ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

Bilim insanları erken evren'in karanlığını aydınlatan kaynağı buldu

Tunahan Köpüklü - | Son Güncelleme Tarihi:
Bilim insanları erken evren'in karanlığını aydınlatan kaynağı buldu

Hubble ve James Webb Uzay Teleskoplarının verilerine göre, Büyük Patlama'dan yaklaşık 1 milyar yıl sonra Evren'i aydınlatan ışıkların kaynağı, beklenenden çok farklı olduğu ortaya çıktı. Araştırmacılar, cüce galaksilerinin kozmik şafağın sırrını çözdüğünü keşfetti.

Kapat

HABERİN DEVAMI

Erken evren'in nasıl aydınlandığı sorusu uzun yıllardır bilim insanlarını meşgul ediyor. Hubble ve James Webb Uzay Teleskoplarından elde edilen gözlemler, bu gizemli dönemin ardındaki gerçeği ortaya koymaya başladı. Şubat 2024'te yayınlanan araştırmaya göre, galaksiler arası uzayı dolduran puslu hidrojen sisini temizleyerek hayata tutuşan kaynaklar, beklentilerin aksine küçük cüce galaksilerdi. Bu keşif, cüce galaksilerinin erken evren'in evriminde oynadığı kritik rolü gözler önüne serdi.

Kozmik şafağın başlangıcı ve karanlık dönem

Evren'in ilk anlarında, Büyük Patlama'dan dakikalar sonra, uzay iyonize plazmanın sıcak ve yoğun bir sisiyle doluydu. Bu dönemde var olan az miktardaki ışık, bu sisi delip geçemezdi çünkü fotonlar etrafta dolaşan serbest elektronlardan saçılırdı. Sonuç olarak, Evren etkili bir şekilde tamamen karanlık bir ortamda bulunuyordu. Işık kaynakları olmadığı için, bu erken dönem insanlık için görülmesi imkansız bir gizem haline gelmişti. Evren'in başlangıcından itibaren yaklaşık 300.000 yıl geçmesi gerekti ki, sıcaklık yeterince düşsün ve temel değişiklikler meydana gelse.

Evren soğudukça, protonlar ve elektronlar bir araya gelerek nötr hidrojen ve biraz helyum gazı oluşturmaya başladı. Bu nötr ortam, ışığın çoğu dalga boyunun delip geçmesine izin verdi. Ancak bu dönemde ışık kaynakları açısından çok az şey vardı. Evren, nötr gazlarla dolu olmasına rağmen, onları aydınlatacak yıldız ve galaksiler henüz oluşmamıştı. Bu uzun karanlık dönem, kozmik karanlık çağ olarak bilinir ve milyonlarca yıl sürmüştür.

İlk yıldızlar ve yeniden iyonlaşma süreci

Hidrojen ve helyum gazından, zamanla ilk yıldızlar doğdu. Bu ilk yıldızlar, elektronları çekirdeklerinden koparacak kadar güçlü radyasyon sağladı ve gazı yeniden iyonize etmeye başladı. Ancak bu noktada, Evren o kadar genişlemişti ki gaz dağınıktı ve ışığın parlamasını engelleyemezdi. Yeniden iyonlaşma süreci, Büyük Patlama'dan yaklaşık 1 milyar yıl sonra tamamlandı. Bu dönem, kozmik şafak olarak bilinir ve Evren'in tamamen yeniden iyonize olduğu zaman dilimini işaret eder. İşte bu noktada, Evren'in ışıkları açılmış oldu.

Ancak kozmik şafakta çok fazla karanlık olduğu ve zaman ile uzay boyunca çok soluk ve uzak olduğu için, orada ne olduğunu görmek bilim insanları için oldukça zordu. Araştırmacılar, temizlikten sorumlu kaynakların güçlü olması gerektiğini düşündüler. Devasa kara delikler ve yıldız oluşumunun sancıları içindeki büyük galaksiler, yığılması parlak ışık üreten ve UV ışığı bolca yayan kaynaklar olarak görülüyordu. Ancak bu varsayımlar, sonraki gözlemlerle sarsılacaktı.

