Peugeot Polygon konsepti! Direksiyon teknolojisinde yeni dönem

Peugeot, otomotiv dünyasında dikkat çeken Polygon konseptiyle, direksiyon teknolojisinde köklü bir değişimin kapılarını aralıyor. Fransa'nın yenilikçi yaklaşımını yansıtan bu konsept, Steer-by-wire teknolojisini herkesin kullanımına sunmayı hedefliyor. Yeni 208 ve 2008 modellerinde izlerine rastlanan Polygon konsepti, sürüş keyfini ve kişiselleştirme olanaklarını bir üst seviyeye taşımayı amaçlıyor. Peugeot'nun "sürüş keyfinin geleceği" olarak tanımladığı bu sistem, direksiyonun geleneksel formunu terk ederek, tamamen elektronik kontrollü bir deneyim sunuyor.

Steer-by-wire teknolojisiyle yeni bir sürüş anlayışı

Steer-by-wire teknolojisi, otomotiv sektöründe son yıllarda öne çıkan en önemli yeniliklerden biri olarak kabul ediliyor. Bu sistemde, direksiyon mili tamamen ortadan kaldırılıyor ve sürücünün verdiği komutlar, kablo aracılığıyla sensörler ve aktüatörler tarafından tekerleklere iletiliyor. Peugeot Polygon konsepti, bu teknolojiyi kitlesel kullanıma açmayı hedefleyen ilk markalardan biri olma iddiasını taşıyor. Mercedes, Tesla ve Lexus gibi markalar Steer-by-wire sistemini üst segment modellerinde kullanmaya hazırlanırken, Peugeot'nun demokratik yaklaşımı sayesinde bu yenilik daha geniş bir kullanıcı kitlesine ulaşacak. 2027 yılında yeni bir Peugeot modelinde sunulması planlanan bu teknoloji, sürüş deneyimini daha hassas ve doğrudan hale getiriyor. Direksiyonun artık bir tekerlek olmaktan çıkıp, Hypersquare adı verilen dikdörtgen bir forma bürünmesi, sürücülere motorsporlarını andıran bir kontrol hissi sunuyor. Her iki yöne de 170 derece tam direksiyon açısı, tek bir dönüşle elde edilebiliyor ve bu da sürüşü çok daha dinamik bir hale getiriyor.

Peugeot Polygon konsepti: tasarımda ve teknolojide yenilikçi dokunuşlar

Peugeot Polygon konsepti, sadece Steer-by-wire teknolojisiyle değil, aynı zamanda tasarım ve iç mekân anlayışıyla da dikkat çekiyor. Konseptin dış tasarımında, Trikolor'dan alınan beyaz rengin ön planda olduğu görülürken, mavi detaylar ise renderlarda çevredeki alan tarafından tamamlanıyor. Dört kişilik ve çokgen formdaki araç, iç mekânda kırmızı tonların hâkimiyetinde tasarlanmış. Araçta kullanılan kanat kapılar, içeriye erişimi kolaylaştırırken, üç kollu LED ışık imzası ise ön bölümde geniş bir etki yaratıyor. Peugeot, i-Cockpit anlayışını da Polygon konseptinde yeniden yorumlamış. Ön cam, 24 cm genişliğinde ve 74 cm yüksekliğinde bir ekran olarak tasarlanmış. Bu sayede sürücüler, bilgi ve eğlence sistemlerine daha kolay erişebiliyor. Ayrıca, konseptte geri dönüştürülmüş malzeme kullanımı ve değiştirilebilir bileşenler ön plana çıkarılıyor. Peugeot, gelecekte araçlarında daha fazla sürdürülebilir malzeme kullanmayı ve kişiselleştirme seçeneklerini artırmayı hedefliyor. Bu yaklaşım, hem çevre dostu bir üretim anlayışını hem de kullanıcıların beklentilerine yanıt veren bir tasarımı beraberinde getiriyor.