ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

Bilim insanları Güneş'in gizemli nötrinolarını atomları değiştirirken gözlemledi

HABER MERKEZİ - | Son Güncelleme Tarihi:
Bilim insanları Güneş'in gizemli nötrinolarını atomları değiştirirken gözlemledi

Kanada'daki SNOLAB gözlemevinde yapılan çalışmada, bilim insanları güneş nötrinolarının karbon-13'ü nitrojen-13'e dönüştürmesini ilk kez gözlemlediler. Yeraltı 2 kilometre derinliğinde gerçekleştirilen bu keşif, Evren'deki en zor yakalanan parçacıklardan biri olan nötrinoların maddeyi nasıl sessizce yeniden şekillendirebildiğini ortaya koymaktadır.

Kapat

HABERİN DEVAMI

Yeraltının karanlık derinliklerinde, Kanada'daki SNOLAB nötrino gözlemevinde gerçekleştirilen çığır açan bir araştırma, Evren'in en gizemli parçacıklarından biri olan nötrinoların davranışını yeni bir perspektiften ortaya koymaktadır. Oxford Üniversitesi'nden Gulliver Milton liderliğindeki araştırma ekibi, 4 Mayıs 2022 ile 29 Haziran 2023 arasında toplanan veriler üzerinde çalışarak, güneş nötrinolarının karbon-13 çekirdeğiyle etkileşimini gözlemlemişlerdir. Bu nadir nötrino aracılı nükleer reaksiyonun ilk kez tespit edilmesi, bilim dünyasında önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilmektedir.

SNOLAB'dan fizikçi Christine Kraus, bu keşfin önemini şu sözlerle açıklamaktadır: Yapılan deneyde sıvı sintillatör içindeki karbon-13'ün doğal bolluğundan yararlanılarak, belirli ve nadir bir etkileşim ölçülmüştür. Kraus'a göre, elde edilen sonuçlar karbon-13 çekirdekleri üzerindeki nötrino etkileşimlerinin bugüne kadarki en düşük enerjili gözlemini temsil etmektedir. Ayrıca, ortaya çıkan nitrojen-13 çekirdeğinin temel durumuna yönelik bu belirli nükleer reaksiyon için ilk doğrudan tesir kesiti ölçümünü sağlamıştır.

Nötrinolar: Evren'in en bol bulunan ancak en zor yakalanan parçacıkları

Nötrinolar, büyük ve geniş Evren'de en bol bulunan parçacıklar arasında yer almaktadırlar. Süpernova patlamaları ve yıldızların kalpleri içinde gerçekleşen atomik füzyon gibi enerjik koşullarda oluşan bu parçacıklar, hemen hemen her yerde bulunmaktadırlar. Ancak, elektrik yükleri olmadığı ve kütleleri neredeyse sıfır olduğu için, karşılaştıkları diğer parçacıklarla zar zor etkileşmektedirler. Şu anda yüz milyarlarca nötrino insan vücudundan geçmektedir, tıpkı hayaletler gibi öylece geçip gitmektedir. Bu nedenle bilim insanları tarafından sevgiyle hayalet parçacıklar olarak adlandırılmaktadırlar.

Ara sıra, bir nötrino gerçekten başka bir parçacığa çarpmaktadır. Bu çarpışma, sonsuz derecede soluk bir parıltı ve başka parçacıkların yağmuru üretmektedir. Ancak, kozmik ışınların ve arka plan radyasyonunun sinyali gizlediği Dünya'nın yüzeyinde nötrinoları tespit etmek oldukça zordur. Bu zorluk, bilim insanlarını daha etkili çözümler aramaya itmiştir.

Yeraltı dedektörleri: Nötrinoları yakalamak için tasarlanan teknoloji

En iyi nötrino dedektörlerinden bazıları, derin yeraltında konumlandırılmıştır. Burada, Dünya'nın kabuğunun kendisi bir radyasyon kalkanı görevi görmektedir. Bu derinliklerde, dev odalar fotodetektörlerle kaplanmış ve nadir nötrino etkileşimlerinin ürettiği küçük sinyalleri güçlendiren, tam ve sessiz karanlıkta çiçek açan bir sıvı sintillatörle doldurulmuştur. SNOLAB'ın SNO+ dedektörü, 2 kilometre derinliğinde faaliyet göstermektedir.

Güneş'in kalbinde dövülmüş nötrinolar sürekli olarak Dünya'dan geçmektedir. Bu nötrinoların enerjileri, onları çok daha enerjik ve çok daha az yaygın olan atmosferik ve astrofiziksel nötrinolardan ayırt etmeyi basit hale getirmektedir. SNOLAB'ın SNO+ dedektörünün 2 kilometre derinliğinde, bu enerji bandındaki neredeyse tüm olaylar güneş kökenlidir. Bu özellik, araştırmacılara güneş nötrinolarını diğer kaynaklardan ayırma imkanı vermektedir.

