ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

Bakan Göktaş: Ailesi güçlü olan milletler, en zorlu dönemlerden güçlenerek çıkar

AA - | Son Güncelleme Tarihi:
Bakan Göktaş: Ailesi güçlü olan milletler, en zorlu dönemlerden güçlenerek çıkar

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "Ailesi güçlü olan milletler, en zorlu dönemlerden güçlenerek çıkar. Çünkü aile dayanışmanın ilk ve en sağlam halkasıdır. Bu yüzden aileyi korumak stratejik bir önceliktir." ifadesini kullandı.

Kapat

HABERİN DEVAMI

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu'nun işbirliğinde Beştepe Millet Kütüphanesi'nde düzenlenen "Aile ve Kültür-Sanat Sempozyumu"nun kapanışında konuştu.

Bugün, aile değerlerinin geleceğine ışık tutan kıymetli bir buluşmayı sona erdirdiklerini belirten Göktaş, iki gün boyunca kültür ve sanatın aileyi güçlendiren rolünü, dijital çağın fırsatlarını, risklerini ve gelecek nesillere aktaracakları ortak değerleri geniş çerçevede değerlendirdiklerini söyledi.

Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu'nun ele alınan konuları güçlü bir vizyona dönüştürdüğünü vurgulayan Göktaş, aileyi ve kültürü önceleyen bu büyük vizyonun mimarı olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür etti.

Ailenin, kültürün sessiz mimarı, sanatın görünmez ilham kaynağı olduğunu dile getiren Göktaş "Gelenek ailede kök salar, kimlik evde şekillenir, merhamet evde öğrenilir. Sofra, birliğin ve muhabbetin mekanıdır. Kültürümüzün ve sanatımızın bütün büyük damarlarında hep ailenin izi vardır. Sözlü kültürden yazılı edebiyata, geleneksel mimariden modern sinemaya kadar her unsur aileyi hem değerlerimizi nesillere aktaran hem de kültürel yapıyı inşa eden kaynak olarak ele alır." dedi.

"ZARARLI AKIMLAR AİLE YAPIMIZI DERİNDEN SARSIYOR"

Aileyi merkeze alan kültür politikalarının geleceğe yapılan en stratejik yatırım olduğunu kaydeden Göktaş, "Ancak aileyi kuşatan tehditler, her geçen gün daha da artıyor. Bireyselleşme, yalnızlaşma, tüketim kültürü ve sanal bağımlılıklar, aile bağlarını ve demografik yapımızı sessizce aşındırıyor. Dijital mecralarda yayılan şiddet, istismar, siber zorbalık ve cinsiyetsizleştirme gibi zararlı akımlar aile yapımızı derinden sarsıyor. Bu tehditler karşısında aile, bizi dayanıklı kılacak kıymetli değerimizdir. Evlatlarımızı dijital çağın risklerinden koruyacak olan da estetik, ahlak ve irfanla buluşturacak olan da köklü değerlerinden beslenen aile iklimidir." diye konuştu.

Tüm bu sorunların karşısında, aileyi güçlü kılacak bir medeniyet hamlesini, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde hayata geçirdiklerinin altını çizen Göktaş, şunları paylaştı:

"Aileyi merkeze alan sosyal devlet anlayışımızın hamisi sizsiniz. Bu inançla, ailenin korunması ve güçlendirilmesi yönünde yürüttüğümüz tüm çalışmalar sizin güçlü iradenizle anlam kazanmaktadır. 2025'i Aile Yılı olarak ilan etmeniz ülkemizin geleceğini aile ekseninde yeniden tahkim eden kararlılığımızın somut göstergesidir. 2025 Aile Yılı ile birlikte, Türkiye'nin dört bir yanında topyekun seferberlik ruhu başladı. Tüm kurumlarımız, yerel yönetimler, sivil toplum, akademi, iş dünyası ve gönüllülerin samimi katkılarıyla bu vizyon büyük bir harekete dönüştü. Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı, bu ortak gayretin ürünüdür."

"AİLE YILI BÜYÜK DAYANIŞMANIN İLANI OLDU"

Bakan Göktaş, Aile Enstitüsü ve Nüfus Politikaları Kurulu'nun, bu vizyonun stratejik ve sürdürülebilir temellerini güçlendiren iki önemli yeni kurumsal yapı olduğunu dile getirdi.

