ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

Yapay zeka ile öğrenme! Gerçekten riskli mi, yoksa fırsat mı?

Kahraman Poyrazoğlu - | Son Güncelleme Tarihi:
Yapay zeka ile öğrenme! Gerçekten riskli mi, yoksa fırsat mı?

Yapay zeka araçlarının eğitimde ve iş hayatında yaygınlaşması, özellikle Türkiye'deki öğrenciler ve çalışanlar arasında düşünme becerileri üzerinde tartışmalara yol açıyor. MIT, Oxford ve diğer üniversitelerin araştırmaları, yapay zekanın bilişsel yetenekler üzerindeki etkilerini gözler önüne seriyor.

Kapat

HABERİN DEVAMI

Son yıllarda yapay zeka teknolojilerinin hızla yaygınlaşması, eğitimden iş dünyasına kadar pek çok alanda köklü değişikliklere yol açtı. Özellikle öğrenciler ve beyaz yakalı çalışanlar, yapay zeka sohbet botları ve otomasyon araçları sayesinde karmaşık görevleri daha hızlı ve kolay şekilde tamamlayabiliyor. Ancak bu gelişmelerin, bireylerin eleştirel düşünme ve problem çözme becerileri üzerinde olumsuz etkiler yaratıp yaratmadığı konusunda ciddi tartışmalar gündeme geliyor. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT), Oxford Üniversitesi ve diğer saygın kurumlar tarafından yürütülen araştırmalar, yapay zeka kullanımının bilişsel yetenekler üzerindeki etkilerini mercek altına alıyor.

Yapay zeka ile bilişsel yetenekler arasındaki ilişki

MIT tarafından yapılan bir araştırmada, yapay zeka sohbet botlarını makale yazmak için kullanan üniversite öğrencilerinin beyin aktiviteleri detaylı şekilde incelendi. Katılımcıların tamamı MIT ve çevresindeki üniversitelerden seçildi ve beyin aktiviteleri elektroensefalografi (EEG) yöntemiyle ölçüldü. Araştırma sonuçları, yapay zeka desteğiyle makale yazan öğrencilerin, bu süreçte bilişsel işlemle ilişkili beyin ağlarında daha düşük düzeyde aktivite gösterdiğini ortaya koydu. Ayrıca, bu öğrenciler makalelerinden alıntı yapma konusunda daha fazla zorluk yaşadı. Araştırmacılar, bu bulguların öğrenme becerilerinde potansiyel bir gerileme riskini işaret ettiğini vurguladı. Yapay zeka araçlarının, özellikle makale sorularını özetleme, kaynak bulma, dilbilgisi ve stil düzeltme gibi görevlerde kullanılması, öğrencilerin düşünme süreçlerini basitleştirirken, bağımsız analiz ve sentez yeteneklerini zayıflatabileceği endişesini doğurdu.

Yapay zeka kullanımının bilişsel yetenekler üzerindeki etkisi yalnızca üniversite öğrencileriyle sınırlı değil. Carnegie Mellon Üniversitesi ve Microsoft'un Copilot ekibi tarafından yürütülen bir başka çalışmada, yılda en az bir kez işlerinde yapay zeka araçları kullanan 319 beyaz yakalı çalışan incelendi. Katılımcılara, yapay zeka araçlarını kullanırken eleştirel düşünme becerilerini nasıl uyguladıkları soruldu. Araştırmada, yapay zekaya olan güven arttıkça, katılımcıların eleştirel düşünmeye ayırdığı çabanın azaldığı gözlemlendi. Özellikle verileri analiz etmek veya belirli kurallara uyup uymadığını kontrol etmek gibi görevlerde, yapay zekanın sunduğu kolaylıklar, kullanıcıların problem çözme süreçlerinde daha az aktif rol almasına yol açtı. Bu durum, uzun vadede bağımsız problem çözme ve eleştirel düşünme yeteneklerinin zayıflamasına neden olabileceği şeklinde yorumlandı.

Öğrenciler ve eğitimciler arasında yapay zekaya bakış

Oxford University Press (OUP) tarafından Ekim ayında gerçekleştirilen bir anket, Birleşik Krallık'taki okul öğrencilerinin yapay zeka araçlarına bakışını ortaya koydu. Ankete katılan öğrencilerin yüzde 60'ı, yapay zekanın okul çalışmalarıyla ilgili becerilerini olumsuz etkilediğini düşündüğünü belirtti. Buna karşın, her 10 öğrenciden dokuzu, yapay zekanın en az bir akademik becerilerini geliştirmelerine yardımcı olduğunu ifade etti. Problem çözme, yaratıcılık ve tekrar gözden geçirme gibi alanlarda yapay zekanın katkısı öne çıkarken, yaklaşık dörtte bir öğrenci ise bu araçların işleri fazlasıyla kolaylaştırdığını ve öğrenme sürecini yüzeysel hale getirdiğini dile getirdi. Bu karmaşık tablo, öğrencilerin yapay zekayı nasıl ve ne ölçüde kullanmaları gerektiği konusunda daha fazla rehberliğe ihtiyaç duyduğunu gösteriyor.

