Lehçe konuşanlara karşı yapay zekada gizli ayrımcılık ortaya çıktı

Yapay zeka sohbet botları, farklı lehçelerle iletişim kuran kullanıcılara karşı önyargılı davranabiliyor. Araştırmalar, özellikle büyük dil modellerinin lehçe konuşanlara yönelik ayrımcılık sergilediğini ortaya koyuyor.
Yapay zeka tabanlı sohbet botlarının, farklı lehçelerle iletişim kuran kullanıcılara karşı önyargılı yaklaştığına dair bulgular, son dönemde yapılan araştırmalarla gün yüzüne çıktı. Özellikle büyük dil modellerinin (LLM), standart dillerin dışında konuşan bireylere karşı ayrımcı ve küçümseyici ifadeler kullandığı, çeşitli ülkelerde yapılan testlerle tespit edildi. Bu durum, dijital çağda iletişimin giderek yapay zekaya emanet edildiği günümüzde, önemli bir toplumsal sorun olarak öne çıkıyor.
Lehçe önyargısı: Araştırmalar ne gösteriyor?
Son yıllarda geliştirilen büyük dil modelleri, başta ChatGPT olmak üzere, günlük hayatın birçok alanında kullanılıyor. Akıllı telefonlardan kamu kurumlarının web sitelerine kadar uzanan bu yaygın kullanım, beraberinde yeni sorunları da getiriyor. 2024 yılında Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley'den bir ekip, ChatGPT'nin Hindistan, İrlanda ve Nijerya gibi ülkelerden gelen farklı İngilizce lehçelerine verdiği yanıtları inceledi. Araştırmada, Amerikan veya Britanya İngilizcesiyle karşılaştırıldığında, lehçelerle yapılan iletişimde stereotipleme oranının yüzde 18, aşağılayıcı içerik oranının yüzde 25 ve küçümseyici yanıtların yüzde 15 daha fazla olduğu belirlendi. Bu veriler, yapay zeka sohbet botlarının lehçe konuşanlara karşı önyargılı tutumunu açıkça ortaya koydu.
Lehçe önyargısı yalnızca İngilizceyle sınırlı kalmadı. 2025 yılında Çin'in Suzhou kentinde düzenlenen bir konferansta sunulan Alman odaklı bir çalışmada, OpenAI'nin ChatGPT-5 mini ve Meta'nın Llama 3.1 gibi on farklı büyük dil modeli test edildi. Modeller, standart Almanca'nın yanı sıra Bavyera, Kuzey Frizce ve Kölsch gibi yedi farklı Alman lehçesiyle sınandı. Sonuçlar, neredeyse tüm modellerin lehçe konuşanları "eğitimsiz", "tarım işçisi" ve "öfke yönetimine ihtiyaç duyan" bireyler olarak tanımladığını gösterdi. Üstelik, modele metnin bir lehçede olduğu açıkça belirtildiğinde, önyargılı ifadelerin daha da arttığı gözlemlendi. Bu bulgular, büyük dil modellerinin lehçe önyargısı sorununu evrensel bir mesele haline getiriyor.
Yapay zekada ayrımcılığın toplumsal etkileri
Yapay zeka sohbet botlarının lehçe önyargısı, yalnızca bireysel iletişimde sorun yaratmakla kalmıyor; aynı zamanda toplumsal eşitliği de tehdit ediyor. ABD'deki Cornell Üniversitesi'nden Emma Harvey, bu tür tutarlı önyargıların "etkili ve endişe verici" olduğunu vurguluyor. Harvey ve ekibi, Temmuz ayında yayımladıkları bir araştırmada, Amazon'un yapay zeka alışveriş asistanı Rufus'un Afrika Amerikan İngilizcesiyle yazan kullanıcılara belirsiz veya yanlış yanıtlar verdiğini ortaya koydu. Ayrıca, yazım hataları içeren girdilerde yanıtların daha da kötüleştiği tespit edildi. Harvey, büyük dil modellerinin yaygınlaşmasının mevcut önyargıları yalnızca sürdürmekle kalmayıp, aynı zamanda daha da güçlendirebileceğine dikkat çekiyor.
Lehçe önyargısı, iş başvurularında da kendini gösterebiliyor. Hindistan'da bir iş başvurusu sahibi, İngilizcesini düzeltmek için ChatGPT'den yardım aldığında, sohbet botu başvuranın soyadını, Hindistan'ın kast sisteminde daha yüksek bir konumu işaret eden bir isimle değiştirdi. Bu örnek, yapay zeka sohbet botlarının toplumsal yapıları ve kimlikleri yanlış yönlendirebileceğini gözler önüne seriyor. Dolayısıyla, lehçe önyargısı yalnızca dilsel bir sorun değil; aynı zamanda sosyal adalet ve fırsat eşitliği açısından da ciddi sonuçlar doğurabiliyor.