Karbon-13'ün nitrojen-13'e dönüşümü: Nötrino etkileşiminin mekanizması

Bir güneş elektron nötrinosu bir karbon-13 çekirdeğine çarptığında, çarpışma iki önemli şey gerçekleştirmektedir. Birincisi, atom çekirdeği nötrinoyu emerken negatif yüklü bir parçacık olan bir elektronun üretilmesidir. Karbon atomunun çekirdeğinin içinde 13 parçacık bulunmaktadır: altı pozitif yüklü proton ve yedi nötr nötron. Nötrino tarafından tetiklenen zayıf etkileşim, bu nötronlardan birini bir protona dönüştürerek bir elektron yayınmaktadır.

Proton sayısı altıdan yediye çıktığında, atom artık karbon değil, yedi protonu ve altı nötronu olan nitrojen-13'tür. Yaklaşık 10 dakika sonra, ortaya çıkan nitrojen-13 (yarı ömrü 10 dakika olan nitrojenin kararsız bir radyoaktif izotopu) bozunarak açıklayıcı bir anti-elektron veya pozitron yayınmaktadır. Baştan sona etkileşimin sonucu, gecikmeli uyum olarak bilinen ayırt edici iki aşamalı bir parıltıdır.

Araştırmacılar, bir nötrinonun karbon-13'ü nitrojen-13'e dönüştürmesinin imzası olarak bir elektronu ve ardından 10 dakika sonra bir pozitronu izleyebilmektedirler. Bu iki aşamalı parıltı, nötrino etkileşimini diğer olaylardan ayırt etmeyi mümkün kılmaktadır. Bu mekanizmanın anlaşılması, nötrino fiziğinde önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.

231 günlük gözlem: Teorik tahminleri doğrulayan sonuçlar

231 günlük gözlem verisinden, araştırmacılar 60 aday olay tespit etmişlerdir. Aday olay verilerini istatistiksel modellerinden geçirmek, 5,6 nötrino güdümlü karbon-nitrojen dönüşümü tahmin etmiştir. Bu sonuç, araştırmacıların bulmayı bekledikleri tahmini 4,7 olaya oldukça yakındır. Bu yakınlık, teorik tahminlerin doğruluğunu ve araştırmanın başarısını göstermektedir.

Oxford Üniversitesi'nden fizikçi Gulliver Milton, bu başarının önemini vurgulayarak şunları söylemektedir: Bu etkileşimi yakalamak olağanüstü bir başarıdır. Karbon izotopunun nadirliğine rağmen, Güneş'in çekirdeğinde doğan ve dedektörümüze ulaşmak için muazzam mesafeler kat eden nötrinolarla etkileşimini gözlemleyebildik. Milton'un sözleri, bu keşfin ne kadar zorlayıcı ve önemli olduğunu ortaya koymaktadır.

Teorik tahminleri doğrulamak her zaman tatmin edicidir, çünkü bu bilimin doğru yolda olduğu anlamına gelmektedir. Ayrıca bu belirli düşük enerjili nötrino-karbon reaksiyonunun olasılığının yeni bir ölçümünü vermektedir. Bu, gelecekteki çalışmalarda faydalı olacak nükleer fizik için yeni bir kıyaslama noktası belirlediği anlamına gelmektedir.

Güneş nötrinoları araştırması: Geçmiş başarılardan geleceğe bakış

Güneş nötrinoları yıllardır bilim insanlarının büyüleyici bir çalışma konusu olmuştur. Bunların öncül deneyimiz SNO tarafından yapılan ölçümleri, 2015 Nobel Fizik Ödülü'ne yol açmıştır. Bu ödül, güneş nötrinolarının araştırılmasının ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Oxford Üniversitesi'nden fizikçi Steven Biller, bu konudaki gelişmeleri şu şekilde değerlendirmektedir: Güneş'ten gelen nötrinolar hakkındaki anlayışımızın o kadar ilerlemiş olması ki, artık onları ilk kez diğer nadir atomik reaksiyonları incelemek için bir 'test ışını' olarak kullanabiliyoruz.

Bu gelişme, nötrino araştırmalarının yeni bir dönemine işaret etmektedir. Güneş nötrinoları, artık sadece kendi başlarına incelenmekle kalmayıp, diğer fiziksel olayları anlamak için bir araç olarak kullanılabilmektedir. Bu çok yönlü kullanım, nötrino fiziğinin ne kadar olgun bir alan haline geldiğini göstermektedir. Gelecekteki araştırmalar, bu yeni bakış açısı sayesinde daha derinlemesine bulgular elde edebilecektir.

Sonuç olarak, SNOLAB'da gerçekleştirilen bu araştırma, nötrino fiziğinde bir dönüm noktası olarak kabul edilmektedir. Güneş nötrinolarının karbon-13'ü nitrojen-13'e dönüştürmesinin ilk kez gözlemlenmesi, teorik fiziğin doğruluğunu kanıtlamış ve gelecekteki araştırmalara yeni kapılar açmıştır. Bu keşif, bilim insanlarının Evren'in en gizemli parçacıklarını anlamadaki ilerlemesinin bir göstergesidir.


Etiketler:
nötrino SNOLAB güneş nötrinoları nükleer fizik karbon-13