ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

Japonya Fukuşima'dan 15 yıl sonra dünyanın en büyük nükleer santralini yeniden açıyor

Deniz Zeybek - | Son Güncelleme Tarihi:
Japonya Fukuşima'dan 15 yıl sonra dünyanın en büyük nükleer santralini yeniden açıyor

Japonya, 2011'deki Fukuşima nükleer felaketinden sonra kapatılan dünyanın en büyük nükleer santralini yeniden devreye almaya hazırlanıyor. Niigata ili meclisi, Tokyo Electric Power Company'nin Kashiwazaki-Kariwa santralının yedi reaktöründen birini yeniden başlatmasını onayladı.

Kapat

HABERİN DEVAMI

Japonya'nın enerji tedarik stratejisinde önemli bir dönüm noktasına ulaşıldı. Ülke yetkilileri, fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltmak amacıyla, 2011 yılındaki büyük deprem ve tsunaminin ardından kapatılan dünyanın en büyük nükleer santralini yeniden faaliyete geçirme kararını onayladı. Niigata il meclisi, Pazartesi günü gerçekleştirilen oturumda, elektrik şirketi Tokyo Electric Power Company'nin (TEPCO) Kashiwazaki-Kariwa santralının yedi reaktöründen birini yeniden başlatmasının yasal yolunu açan bir tasarıyı kabul etti. Şirket, 6 numaralı reaktörü 20 Ocak civarında yeniden devreye almayı planladığını duyurdu.

Fukuşima felaketinin ardından nükleer enerjiye temkinli yaklaşım

Japonya'nın nükleer enerjiye karşı temkinli tutumu, 2011 yılında yaşanan felaketinin sonuçlarından kaynaklanmaktadır. O yıl meydana gelen 9,0 büyüklüğündeki güçlü deprem ve bunu takip eden tsunami, Fukuşima Daiichi santralinde nükleer erimeye neden olmuş ve bu olay, 1986'daki Çernobil felaketinden bu yana dünyanın en ciddi nükleer kazası olarak kayıtlara geçmiştir. Felaket sonrasında Japonya, Tokyo'nun yaklaşık 320 kilometre kuzeyinde, Honshu adası üzerinde yer alan Niigata bölgesindeki kıyı ve liman alanlarında bulunan Kashiwazaki-Kariwa dahil olmak üzere, ülkenin 54 nükleer santralinin tamamını kapattı. Bu karar, halk arasında nükleer enerjiye karşı derin bir güvensizlik yaratmış ve uzun yıllar boyunca ülkenin enerji politikasını şekillendirmiştir.

Ancak Japonya o zamandan beri, Dünya Nükleer Birliği'nin verilerine göre, çalışır durumda kalan 33 nükleer reaktörden 14'ünü yeniden başlatmıştır. Kashiwazaki-Kariwa santralı, Fukuşima Daiichi santralini işleten TEPCO'nun işletmesi altında yeniden açılacak ilk santral olacaktır. Bu gelişme, şirketin nükleer enerjiye dönüş sürecinde önemli bir adım teşkil etmektedir.

Enerji maliyetleri ve ekonomik baskılar

Japonya'nın nükleer enerjiye geri dönüş kararının arkasında, ülkenin karşı karşıya olduğu ciddi enerji ve ekonomik sorunlar yatmaktadır. Fukuşima felaketinden önceki dönemde, Japonya'nın nükleer reaktörleri ülkenin elektriğinin yaklaşık yüzde 30'unu sağlıyordu. Santralların kapatılmasından sonra, Japonya ülkeyi enerji açısından güçlü tutmak ve endüstriyel faaliyetleri devam ettirmek için kömür ve doğal gaz gibi maliyetli ithal fosil yakıtlara olan bağımlılığını önemli ölçüde artırmıştır. Günümüzde Japonya'nın enerji üretiminin yaklaşık yüzde 60 ile 70'i ithal fosil yakıtlardan gelmekte olup, bu durum geçen yıl ülkeye yaklaşık 10,7 trilyon yen, yani 68 milyar dolar tutarında bir maliyet oluşturmuştur.

İki ay önce göreve gelen Japon Başbakanı Sanae Takaichi, nükleer enerjinin güçlü bir savunucusu olarak bilinmektedir. Takaichi, artan enerji maliyetlerinin ülkenin ekonomisini olumsuz etkilediğini ve enflasyon ile durgun ekonomik büyümeyle mücadele etmek için felç olmuş endüstriyi canlandırmanın gerekli olduğunu vurgulamaktadır. Bu bağlamda, nükleer enerjiye dönüş, hükümetin ekonomik revitalizasyon stratejisinin merkezi bir bileşeni haline gelmiştir.