Yapay zeka sohbet botlarının eğitimdeki rolü, teknoloji şirketlerinin de gündeminde. ChatGPT'nin sahibi OpenAI, haftada 800 milyondan fazla aktif kullanıcıya ulaşan sohbet botu için öğrencilere yönelik 100 komut seti yayınladı. Şirketin uluslararası eğitimden sorumlu yöneticisi Jayna Devani, ChatGPT'nin işleri dışarıya devretmek için değil, bir öğretmen gibi rehberlik etmek amacıyla kullanılmasını öneriyor. Devani, öğrencilerin zorlandıkları konularda ChatGPT ile etkileşime girerek, konunun bileşenlerini daha iyi anlayabileceklerini savunuyor. Özellikle gece geç saatlerde veya öğretmenlere ulaşmanın mümkün olmadığı durumlarda, yapay zeka araçlarının hızlı ve hedefe yönelik destek sağlayabileceği belirtiliyor. Ancak, bu araçların bilinçli ve kontrollü şekilde kullanılması gerektiği de vurgulanıyor.

Uzmanların uyarıları ve geleceğe dair endişeler

University College London'da yapay zeka ve eğitim üzerine çalışan Prof. Wayne Holmes, öğrencilerin ve eğitimcilerin yapay zeka araçlarını kullanmadan önce bu teknolojilerin öğrenme üzerindeki etkileri hakkında daha fazla akademik araştırma yapılması gerektiğini savunuyor. Holmes, şu anda yapay zeka araçlarının eğitimdeki etkinliği, güvenliği veya olumlu etkileri konusunda bağımsız ve yeterli kanıt bulunmadığını belirtiyor. Ayrıca, yapay zeka kullanımının bazı durumlarda bilişsel atrofiyi tetikleyebileceğine dikkat çekiyor. Bu kavram, kişinin yetenek ve becerilerinin, teknolojik araçlara aşırı bağımlılık nedeniyle zamanla körelmesi anlamına geliyor. Özellikle tıp alanında yapılan araştırmalar, yapay zeka desteğinin bazı kliniklerin performansını artırırken, diğerlerinde ise beklenmedik şekilde olumsuz sonuçlar doğurabildiğini gösteriyor.

Prof. Holmes, öğrencilerin yapay zekaya aşırı bağımlı hale gelmesinin, eğitimin temel hedefi olan bağımsız düşünme ve problem çözme becerilerinin gelişimini engelleyebileceği görüşünde. Bir öğrencinin yapay zeka yardımıyla daha yüksek notlar alması mümkün olsa da, asıl önemli olanın bu sürecin sonunda ne kadar derin ve kalıcı öğrenme sağlandığı sorusu olduğunu vurguluyor. Holmes, "Çıktılar daha iyi olabilir, ancak gerçek öğrenme seviyesi düşük kalabilir" diyerek, yapay zekanın eğitimdeki rolüne temkinli yaklaşılması gerektiğini ifade ediyor. Ayrıca, öğrencilerin kullandıkları yapay zeka araçlarının nasıl çalıştığını ve bu araçların verileri nasıl yönettiğini mutlaka anlamaları gerektiğini, sonuçların ise her zaman kontrol edilmesinin şart olduğunu belirtiyor.

Yapay zeka ile öğrenmede denge arayışı

Yapay zeka teknolojilerinin eğitim ve iş dünyasında sunduğu avantajlar tartışmasız şekilde büyük. Ancak, bu araçların düşünme becerileri üzerindeki etkileri konusunda net bir görüş birliği bulunmuyor. Uzmanlar, yapay zekanın verimliliği artırabileceğini, ancak aynı zamanda bireylerin eleştirel düşünme ve bağımsız problem çözme yeteneklerinde azalmaya yol açabileceğini belirtiyor. Öğrenciler ve çalışanlar, yapay zekadan en iyi şekilde yararlanabilmek için bu araçları bilinçli, kontrollü ve amacına uygun şekilde kullanmalı. Eğitimciler ise, öğrencilerin yapay zekayı sadece bir kolaylık aracı olarak değil, aynı zamanda öğrenme süreçlerini derinleştiren bir yardımcı olarak görmelerini sağlamalı. Sonuç olarak, yapay zeka ile insan zekası arasında sağlıklı bir denge kurulması, geleceğin eğitim ve iş dünyası için kritik önem taşıyor.


Etiketler:
yapay zeka düşünme becerileri öğrenci eğitim bilişsel yetenek