ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

Papa 14. Leo, Beştepe'de... Cumhurbaşkanı Erdoğan: İlk ziyaretin Türkiye'ye olması çok anlamlı

AA - | Son Güncelleme Tarihi:
Papa 14. Leo, Beştepe'de... Cumhurbaşkanı Erdoğan: İlk ziyaretin Türkiye'ye olması çok anlamlı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Vatikan Devlet Başkanı Papa 14. Leo'nun ilk ziyaretinin Türkiye'ye olmasının çok anlamlı olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'den verilecek mesajların Türk-İslam dünyasına, Hristiyan coğrafyasına ulaşacağına, dünyada barış umutlarını artıracağına inanıyorum." dedi. Papa 14. Leo ise, "Nazik karşılamanız için teşekkür ediyorum. Papalık dönemimin yurtdışı yolculuklarına ülkenizi ziyaret ederek başlamaktan memnuniyet duyuyorum." dedi.

Kapat

HABERİN DEVAMI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Tıpkı 20 sene evvel olduğu gibi bugün de çevremizdeki çatışma, kriz ve zulümler karşısında sorumluluk alıyor, kolay olanı değil zor olanı seçerek barış, adalet ve istikrar için elimizi taşın altına koyuyoruz." dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından Vatikan Devlet Başkanı Papa 14. Leo ile Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi'ndeki Cihannüma Salonu'nda davetlilere hitap etti.

Papa 14. Leo ve heyetini Ankara'da ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Papa 14. Leo'nun göreve başladıktan sonra ilk yurt dışı seyahatini Türkiye'ye gerçekleştirmesini her bakımdan çok anlamlı bulduğunu söyledi.

Ziyaretin Türkiye ile Vatikan arasındaki köklü ilişkilerin dostluk, işbirliği ve karşılıklı anlayış temelinde güçlenmesine katkı sağlamasını temenni eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Başta bu salondan yansıyanlar olmak üzere ziyaret boyunca Türkiye'den verilecek mesajların Türk-İslam dünyasına, tüm Hristiyan coğrafyasına ulaşacağına, dünyada barış umutlarını daha da artıracağına yürekten inanıyorum." diye konuştu.

"Kıymetli misafirimizin ziyareti, bölgesel ve küresel bağlamında son derece kritik bir zamana tekabül ediyor" ifadesini kullanan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İnsanlığın yön arayışının hızlandığı, küresel düzeyde belirsizliklerin arttığı, Asya'dan Afrika'ya, Latin Amerika'dan Doğu Avrupa'ya gerilimlerin tırmandığı bir dönemde gerçekleşen ziyaretin tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını ümit ve arzu ediyorum. Nitekim bugün verimli geçen ikili görüşmemizde küresel barışın ve istikrarın tesisi konusundaki gözlemlerimizi ve ortak beklentilerimizi paylaştık. İkili münasebetlerimizin yanı sıra insanlığın ortak vicdanını ilgilendiren güncel meseleleri ele aldık. Göçe zorlanan insanlara sahip çıkmak kadar insanları göçe zorlayan sebeplerin ortadan kaldırılmasının da önemine dikkati çektik.

Çatışmalar, insani krizler, yoksulluk, adaletsizlik ve iklim değişikliği gibi küresel sınamalar karşısında barışı savunan, adaleti önceleyen, merhameti esas alan bir yaklaşım etrafında buluştuğumuzu görmekten şahsen büyük bir bahtiyarlık duydum. Burada öncelikle bir hususun altını çizmek istiyorum. Türkiye olarak üç kıtanın kalbinde, Doğu ile Batı'yı birleştiren, farklı kültür ve inançlar arasında köprü olan istisnai bir konuma sahibiz. Biz her fırsatta vurguladığım gibi ilhamını çift başlı Selçuklu kartalından alan yüzü ve yönü hem Doğu'ya hem Batı'ya dönük bir ülkeyiz. Bin yıldır vatanımız olan bu topraklarda her ırka, dine, mezhebe, kökene mensup insanlar hiçbir endişe, hiçbir baskı olmadan özgürce yaşamıştır."

