Kayıtlardaki en yaşlı şerit solucanı 30 yaşında olduğu ortaya çıktı

Biyolog Jon Allen tarafından 2005 yılından beri bakılan şerit solucanı Baseodiscus the Eldest, yapılan genetik testler sonucunda en az 26, muhtemelen 30 yaşında olduğu tespit edilerek, Nemertea filumundaki kayıtlı en yaşlı yaratık unvanını aldı.
Deniz omurgasızlarının yaşam süresi hakkında bilim insanları tarafından çok az şey bilinmektedir. Ancak son zamanlarda yapılan bir araştırma, bu konudaki büyük bilgi boşluğunu doldurmaya başlamıştır. Biyolog Jon Allen, kayıtlardaki dünyanın en yaşlı şerit solucanının sahibi olma onurunu taşımaktadır. Evlat edinilen bu deniz omurgasızı, Baseodiscus the Eldest olarak adlandırılmakta ve yeni analizlere göre en az 26 yaşında, muhtemelen 30 civarında bir yaşa sahiptir.
Baseodiscus the Eldest'ın özellikleri ve fiziksel yapısı
Şerit solucanı Baseodiscus, kısaca 'B' olarak da bilinmektedir ve tamamen gerildiğinde kabaca bir metre, yani yaklaşık 3 fit uzunluğa ulaşmaktadır. Bu uzunluk, şerit solucanlarının ne kadar etkileyici boyutlara sahip olabileceğini göstermektedir. Ancak bu deniz omurgasızının yaşını belirlemek, araştırmacılar için oldukça zor bir görev olmuştur. Genetik testler yapılmadan önce, B'nin tam yaşını tahmin etmek neredeyse imkânsız görünmekteydi. Deniz omurgasızları genel olarak gezegendeki en uzun ömürlü hayvanlardan bazılarıdır; derin deniz tüp solucanları örneğin 300 yıl veya muhtemelen daha fazla yaşayabilmektedir.
Şerit solucanları, özellikle her yerde bulunan deniz omurgasızlarıdır, ancak ömürleri hakkında çok az şey bilinmektedir. B, Nemertea filumundaki kayıtlı en yaşlı yaratıktır ve bu başarı açık ara farkla gerçekleşmiştir. Allen ve meslektaşlarının bilimsel literatürde bulabildikleri tek diğer rakip, sadece üç yaşında bir şerit solucanıydı. Bu fark, Baseodiscus the Eldest'ın ne kadar olağanüstü bir örnek olduğunu açıkça göstermektedir.
Jon Allen'ın 19 yıllık bakım süreci ve Baseodiscus the Eldest'ın yolculuğu
2005 yılından beri biyolog Jon Allen, B'yi dolaşmak için bol çamurlu bir tankta rahat bir şekilde tutmaktadır. Allen, yumuşak gövdeli yaratığı ilk olarak Kuzey Carolina Üniversitesi'nin biyoloji bölümünden, yenilemeler evini bozduğunda edinmiştir. Deniz omurgasızının tam doğum tarihi bilinmemekle birlikte, Allen araştırmacıların Baseodiscus the Eldest'ı San Juan Adaları'ndan 1990'ların sonlarında bir yetişkin olarak topladığını söylemektedir. Bu bilgi, solucanın yaşının tahmininde önemli bir referans noktası sağlamaktadır.
Şerit solucanı B, sadece son yirmi yılda Washington eyaletinden Kuzey Carolina'ya, Maine'e ve Virginia'ya yaşamaya geçmiştir. Bu coğrafi hareketlilik, solucanın ne kadar iyi seyahat etmiş bir birey olduğunu göstermektedir. 2024 yılında, Allen'ın eski bir öğrencisi biyologu Baseodiscus the Eldest'ın genetik testini yaptırmaya ikna etmiştir. Bu karar, şerit solucanının yaşı ve türü hakkında kesin bilgiler ortaya çıkarmıştır.