James Webb teleskobunun şaşırtıcı keşfi

James Webb Uzay Teleskopunun tasarlanmasının temel amaçlarından biri, kozmik şafağa bakmak ve orada ne gizlendiğini görmekti. JWST, Evrenimizin oluşumundaki bu kritik zaman hakkında her türlü sürprizi ortaya çıkararak çok başarılı oldu. Şaşırtıcı bir şekilde, teleskobun gözlemleri, cüce galaksilerin yeniden iyonlaşmada anahtar oyuncu olduğunu öne sürdü. Institut d'Astrophysique de Paris'ten astrofizikçi Hakim Atek liderliğindeki uluslararası bir ekip, bu keşfin ardında yer aldı.

Araştırma ekibi, Abell 2744 adlı bir galaksi kümesi üzerine JWST verilerine yöneldi. Abell 2744 o kadar yoğundur ki uzay-zaman etrafında bükülür ve kozmik bir mercek oluşturur. Bu kozmik mercek sayesinde, o uzay-zamandan bize doğru seyahat eden herhangi bir uzak ışık büyütülür. Bu özellik, araştırmacıların kozmik şafağa yakın küçük cüce galaksileri görmelerini sağladı. Daha sonra, bu küçük galaksilerin ayrıntılı spektrumlarını elde etmek için JWST'yi kullandılar.

Cüce galaksiler beklenenden çok daha güçlü

Ekibin analizi, cüce galaksilerinin sadece erken Evren'deki en bol galaksi türü olmadığını, aynı zamanda beklenenden çok daha parlak olduklarını ortaya çıkardı. Araştırma, cüce galaksilerinin büyük galaksilerden 100'e 1 oranında daha fazla olduğunu gösterdi. Daha da önemlisi, bu küçük galaksilerinin toplu çıktıları, genellikle daha büyük galaksiler için varsayılan iyonlaştırıcı radyasyonun dört katı olduğu bulundu. Bu bulgular, bilim insanların önceki tahminlerini tamamen değiştirdi.

Institut d'Astrophysique de Paris'ten astrofizikçi Iryna Chemerynska, bu keşfin önemini vurguladı. Kozmik yeniden iyonlaşma sırasında nötr hidrojeni iyonize plazmaya dönüştüren iyonlaştırıcı fotonlar üretiyorlar. Düşük kütleli galaksileri anlamanın, Evren'in tarihini şekillendirmedeki önemini ortaya koymaktadır. Hakim Atek ise, bu kozmik güç merkezlerinin toplu olarak işi halletmek için yeterinden fazla enerji yayıyor olduğunu belirtti. Küçük boyutlarına rağmen, bu düşük kütleli galaksiler enerjik radyasyonun üretken üreticileridir ve bu dönemdeki bollukları o kadar önemlidir ki toplu etkileri Evren'in tüm durumunu dönüştürebilir.

Araştırmanın devamı ve gelecek perspektifi

Bu bulgular, yeniden iyonlaşmanın arkasındaki güç için şimdiye kadarki en iyi kanıt olarak kabul edilmektedir. Ancak yapılacak daha fazla iş vardır. Araştırmacılar, gökyüzünün küçük bir parçasına baktıkları için, örneklerinin sadece anormal bir cüce galaksi kümesi olmadığından emin olmaları gerekiyor. Kozmik şafaktaki tüm popülasyonun temsili bir örneği olup olmadığını belirlemek kritik öneme sahiptir.

Bilim insanları, erken galaktik popülasyonların daha geniş bir örneğini elde etmek için gökyüzünün daha fazla kozmik mercek bölgesini incelemeyi planlıyor. Ancak sadece bu tek örnekte bile, sonuçlar inanılmaz derecede heyecan verici. Bilim insanları, yeniden iyonlaşma hakkında bildiğimizden beri cevapların peşinde koşuyorlar. Nihayet sisi dağıtmanın eşiğindeyiz. Avustralya'daki Swinburne Teknoloji Üniversitesi'nden astrofizikçi Themiya Nanayakkara, JWST ile şimdi keşfedilmemiş bölgeye girdiklerini belirtti. Bu çalışma, başlangıçlarımızın evrimsel tarihini haritalama çabalarımızda cevaplamamız gereken daha heyecan verici soruları açıyor. Cüce galaksiler hakkındaki bu yeni anlayış, Evren'in ilk milyar yılını yeniden değerlendirme fırsatı sunmaktadır.


Etiketler:
kozmik şafak cüce galaksiler James Webb teleskop erken evren yeniden iyonlaşma