ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

Yüzyıllardır gizemli kalan hayalet ışıkların sırrı çözüldü

Onur Bal - | Son Güncelleme Tarihi:
Yüzyıllardır gizemli kalan hayalet ışıkların sırrı çözüldü

Stanford Üniversitesi kimyagerlerinin yürüttüğü yeni bir araştırma, yüzyıllardır bataklıklarda, ormanlarda ve mezarlıklarda görülen hayalet ışıkların arkasında mikro şimşek adı verilen küçük elektrik çakmaklarının bulunduğunu ortaya koymaktadır.

Kapat

HABERİN DEVAMI

Dünyanın çeşitli bölgelerinde yüzyıllardır rapor edilen ve will-o'-the-wisp, jack-o'-lantern ya da ignis fatuus olarak bilinen hayalet ışıklar, insanların hayal gücünü ve merakını her zaman canlı tutmuştur. Bu gizemli yüzen alevler, özellikle bataklık ve orman alanlarında görülmesi nedeniyle sayısız efsane ve folklorik hikayeye konu olmuştur. Ölülerin ruhları, kayıp insanların fenerleri ya da Şeytan tarafından cezalandırılmış ruhlar gibi çeşitli açıklamalar bu olayı anlamlandırmaya çalışmıştır.

Bilim insanlarının arayışı

Uzun yıllar boyunca araştırmacılar, bu tuhaf ışık olgusunun arkasında mantıklı bir açıklama olması gerektiğini düşünmüştür. İlk dönem teorileri, bataklıklarda oluşan ve kendiliğinden tutuşabilen gaz ceplerini işaret etmiştir. Ancak bu açıklamalar, gazların açık bir tetikleyici olmadan nasıl ateşlenebileceği sorusuna tatmin edici bir cevap sunamamıştır. Bilim insanları, bu fenomenin gerçek nedenini bulabilmek için daha derinlemesine araştırmalara ihtiyaç duymuşlardır.

Mikro şimşek teorisi ve laboratuvar deneyleri

Stanford Üniversitesi'nden kimyagerler tarafından öncülük edilen çalışma, mikro şimşek adı verilen ve gazların sıvılarla karşılaştığı elektrik alanlarında oluşan küçük elektrik çakmaklarının suçlu olabileceğini ileri sürmüştür. Bu mikro şimşekler, farklı elektrik yüklerine sahip kabarcıklar arasında sıçrayarak metan gazını tutuşturabilmektedir. Araştırma ekibi, bu teoriyi test etmek amacıyla laboratuvar ortamında kontrollü deneyler gerçekleştirmiştir.

Deneylerde, araştırmacılar suya hava ve metan gazı pompalamak suretiyle küçük kabarcıklar oluşturmuş ve bu süreci yüksek hızlı kameralarla kaydetmiştir. Sonuçlar oldukça dikkat çekici olmuştur: mikro şimşek çakmaları, her biri bir milisaniyenin kesirli bir bölümü kadar kısa süren ışınlar şeklinde açıkça gözlemlenmiştir. Deneylerde yalnızca hava kabarcıkları kullanıldığında bile bu çakmaların meydana geldiği görülmüş, ancak metan gazı bulunduğunda mikro şimşek aktivitesinin önemli ölçüde arttığı tespit edilmiştir.

Keşfin anlamı ve yaşamın kökeni

Araştırma ekibi, bulgularını şu şekilde açıklamıştır: metan mikro kabarcıkları arasındaki mikro şimşek, ortam koşulları altında metan oksidasyonu için doğal bir tutuşturma mekanizması sunmaktadır. Bu keşif, elektriklenmiş arayüzler ile soğuk alevler arasında uzun süredir şüphelenilen bağlantıyı desteklemekte ve ignis fatuus olarak bilinen hayalet ışıkların oluşumu için fiziksel temellere dayanan bir açıklama sağlamaktadır.

Daha da ilginç olan, bu bulguların sadece bataklık ışıklarını açıklamakla kalmayıp, yaşamın kökeni hakkında da önemli ipuçları sunabilmesidir. Aynı araştırma grubunun bazı üyeleri, bu tür mikro şimşeklerin milyarlarca yıl önce, cansız maddeden yaşamın ortaya çıkmasını sağlayan kimyasal reaksiyonları başlatmış olabileceğini önceki çalışmalarında ileri sürmüştür. Bu hipotez, eğer doğru çıkarsa, yaşamın başlangıcı hakkındaki anlayışımızı kökten değiştirebilir.

Sonuç olarak, yüzyıllardır insanları şaşırtan ve çeşitli mitolojilere konu olan hayalet ışıklar, bilimsel araştırmanın ışığında artık daha anlaşılır hale gelmektedir. Mikro şimşek keşfi, doğanın en gizemli olaylarından birinin ardında yatan mekanizmayı açığa çıkarmış ve bu fenomenin sadece bir folklor değil, aynı zamanda önemli bir fiziksel ve kimyasal olayı temsil ettiğini göstermiştir.


Etiketler:
hayalet ışıkları mikro şimşek Stanford Üniversitesi metan gazı bilimsel araştırma