- "TEK BİR İNSANIMIZIN DAHİ AYRIMCILIĞA MARUZ KALMASINA MÜSAADE ETMEYİZ"

Türkiye'de birçok şehre gidildiğinde camilerle birlikte kilise ve sinagogların yan yana görüldüğünü anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstanbul'da Aya İrini Müzesi ve Neve Şalom Sinagogu, Trabzon'da Sümela Manastırı, Van'da Akdamar Müzesi ve daha nicesi işte bu ortak yaşam kültürümüzün tanıklarından sadece birkaçı. Göreve geldiğimiz 2002'den bu yana 100'e yakın kilise, manastır ve ibadethanenin restorasyonunu tamamladık. Bunların bir kısmının açılışına bizzat iştirak ettik." ifadelerini kullandı.

Yıl sonuna kadar beş eseri daha ibadete açmayı hedeflediklerini söyleyen Erdoğan, "Kültürel, dini, etnik farklılıkları bir ayrışma unsuru olarak değil tam tersine bir zenginlik kaynağı olarak addediyoruz. Her bir insanımız dili, dini, mezhebi, etnik kökeni ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti'nin birinci sınıf vatandaşıdır. Tek bir insanımızın dahi ayrımcılığa maruz kalmasına müsaade etmeyiz." dedi.

Bunun temelinde ise "yaratılanı Yaradan'dan ötürü seven", kainata sevgi ve şefkat nazarıyla bakan medeniyet tasavvuru olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bakınız bundan 700 yıl önce Yunus Emre insanlığa nasıl sesleniyor? 'Cümle yaradılmışa bir göz ile bakmayan, halka müderris olsa hakikatte asidir.' Aynı şekilde Hazreti Mevlana da Divan-ı Kebir'inde şöyle diyor; 'Bütün insanlarda aynı ruh vardır. Fakat bedenler, tenler yüz binlercedir.' Dünyada çeşitli diller, lügatler var. Fakat hepsinin de anlamı birdir.' Kıymetli misafirimizin yüzyıllardır farklı inançlara ait ibadethanelerin, kandillerinin aynı semayı aydınlattığı Türkiye'yi ziyareti hem ülkemizin özel konumuna hem de ortak değerlerimize dikkati çeken anlamlı bir vesiledir.

Biz de farklı kültür ve medeniyetlerin bir arada yan yana ve huzur içinde yaşadığı bir tarihin mirasçıları olarak küresel barış ve istikrar ortamının serpilmesi için üzerimize ne düşüyorsa yapıyoruz ve yapacağız. Medeniyetler çatışmasının kışkırtıldığı bir dönemde Türkiye ve İspanya olarak ilk adımını attığımız, Birleşmiş Milletler çatısı altında ilerleyen Medeniyetler İttifakı Girişimi bu hassasiyetimizin en somut örneğidir. 20'nci yılını geride bırakan, 160'ı aşkın ülke ve kuruluşun mensubu olduğu Medeniyetler İttifakı'nın ulaştığı seviye sadece ülkemiz adına değil tüm insanlık adına çok sevindirici ve umut vericidir. Tıpkı 20 sene evvel olduğu gibi bugün de çevremizdeki çatışma, kriz ve zulümler karşısında sorumluluk alıyor, kolay olanı değil zor olanı seçerek barış, adalet ve istikrar için elimizi taşın altına koyuyoruz."

- "TARAFLARI ORTAK BİR ZEMİNDE BULUŞTURAN PEK ÇOK ADIM ATTIK"

Türkiye'nin milli gelire oranla dünyada en fazla insani yardım yapan ülkelerden biri olduğunu hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"13,5 yıl boyunca 3,6 milyonu aşkın Suriyeli kardeşimize ev sahipliği yaptık. Suriye'de olduğu gibi Ukrayna'da da savaştan kaçan mültecilere bilhassa savaş mağduru çocuklara kapımızı açtık. Karadeniz Tahıl Girişimi'nden esir ve cenaze takaslarına tarafları ortak bir zeminde buluşturan pek çok adım attık. Son günlerde Rusya-Ukrayna Savaşı'nı sonlandırmaya dönük hareketliliği yakından takip ediyor, gerekli desteği ve katkıyı sunmaya çalışıyoruz. Saygıdeğer misafirimizin barış ve diyalog yönündeki çağrıları da diplomatik sürecin başarısı bakımından son derece kıymetlidir. Herkes için adalet, herkes için refah, herkes için barış, herkes için huzur. Bizim gayemiz ve başarmak istediğimiz işte bunlardır. Sadi Şirazi'nin, 'Baştan başa bütün dünya bir damla kanın yere dökülmesine değmez' sözündeki hikmetin rehberliğinde adil ve kalıcı bir barışın tesisi yolunda çalışmaya devam edeceğiz."


Etiketler:
recep tayyip erdoğan papa 14. leo program