Yaşlı hastaların gözü kök hücre tedavisiyle yeniden görebiliyor

Bilim insanları tarafından gerçekleştirilen ilk insan denemesinde, kök hücre nakli yöntemi yaşa bağlı makula dejenerasyonu hastalarının görme keskinliğini önemli ölçüde iyileştirmeyi başardı. Tedavi, retina hasarını güvenli bir şekilde tersine çevirip hastaların yaşam kalitesini yükseltme potansiyeli gösteriyor.
Milyonlarca yetişkini etkileyen yaşa bağlı makula dejenerasyonu, merkezi görüş alanında ciddi bulanıklığa neden olarak günlük yaşamı zorlaştırıyor. Bir fotoğraf çekerken arkadaşın yüzünü net görmek veya otoyolda güvenli sürüş yapmak gibi temel görevler, bu hastalığa yakalanan insanlar için neredeyse imkânsız hale geliyor. Mevcut tedavi yöntemleri hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilse de, görmedeki bulanıklık genellikle kötüleşmeye devam ediyor ve hastaların yaşam kalitesi giderek düşüyor.
Kök hücre nakli tedavisi nedir?
Kök hücre nakline dayalı yeni bir tedavi yöntemi, retinada meydana gelen hasarı tersine çevirme konusunda umut vaat ediyor. Bu tedavi, göz bankasından temin edilen kök hücrelerinin cerrahi yolla göze nakledilmesini içeriyor. Nakledilen kök hücreler, retinal pigment epitel hücrelerini (RPE'ler) yeniden üretebilme kapasitesine sahip olup, bu hücreler ışığa duyarlı dokuları desteklemek için kritik öneme sahiptir. Kuru yaşa bağlı makula dejenerasyonunda, yağ ve proteinlerin birikintileri bu destek hücrelerini yok ederek kademeli bir görme kaybına neden olur. Yeni tedavi yöntemi, bu kaybı telafi etmeyi ve hatta görmeyi iyileştirmeyi amaçlıyor.
İlk insan denemesinin sonuçları
Michigan Medicine'den araştırmacılar tarafından yürütülen faz 1/2a klinik denemesinde, 71 ile 86 yaş arasında altı gönüllü katılımcı yer aldı. Tüm katılımcılar kuru yaşa bağlı makula dejenerasyonu tanısı almış ve ciddi görme problemleri yaşayan hastalardan seçilmişti. Üç katılımcı 20/200 ile 20/800 arasında görme keskinliğine sahipken, diğer üç katılımcı 20/70 ile 20/200 arasında puanlara sahipti. Bu puanlar, hastaların en iyi durumda Snellen çizelgesindeki en büyük harfi görebildiklerini anlamına geliyordu. Her katılımcı, en bozulmuş gözüne tek bir enjeksiyon yoluyla 50.000 kök hücre aldı ve bu hücreler retinasının altına yerleştirildi.
Denemenin en önemli bulgusu, tedavinin güvenli olduğunun kanıtlanmasıydı. Kök hücre nakillerinde bazen görülen bağışıklık sorunları veya tümör oluşumu gibi ciddi komplikasyonlar hiç gözlemlenmedi. Laboratuvardaki ön testler de nakledilen hücrelerin retinal kimliklerini koruduğunu ve herhangi bir toksisite oluşturmadığını göstermişti. Tipik göz ameliyatlarında görülen bazı komplikasyonlar yaşanmış olsa da, bunlar tedavinin başarısını etkilemedi.
Daha da önemlisi, her katılımcı nakil alan gözde diğer gözünde görülmeyen belirgin bir görme iyileşmesi yaşadı. Tedaviden bir yıl sonra, başlangıçta en kötü görmeye sahip olan üç hastanın, göz çizelgesinde ortalama 21 harf daha fazlasını görebildiği tespit edildi. Bu sonuç, kök hücrelerin tam olarak bilim insanlarının umduğu şekilde çalıştığını gösteriyor. Michigan Medicine'den hekim-bilim insanı ve göz doktoru Rajesh Rao, bu bulguların şaşırtıcı olduğunu belirtmiş ve ileri kuru yaşa bağlı makula dejenerasyonlu hastalarda bu düzeyde görme kazancının daha önce görülmediğini vurgulamıştır.
