ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

Şehrinizdeki hava kirliliği gerçekleri sizi şaşırtabilir

Kubilay Dikmen - | Son Güncelleme Tarihi:
Şehrinizdeki hava kirliliği gerçekleri sizi şaşırtabilir

Küresel Hava Kirliliği Raporu, şehirlerdeki hava kirliliğinin sanılandan çok daha ciddi boyutlarda olduğunu ortaya koydu. Türkiye'deki şehirler de dahil olmak üzere, dünya genelinde milyonlarca insan sağlıksız hava soluyor.

Kapat

HABERİN DEVAMI

Küresel Hava Kirliliği Raporu, şehirlerdeki hava kalitesinin yüzeyde ne kadar temiz görünse de, gerçekte ciddi sağlık riskleri barındırdığını gözler önüne seriyor. Rapora göre, 2025 yılı itibarıyla hava kirliliği dünya genelinde 7,9 milyon insanın ölümüne katkıda bulundu. Bu, her sekiz ölümden birinin doğrudan ya da dolaylı olarak hava kirliliğiyle bağlantılı olduğu anlamına geliyor. Türkiye'deki şehirler de bu küresel sorundan payını alıyor ve vatandaşlar çoğu zaman farkında olmadan sağlıksız hava solumaya devam ediyor.

Hava kirliliğinin küresel boyutu ve etkileri

2025 Küresel Hava Kirliliği Raporu, Sağlık Ölçümleri ve Değerlendirme Enstitüsü ile British Columbia Üniversitesi'nden sağlık bilimcisi Michael Brauer'in liderliğinde hazırlandı. Araştırma, insanların kirli havaya günlük maruziyetinin dünya genelinde hastalık ve erken ölüm oranlarını nasıl etkilediğine odaklanıyor. Raporda, küresel hastalık yükü verileri kullanılarak, 2023 değerlendirmesinin projenin başlangıcından bu yana en kapsamlı analiz olduğu vurgulanıyor. Tüm yaş grupları dikkate alındığında, hava kirliliği nedeniyle bir yılda toplam 232 milyon sağlıklı yaşam yılı kaybedildiği hesaplanıyor. Bu kaybın büyük bir kısmı, kalp hastalıkları ve inme gibi bulaşıcı olmayan hastalıklardan kaynaklanıyor ve kirlilikle ilişkili ölümlerin yaklaşık yüzde 86'sını oluşturuyor. Kaybedilen sağlıklı yaşam yılları, insanların beklenenden daha erken yaşamını yitirdiği süreyi ve hastalık ya da engellilikle geçirilen yılları bir araya getiriyor. Şehirlerdeki sağlık birimleri için bu ölçüm, kirliliğin hastane başvuruları, ilaç kullanımı, kaçırılan okul günleri ve iş gücü kaybı gibi somut sonuçlara dönüşmesini sağlıyor.

PM2.5: Görünmeyen tehlike ve sağlık üzerindeki etkileri

Bilim insanlarının hava kirliliğiyle mücadelede en çok üzerinde durduğu konulardan biri, 2,5 mikrometreden küçük olan ve PM2.5 olarak adlandırılan ince partiküller. Bu zararlı parçacıklar, akciğerlerin en derin noktalarına kadar ulaşabiliyor ve kan dolaşımına karışarak ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Sadece 2025 yılında, PM2.5 kirliliği dünya genelinde 4,9 milyon ölümle ilişkilendirildi. Uzun süreli PM2.5 maruziyeti, özellikle iskemik kalp hastalığı, kalp kasına kan akışının azalması ve inme riskini artırıyor. Bu hastalıklar, yıllar boyunca kirli havaya maruz kalan bireylerde göğüs ağrısı, kalp krizi ve ani ölümlerle sonuçlanabiliyor. Dünya Sağlık Örgütü, uzun süreli PM2.5 maruziyeti için güvenli seviye olarak 5 mikrogram/metreküp değerini belirlemiş durumda. Ancak, küresel ölçekte insanların yaklaşık yüzde 99'u bu sınırın üzerinde PM2.5 seviyelerine maruz kalıyor. Kirli hava solunduğunda, bu zararlı parçacıklar akciğerlerden kan dolaşımına geçerek kalp, beyin ve diğer organlara ulaşabiliyor. Araştırmalar, PM2.5 maruziyetinin yaklaşık 626 bin demans ölümüne ve yaşlı yetişkinlerde 11,6 milyon kaybedilen beyin fonksiyonu yılına neden olduğunu gösteriyor.

