürmektedir.

Pakdeşt'te yaşanan değişim: Tarımdan sera çiçekçiliğine

Tahran'ın 25 kilometre güneydoğusunda yer alan Pakdeşt kasabası, bir zamanlar sebze ve otlarıyla ünlü verimli bir tarım bölgesiydi. Maydanoz ve kişniş gibi ürünler burada geniş ölçekte yetiştirilirdi. Altmış beş yaşındaki çiftçi Ali Daghenei, bu dönemin nasıl olduğunu hatırlamaktadır. Kasabayı besleyen nehir, çeşitli küçük derelerle bölünmüş, her birinin kendine ait bir adı vardı. Tüm tarım faaliyetleri bu zengin su kaynaklarıyla gerçekleştiriliyordu. Ancak zamanla durum tamamen değişmiştir. Nehir kurudu, su kanalları artık hiç su taşımamaya başladı. Çiftçiler, derin kuyular açmak zorunda kaldılar. Ali Daghenei de bu değişime uyum sağlamak için meslek değiştirmiştir. Bugün gül yetiştirmek için serada damlama sulaması yöntemini kullanmaktadır.

Daghenei, mevcut su durumunun ne kadar kritik olduğunu açıkça ifade etmektedir. Elinde bulunan su miktarı, geçmiş dönemlerde sahip olduğu miktarın sadece üçte biri kadardır. Su kıtlığı daha da derinleşirse, tüm sera işletmesi mahvolacak durumdadır. Bölgede yağmur toplanmaya çalışılsa da, aylardır yağış olmamıştır. İklim modelleri, İran'da sonbahar ve kış mevsimlerinde gelecekte çok az yağmur yağacağını öngörmektedir. Bu durum, çiftçi ve gül yetiştiriciler için giderek daha endişe verici bir hal almaktadır.

Cumhurbaşkanı'nın uyarısı: Tahran'ın tahliye edilmesi gerekebilir

İran Cumhurbaşkanı Massud Peseşkian, ülkenin su krizi konusunda açık bir biçimde endişesini dile getirmiştir. Peseşkian, neredeyse hiç su kalmadığını ve yakında yağmur yağmazsa karne uygulamasının kaçınılmaz olacağını belirtmiştir. Daha da önemlisi, yağmur yağmaya devam etmezse, Tahran'ın tahliye edilmesi gerekebileceğini söylemiştir. Bu açıklama, ülkenin su krizinin ne denli ciddi olduğunu göstermektedir. Milyonlarca insanı tahliye etmek pratik açıdan gerçekçi olmasa da, insanlar kuraklığın etkilerini günlük yaşamda hali hazırda hissetmektedir. Borulardaki su basıncı azalmış, geceleri su tamamen kesilmektedir.

Ülke çapında on dokuz baraj zaten pratik anlamda kurumuş sayılmaktadır. Bu durum, tarım, endüstri ve içme suyu temini için ciddi sorunlar yaratmaktadır. Hükümet, bu krizi çözmek için bulutlara kimyasal püskürtülerek yağmur yağdırılmasını amaçlayan Cloud Seeding teknolojisinin ilk denemelerini başlatmıştır. Ancak bu teknolojinin etkinliği bilimsel olarak tartışmalıdır ve uzun vadeli bir çözüm sunmamaktadır.

Başkent'te karne uygulamaları başladı

Tahran'da su kıtlığının etkileri artık halkın günlük yaşamında açıkça görülmektedir. Çamaşırhaneler, oteller ve diğer su yoğun işletmeler, karne uygulamalarıyla karşı karşıya kalmıştır. Tahran'daki çamaşırhaneci Ali Surani, yetkililerin kendisine tüketiminin çok yüksek olduğunu söyleyerek suyu yirmi dört saat kestiğini anlatmaktadır. Surani, kuruma gitmesi ve daha tutumlu olacağına dair imza atması istenmiştir. Ancak ne kadar tasarruf etmesi gerektiği konusunda kendisine net bir bilgi verilmemiştir. Suya bağımlı olduğu için, yakında işletmeyi kapatmak zorunda kalma ihtimali onu endişelendirilmektedir.

Surani, sorunun çözümü için artık çok geç olduğunu düşünmektedir. Uzmanların zamanında bu noktaya gelmemesi için bir yol bulması gerekirdi, diye belirtmektedir. Şimdi insanlara sadece dua etmek ve yağmur beklemek kalmıştır. Başkentte yaşayan milyonlarca insan, su kesintileriyle boğuşmakta, günlük yaşamlarını su tasarrufu göz önünde bulundurarak planlamak zorunda kalmaktadır.

Altyapı yetersizliği ve yolsuzluk eleştirisi

Eleştirmenler, hükümetin su krizini uzun süre görmezden geldiğini ve modern su sistemlerine yatırım yapmak yerine yolsuzluğun hüküm sürdüğünü ileri sürmektedir. Çevre uzmanı Touraj Fathi, Tahran şehri için ciddi bir sorunu ortaya koymaktadır. Her yüz litre sudan, içme suyu şebekesine verilir verilmez yirmi ile otuz beş litre kaybolmaktadır. Bu kayıp, harap altyapının bir sonucudur. Eğer şebeke onarılır ve kayıp beş litrenin altına indirilirse, mevcut sorun şimdilik çözülmüş olacaktır. Ancak ilgili planlar hakkında hiçbir şey bilinmemektedir.

Devlet medyası bunun yerine Cloud Seeding teknolojisinin ilk denemelerinden bahsetmektedir. Bu teknoloji, bulutlara kimyasallar püskürtülerek yağmur yağdırılmaya çalışılan bir yöntemdir. Ancak etkinliği bilimsel olarak tartışmalıdır ve kuraklık krizinin kökten çözümü değildir. Uzmanlar, altyapıya yapılacak yatırımların çok daha etkili olacağını belirtmektedir.

Çiftçiler göç etmek zorunda kalabilir

Çiftçi ve gül yetiştiricisi Ali Daghenei, meslektaşlarından bazılarının kuraklık nedeniyle tarımı tamamen bıraktığını söylemektedir. Kendisi de ne kadar daha çalışabileceğini sorgulamaktadır. Daghenei için tarih tekerrür etmektedir. Babası, o zamanlar su kıtlığı ve kuraklık nedeniyle İsfahan yakınlarındaki köyden ayrılmıştır. Eğer Pakdeşt'te durum daha da kötüleşirse, muhtemelen meslek değiştirmek veya yine göç etmek zorunda kalacaktır. Bu durum, kuraklığın sadece ekonomik değil, sosyal ve demografik sonuçlarının da olduğunu göstermektedir.

Ülke çapında birçok çiftçi benzer durumla karşı karşıya kalmaktadır. Tarım sektörü, İran ekonomisinin önemli bir parçası olduğundan, bu göçler ekonomik sonuçlar da beraberinde getirmektedir. Gençler, tarım yapamadıkları için şehirlere göç etmekte, kırsal alanlar boşalmaktadır. Kuraklık krizi, sadece çevre sorunu değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik bir krize dönüşmektedir. İran hükümeti, bu çok yönlü krizi çözmek için acil ve kapsamlı önlemler alması gerekmektedir.


Etiketler:
İran kuraklık su kıtlığı kötü yönetim