Genetik test sonuçları ve türün belirlenmesi
Genetik testler sonucunda ortaya çıktı ki, evcil solucan Baseodiscus punnetti adlı bir türe aittir. Bu bulgu oldukça önemlidir çünkü Baseodiscus the Eldest, türünün genetik olarak barkodlanan sadece ikinci bireyi olarak kayıtlara geçmiştir. Bu durum, şerit solucanlarının ne kadar az çalışıldığını ve bilindiğini göstermektedir. Biyolog Jon Allen, bu konuda önemli bir açıklama yapmıştır: 'Şerit solucanları inanılmaz derecede çeşitli ve yaygın bir filumdur, ancak doğal uzun ömürlülükleri hakkında neredeyse hiçbir şey bilinmemektedir.'
Allen'ın bu bulgusu gerçek bir bilgi boşluğunu doldurmakta ve şerit solucanlarının bilinen ömürlerini bir büyüklük mertebesinde artırmaktadır. Bu keşif, deniz yırtıcılarının tüm bir ana grubuna ilişkin anlayışımızı değiştirmektedir. Baseodiscus the Eldest'ın yaşı, araştırmacıların bu türler hakkında ne kadar az bilgiye sahip olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Şerit solucanlarının uzunluğu ve tarihsel kayıtlar
B gibi şerit solucanları sadece yaşlı değil, aynı zamanda şaşırtıcı derecede uzun boyludur. Tarihsel kayıtlar, bu deniz omurgasızlarının ne kadar etkileyici boyutlara ulaşabileceğini göstermektedir. 1864 yılında İskoç bir sahilde toplanan bir şerit solucanının, canlı bulunan dünyanın en uzun hayvanı olduğu düşünülmektedir. Bazı kayıtlar, karaya vuran solucanın tamamen gerildiğinde, kabaca bir mavi balinanın iki katı uzunluğunda ölçüldüğünü öne sürmektedir. Bu inanılmaz boyutlar, şerit solucanlarının ne kadar olağanüstü yaratıklar olduğunu göstermektedir.
O eski solucan kim bilir kaç yaşındaydı sorusu, araştırmacıların kafasında hâlâ cevapsız kalmaktadır. Baseodiscus the Eldest gibi örnekler, bu tür soruların cevaplandırılması için ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Şerit solucanlarının yaşam süresi hakkında daha fazla bilgi edinmek, deniz ekosistemleri hakkında da önemli bulgular sağlayabilir.
Bilim dünyası için sonuçlar ve gelecek araştırmalar
Deniz solucanları, uzun ömür araştırmalarına önemli içgörüler sunabilmektedir. Nemerteanlar için ömür tahminleri geliştirmek, araştırmacıların bu uzun ömürlü bentik yırtıcıların deniz ekosistemleri üzerindeki ekolojik etkisini daha iyi değerlendirmelerine yardımcı olacaktır. Baseodiscus the Eldest'ın keşfi, bu alandaki araştırmaların ne kadar gerekli olduğunu göstermektedir. Biyolog Jon Allen ve meslektaşları, bu bulguların bilim dünyasında önemli bir dönüm noktası olacağını düşünmektedir.
Şerit solucanları hakkında daha fazla araştırma yapılması, deniz omurgasızlarının yaşam süresi ve ekolojik rolü hakkında yeni bilgiler ortaya çıkaracaktır. Baseodiscus the Eldest gibi uzun ömürlü bireyler, bu araştırmaların temelini oluşturmaktadır. Gelecek nesil araştırmacılar, bu deniz omurgasızlarının sırlarını çözmek için Baseodiscus the Eldest gibi örneklerden yararlanacaklardır.
- Popüler Haberler -
Buzul depremlerinin gizli sinyalleri keşfedildi
Suriye'deki terör saldırısı... Arap ülkeleri peş peşe kınadı
İzlanda'da ilk kez sivrisinek görüldü
Meteor yağmurları başlıyor; Geminidler gökyüzünü aydınlatmak için hazırlanıyor
DNA ortaya çıkardı: Antik Çin'deki kediler evcil değildi
Kolombiya'da gençleri taşıyan araç uçuruma yuvarlandı: 16 kişi hayatını kaybetti