Şehirlerde hava kirliliği: Haritalar ve istatistikler

Küresel ortalamaların ötesinde, rapor her ülke ve birçok şehir için detaylı kirlilik haritaları sunuyor. Bu haritalar, şehirlerin yıllık kirlilik seviyelerini ve kirli havayla bağlantılı tahmini ölüm sayılarını ortaya koyuyor. Düşük ve orta gelirli ülkeler, hava kirliliğine bağlı ölümlerin yaklaşık yüzde 90'ını oluşturuyor. Bu dengesizlik, hem yüksek kirlilik seviyelerine hem de sağlık hizmetlerine erişimdeki zorluklara işaret ediyor. Özellikle yaşlı yetişkinler ve küçük çocuklar bu durumdan daha fazla etkileniyor. Dünya genelinde insanların üçte biri, raporda belirtilen 35 mikrogram/metreküp geçici hedefini aşan PM2.5 seviyelerinde yaşıyor. Ayrıca, küresel nüfusun yaklaşık yüzde 11'i hâlâ ulusal hava kalitesi standartlarına sahip olmayan ülkelerde yaşamını sürdürüyor. Birçok yüksek gelirli şehir, sis ve duman seviyelerini azaltmış olsa da, ortalama değerler hâlâ Dünya Sağlık Örgütü'nün önerdiği sınırların üzerinde seyrediyor. Hatta, yasal sınırların altında kalan şehirlerde bile, sağlık açısından güvenli kabul edilen seviyenin iki katından fazla kirlilik tespit edilebiliyor.

Hava kirliliğiyle mücadelede çözüm yolları

Hava kirliliği, iskemik kalp hastalığı, inme, akciğer kanseri, diyabet ve demans gibi kronik hastalıklarla doğrudan ilişkili. Ayrıca, nefes almayı zorlaştıran ve dinlenme halinde bile nefes darlığına yol açabilen kronik obstrüktif akciğer hastalığına da katkıda bulunuyor. On yıllardır yapılan araştırmalar, güçlü çevre düzenlemelerinin ve temiz enerjiye geçişin hava kirliliğinde önemli azalmalar sağladığını gösteriyor. Özellikle kömür bazlı enerjinin azaltılması ve temiz yakıtların kullanılması, şehirlerdeki hava kalitesini belirgin şekilde iyileştiriyor. Kamu sağlığı araştırmacıları, otobüs ağlarının genişletilmesi, düşük emisyonlu bölgelerin oluşturulması ve temiz pişirme programlarının uygulanması gibi önlemlerin etkisini ölçmek için gelişmiş analitik araçlar kullanıyor. Bireyler ise, yerel hava kalitesi indeksini takip ederek, günlük kirlilik seviyelerine göre yaşamlarını düzenleyebilirler. Kirlilik seviyeleri yükseldiğinde, daha az yoğun yolları tercih etmek ya da koruyucu maske kullanmak gibi basit önlemler, maruziyeti azaltmada etkili olabiliyor.

Temiz görünen şehirlerde bile gizli riskler

Son tahminler, yüzeyde temiz görünen şehirlerin bile sağlıksız ve gizli riskler taşıyan havaya sahip olabileceğini ortaya koyuyor. Bu bulgular, şehir sakinlerinin ve yerel yöneticilerin, yaşadıkları bölgenin gerçek hava kalitesini anlamalarına yardımcı oluyor. Ayrıca, kirlilik seviyelerinin ne kadar hızlı iyileştirilmesi gerektiği konusunda toplumsal farkındalığı artırıyor. Hava kirliliğiyle mücadelede hem bireysel hem de toplumsal düzeyde alınacak önlemler, şehirlerde yaşayan milyonlarca insanın sağlığı üzerinde belirleyici bir rol oynayacak. Özellikle PM2.5 gibi görünmeyen tehlikelerin ciddiyetinin kavranması, etkili çözümler geliştirilmesinin önünü açıyor.

Sonuç olarak, 2025 Küresel Hava Kirliliği Raporu, şehirlerdeki hava kirliliğinin sanılandan çok daha büyük bir tehdit olduğunu gösteriyor. Türkiye'deki şehirler de dahil olmak üzere, dünya genelinde milyonlarca insanın sağlığını korumak için hem bireysel hem de toplumsal düzeyde hızlı ve etkili adımlar atılması gerekiyor. Hava kirliliğiyle mücadele, sadece bugünün değil, gelecek nesillerin de sağlığı için kritik önem taşıyor.


Etiketler:
hava kirliliği sağlık küresel rapor PM2.5 şehir sağlığı