Lehçe önyargısının kökeni: Büyük dil modelleri nasıl öğreniyor?
Büyük dil modellerinin lehçe önyargısı sergilemesinin temelinde, bu modellerin eğitildiği veri setlerinin yapısı yatıyor. LLM'ler, internetten topladıkları devasa miktarda metin üzerinden öğrenme gerçekleştiriyor. Hamburg Üniversitesi'nden Carolin Holtermann, bu durumun, modellerin yalnızca lehçeleri değil, aynı zamanda lehçe konuşanlar hakkında internette yer alan önyargılı ifadeleri de öğrenmesine yol açtığını belirtiyor. Yani, bir lehçeyle ilgili olumsuz klişeler veya stereotipler, modelin yanıtlarında da kendine yer bulabiliyor.
Ancak Holtermann, yapay zekanın bu açıdan insanlardan farklı bir avantaja sahip olduğunu düşünüyor. Ona göre, LLM'lerdeki önyargılar sistematik olarak tespit edilip giderilebilir. Yani, doğru yöntemlerle ve özel eğitim süreçleriyle, yapay zeka sohbet botlarının lehçe önyargısı azaltılabilir veya tamamen ortadan kaldırılabilir. Bu da, gelecekte daha kapsayıcı ve adil dijital iletişim araçlarının geliştirilmesi için umut verici bir yol sunuyor.
Çözüm arayışları: Kişiselleştirilmiş yapay zeka modelleri
Lehçe önyargısı sorununa karşı, yapay zeka geliştiricileri yeni çözümler üzerinde çalışıyor. Son dönemde, büyük dil modellerinin daha kişiselleştirilmiş ve yerel lehçelere duyarlı hale getirilmesi gündeme geldi. Ağustos 2024'te yayımlanan bir makalede, kişiselleştirilmiş yapay zekanın lehçe konuşarak kullanıcılar tarafından daha sıcak, yetkin ve otantik olarak algılanabileceği öne sürüldü. Bu yaklaşım, kullanıcıların kendilerini daha iyi ifade edebilmesini ve dijital ortamlarda daha iyi temsil edilmesini sağlayabilir.
Alman çalışmasında test edilen Aya Expanse adlı model, yalnızca araştırma amaçlı geliştirilmiş olsa da, iş dünyasında lehçelere özel çözümler sunmak için çalışmalar yürütülüyor. Diğer yandan, Arcee-Meraj gibi bazı büyük dil modelleri, Mısır, Levanten, Mağrip ve Körfez Arapçası gibi çeşitli Arap lehçelerine odaklanarak, daha kapsayıcı bir yapay zeka deneyimi sunmayı hedefliyor. Bu tür özelleştirilmiş modeller, lehçe önyargısının önüne geçmek için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Gelecekte yapay zeka ve lehçeler: Fırsatlar ve riskler
Yapay zeka sohbet botlarının lehçe önyargısı, dijital çağda toplumsal eşitlik ve temsil açısından önemli bir sınav niteliği taşıyor. Her ne kadar mevcut büyük dil modelleri, lehçe konuşanlara karşı önyargılı davranışlar sergilese de, geliştiriciler bu sorunu aşmak için yeni yöntemler üzerinde çalışıyor. Özelleştirilmiş ve yerel lehçelere duyarlı yapay zeka modelleri, gelecekte daha adil ve kapsayıcı bir dijital iletişim ortamı yaratma potansiyeline sahip. Ancak, bu süreçte dikkatli ve bilinçli adımlar atılması, önyargıların tekrar üretilmemesi için kritik öneme sahip.
Sonuç olarak, yapay zeka sohbet botlarının lehçe önyargısı, teknolojinin toplumsal etkileri üzerine düşünmeyi gerektiriyor. Geliştiricilerin, kullanıcıların dilsel ve kültürel çeşitliliğine saygı gösteren, adil ve tarafsız yapay zeka sistemleri tasarlaması, dijital dünyada herkesin eşit temsil edilmesi için vazgeçilmez bir gereklilik olarak öne çıkıyor.
- Popüler Haberler -
Milyonlarca dolarlık kazanç! YouTube'da yapay zeka videoları patlaması
Steam'de 2025'in en çok satılan oyunları açıklandı
3D yazıcıda basılmış kornea ilk kez insana nakledildi
NSosyal yeni yüzü ve özellikleriyle yayında!
2025'te sağlık, teknoloji ve uzay gibi alanlarda birçok keşfe imza atıldı
Nvidia'nın Intel'e yaptığı 5 milyar dolarlık hamle teknoloji dünyasını şaşırttı