İklim hedefleri ve yenilenebilir enerji dengesi

Japonya, Uluslararası Enerji Ajansı'na göre, Çin, Amerika Birleşik Devletleri, Hindistan ve Rusya'dan sonra dünyanın beşinci en büyük karbondioksit yayıcısıdır. Ancak ülke, 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmayı taahhüt etmiş ve bu hedefi gerçekleştirmek için nükleer enerjiye yatırım yapmaktadır. Aynı zamanda, bu yılın başlarında yayınlanan en son enerji planında yenilenebilir enerji kaynakları, özellikle güneş ve rüzgar enerjisi, merkezi bir rol oynamaktadır. Ülkenin enerji talepleri, yapay zeka altyapısını güçlendiren veri merkezlerindeki patlamanın etkisiyle önümüzdeki yıllarda artması beklenmektedir. Japonya, bu çok yönlü enerji ihtiyacını karşılamak için, 2040 yılına kadar elektrik karışımındaki nükleer enerjinin payını yüzde 10'dan yüzde 20'ye iki katına çıkarmayı hedeflemektedir.

Yerel halkın endişeleri ve güvenlik tartışmaları

Kashiwazaki-Kariwa santralının yeniden başlatılması kararı, yerel halk arasında önemli endişeler yaratmıştır. Fukuşima felaketinin anısı hâlâ taze olup, bazı sakinler güvenlik endişeleri nedeniyle nükleer enerjinin yeniden canlandırılmasından çekinmektedir. 52 yaşındaki Ayako Oga, Fukuşima felaketinden kaçtıktan sonra Niigata'ya yerleşmiş ve eski evinin yasak bölge içinde olduğunu belirtmiştir. Oga, hâlâ travma sonrası stres benzeri semptomlarla mücadele ettiğini ifade ederek, "Bir nükleer kaza riskini ilk elden biliyoruz ve bunu göz ardı edemeyiz" demiştir. Niigata ili tarafından Ekim ayında yayınlanan bir anket, sakinlerin yüzde 60'ının yeniden başlatma koşullarının karşılandığını düşünmediğini ortaya koymuştur. Aynı anketin bulgularına göre, neredeyse yüzde 70'i TEPCO'nun santralı işletmesinden endişe duymaktadır.

TEPCO'nun güvenlik önlemleri ve iyileştirmeler

Tokyo Electric Power Company, Kashiwazaki-Kariwa santralının yeniden başlatılmasının güvenli olduğu konusunda sakinleri ikna etmeye çalışmaktadır. TEPCO sözcüsü Masakatsu Takata, "Böyle bir kazayı asla tekrarlamamaya ve Niigata sakinlerinin benzer bir şey yaşamamasını sağlamaya kararlı bir şekilde bağlıyız" açıklamasında bulunmuştur. Şirketin web sitesinde, Kashiwazaki-Kariwa'nın birden fazla denetim ve yükseltmeden geçtiği ve şirketin "Fukuşima'nın derslerini" öğrendiği belirtilmektedir.

TEPCO, santral için alınan güvenlik önlemlerini ayrıntılı biçimde açıklamıştır. Yeni deniz duvarları ve su geçirmez kapılar, tsunamilere karşı daha güçlü koruma sağlayacaktır. Acil bir durumda soğutma desteği için mobil jeneratörler ve daha fazla itfaiye aracı hazır bulundurulacaktır. Ayrıca, santral artık radyoaktif maddelerin yayılmasını kontrol etmek için tasarlanmış yükseltilmiş filtreleme sistemlerine sahip olmuştur. Bu iyileştirmeler, şirketin geçmiş felaketlerden ders aldığını ve ülkenin nükleer enerjiye dönüş sürecinde güvenliği öncelikli tuttuğunu göstermektedir.

Kashiwazaki-Kariwa santralının yeniden başlatılması, Japonya'nın enerji politikasında bir dönüm noktasını işaret etmektedir. Ülke, ekonomik zorluklar, iklim hedefleri ve artan enerji talebinin baskısı altında, nükleer enerjiye geri dönüş yolunu seçmiştir. Ancak bu karar, Fukuşima felaketinin yarattığı travmanın hâlâ toplumda canlı olduğu bir ortamda alınmıştır. Gelecek dönemde, TEPCO'nun güvenlik taahhütlerini yerine getirmesi ve halkın güvenini yeniden kazanması, bu stratejinin başarısı için kritik önem taşıyacaktır.


Etiketler:
Japonya nükleer enerji Kashiwazaki-Kariwa santralı Fukuşima felaketinden sonra TEPCO reaktör yeniden başlatma Enerji politikası Japonya