Tedavinin güvenliği ve etkinliği
Kök hücre nakli tedavisi, güvenlik ve etkinlik açısından önemli adımlar atılmasını sağladı. Araştırma ekibi, nakledilen kök hücrelerin hiçbir olumsuz etki yaratmadığını, tümör oluşturmadığını ve bağışıklık sisteminin olumsuz tepki vermediğini doğruladı. Bu bulgular, tedavinin insan vücudunda tolere edilebilir olduğunu gösteriyor. Ancak araştırmacılar, tedavinin mevcut terapilerle karşılaştırıldığında etkinliğinin tam olarak bilinmesinin faz 3 denemelerinin sonuna kadar beklenmesi gerektiğini belirtiyorlar.
Şu anda deneme, daha yüksek dozlar alan hastaları izlemeye devam ediyor. 150.000 ve 250.000 hücre dozları alan katılımcılar, tedavinin ölçeklendirilip ölçeklendiremeyeceğini belirlemeye yardımcı olacak. Eğer bu daha yüksek dozlar da güvenli kabul edilirse, kök hücre nakli tedavisi daha geniş hasta popülasyonuna uygulanabilir hale gelebilir.
Yaşa bağlı makula dejenerasyonunun etkileri
Yaşa bağlı makula dejenerasyonu, özellikle kuru formu, yaşlı nüfusda görme kaybının başlıca nedenidir. Tüm makula dejenerasyonu vakalarının yaklaşık yüzde 80'ini oluşturan bu hastalık, retinal pigment epitel hücrelerinin yok olmasıyla karakterizedir. Daha hızlı ilerleyen yaş makula dejenerasyonundan farklı olarak, kuru form yavaş ve kademeli bir görme kaybı sunar. Hastalık ilerledikçe, hastalar okuma, yüz tanıma ve bağımsız yaşam gibi temel aktiviteleri gerçekleştirmekte zorluk çeker. Mevcut tedaviler yalnızca hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir, ancak görmedeki kaybı geri getirmez.
Bu nedenle, kök hücre nakli gibi yeni tedavi yöntemleri, yaşlı hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde iyileştirme potansiyeline sahiptir. Görme kazancı, hastalar için bağımsızlık, güvenlik ve sosyal katılım açısından kritik öneme sahiptir.
Gelecek perspektifler ve umutlar
Bu ilk insan denemesinin başarılı sonuçları, kök hücre tedavisinin yaşa bağlı makula dejenerasyonunda devrim yaratabilir. Araştırma ekibi, daha yüksek dozlarla yapılan testlerin sonuçlarını bekliyorken, aynı zamanda tedavinin daha geniş hasta gruplarına uygulanabilirliğini değerlendiriyor. Eğer faz 3 denemelerinde de olumlu sonuçlar elde edilirse, bu tedavi yöntemi milyonlarca yaşlı hastaya umut verebilir. Kök hücre nakli, sadece görme kaybını durdurmakla kalmayıp, hastaların görme keskinliğini artırarak yaşam kalitesini yükseltme potansiyeli göstermektedir. Bilim insanları, bu tedavinin gelecekte standart bir tedavi seçeneği haline gelebileceğine inanıyor ve araştırmalarını bu yönde sürdürüyor.
- Popüler Haberler -
Evinizin en masum tehdidi! Kedi tırmıkları sepsise yol açabilir
Yumurtaları daha uzun taze tutmanın bilinmeyen yöntemi
Ev sahipleri bu buz küpü numarasını öğrenince şaşırıyor
Küf sorununda büyük hata! bu yöntemler evinizi riske atıyor
Her gün tüketiliyor, ruh sağlığını bitiriyor! Öfke, sinir, anksiyete…
Kocaeli'nde kuraklık alarmı



