ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

Güneydoğu Asya'da binlerce maden nehirleri zehirliyor

Cihat Çelik - | Son Güncelleme Tarihi:
Güneydoğu Asya'da binlerce maden nehirleri zehirliyor

Amerikan analitik merkezi Stimson Center'ın yaptığı araştırma, Güneydoğu Asya bölgesinde 2400'den fazla madenin faaliyet gösterdiğini ve bunların çoğunun yasadışı şekilde kontrol dışı çalıştığını ortaya koydu. Bu tesisler, nehir sularına siyanür ve cıva gibi ölümcül kimyasallar boşaltarak bölgenin en önemli su kaynaklarını ciddi biçimde kirletmektedir.

Kapat

HABERİN DEVAMI

Güneydoğu Asya bölgesinde madencilik faaliyetleri nedeniyle nehir kirliliği giderek artan bir soruna dönüşmüştür. Amerikan analitik merkezi Stimson Center tarafından gerçekleştirilen kapsamlı araştırma sonuçlarına göre, bölgenin topraklarında iki bin dörtyüzden fazla maden işletmesi bulunmaktadır. Bu madenlerin önemli bir kısmı yasal olmayan yollarla ve hiçbir denetim mekanizması olmaksızın çalışmaya devam etmektedir. Söz konusu tesisler, bölgenin yaşam kaynağı olan nehirlere doğrudan siyanür ve cıva gibi son derece tehlikeli ve zehirli kimyasallar deşarj etmektedir.

Büyük nehirler ciddi kirlenme riski altında

Stimson Center'ın kıdemli bilim çalışanı Brian Eyler, araştırmanın bulgularının kendisini derinden etkilediğini belirterek, Mekong, Saluin ve İravadi gibi Güneydoğu Asya'nın en önemli nehirlerinin durumuna dikkat çekmiştir. Eyler'in açıklamalarına göre, bu büyük nehirlerin onlarca kolu muhtemelen ciddi şekilde kirlenmiş durumdadır. Bölgenin en kritik su kaynaklarının bu denli yüksek oranda toksik madde içermesi, bölge halkının günlük yaşamını ve sağlığını doğrudan tehdit etmektedir. Madencilik faaliyetlerinin kontrolsüz şekilde devam etmesi, nehir sistemlerinin kirlenme düzeyini her geçen gün daha da artırmaktadır.

Su kirliliğinin halk sağlığı ve ekonomiye etkileri

Su kaynaklarının zehirlenmesi, Güneydoğu Asya bölgesinde yaşayan milyonlarca insanın temel ihtiyaçlarını karşılamada ciddi sorunlar yaratmaktadır. İçme suyu kalitesinin bozulması, bölge nüfusunun hastalık risklerini önemli ölçüde artırmıştır. Ayrıca, kirlenmiş su sistemleri, bölgenin geçim kaynağı olan balık üretimini ve tarımsal faaliyetleri olumsuz yönde etkilemektedir. Tarım alanlarında kullanılan su, toksik kimyasallarla kontamine olduğu için, üretilen gıdaların güvenliği de sorgulanır hale gelmiştir. Bölge halkının yaşam koşulları, bu çevre felaketinin sonucu olarak giderek kötüleşmektedir.

Çevre ve sağlık uzmanları, bu durumun uzun vadeli sonuçlarının ne kadar ciddi olabileceği konusunda uyarılar yapmaktadırlar. Madencilik şirketlerinin faaliyetleri üzerindeki kontrolün sıkılaştırılması, bölge hükümetlerinin en acil görevlerinden biri haline gelmiştir. Kirlenmiş su sistemlerinin temizlenmesine yönelik kapsamlı ve etkili önlemlerin geliştirilmesi, bölgenin geleceği için hayati önem taşımaktadır. Çevreciler, uluslararası toplumun da bu krizin çözümüne destek vermesi gerektiğini vurgulamaktadırlar.


Etiketler:
madencilik çevre kirliliği Güneydoğu Asya su kaynakları toksik atık