Aile ve Gençlik Fonu'nun, gençlerin yuva kurma yolculuğunda onları destekleyen, geleceğe daha güvenle adım atmalarını sağlayan güçlü bir dayanak olduğunu vurgulayan Göktaş, "Doğum yardımları ve aile odaklı sosyal desteklerimiz, devletimizin her an vatandaşlarının yanında olduğunu gösteren önemli adımlardır. Memurlarımıza tanınan yarım zamanlı çalışma hakkı, aile içi dengeyi koruyan, çalışma hayatıyla aile hayatını uyumlu hale getiren kıymetli bir düzenlemedir. Ailelere ve gençlere sunulan çeşitli indirimler ve avantajlar, aile bütçesine doğrudan katkı sunan desteklerdir." değerlendirmesinde bulundu.

Aileyi güçlendirmeye yönelik tüm bu adımların toplumun tüm kesimlerinde derin karşılık bulduğunu belirten Göktaş, "Bu anlamda Aile Yılı sadece bir takvim vurgusu değil, milletçe ortaya koyduğumuz birliğimizin, beraberliğimizin büyük dayanışmanın ilanı oldu. Bu güçlü sahiplenme, ailenin bu topraklarda ne kadar köklü ne kadar canlı bir değer olduğunu bir kez daha bütün açıklığıyla gösterdi." ifadesini kullandı.

"KÜLTÜR VE SANAT EHLİNE DE ÖNEMLİ GÖREVLER DÜŞÜYOR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde hayata geçirilecek, Aile ve Nüfus 10 Yılı vizyonunun, ülkenin geleceğini güçlü bir iradeyle şekillendireceğine vurgu yapan Göktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'nin aile ve dinamik nüfus yapısını sağlam temellere kavuşturan, uzun vadeli ve kararlı bir milli atılım olarak ülkemizin istikametini belirleyecektir. Mustafa Kutlu'nun hikayelerini bu salonda bulunan pek çok misafirimiz bilir. Kutlu, hikayelerinde aileyi hem güvenli bir liman hem de bir diriliş mekanı olarak anlatır. İnsanın hayata ve değerlerine tutunduğu o mütevazı evlerin aslında birer irfan harmanı olduğunu bize hatırlatır. Bizim medeniyetimiz yüzyıllardır aileyi merkeze alan köklü bir hikmet birikimi üzerine yükselmektedir. Ailesi güçlü olan milletler, en zorlu dönemlerden güçlenerek çıkar. Çünkü aile milletimizin ortak hafızasını taşıyan, devletimizin sürekliliğini besleyen, dayanışmanın ilk ve en sağlam halkasıdır. Bu yüzden aileyi korumak, bizim için stratejik bir önceliktir."

Konuşmasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Aile, milletimizin bekasını ve değer dünyasını ayakta tutan en güçlü yapı taşıdır" sözünü aktaran Göktaş, şunları kaydetti:

"Bize düşen görev, bu kadim anlayışı günümüzün ihtiyaçlarıyla buluşturmak. Aileyi her yönüyle destekleyen politikaları kararlılıkla sürdürmektir. Ailemizi güçlü kılmak ve geleceğe taşımak için kültür ve sanat ehline de önemli görevler düşüyor. Zira varlığımızın teminatı olan aileyi her türlü risk ve tehdide karşı korumak için topyekun bir seferberlik duygusuyla hareket etmemiz şart. Kültür ve sanat, değerlerimizin taşıyıcısı olan ailemizi koruyan, destekleyen, güçlendiren bir yapıda olmalıdır. Bu yüzden tüm sanatçılarımıza eserlerini bu duyguyla üretmeleri çağrısında bulunuyorum. Kültür-sanat dünyasının desteği ve gücüyle aileyi esas alan bu medeniyet hamlesini daha da taçlandırabiliriz."

"KÜLTÜR VE SANATIN AİLEYLE BÜTÜNLEŞMESİNİN ÖNEMİ ORTAYA ÇIKTI"

Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu Başkan Vekili İskender Pala da Kurul olarak birtakım çalışmalar yaptıklarını, toplumun bütün kesimlerine ve kademelerine kültür sanatı yeniden hatırlatmak istediklerini aktardı.

Bunun için 11 Bakanlık ile 11 ayrı sempozyum hazırladıklarını kaydeden Pala, "Bu yıl Aile Yılı olması dolayısıyla birincisini Sayın Bakanımızla düzenledik ve bu sempozyumlar yıl boyunca devam edecek." bilgisini paylaştı.

Yöneticilerin kültür, sanat algılarını bir kademe daha yükseltebilmek için bunu yaptıklarını vurgulayan Pala, "Buradaki toplantılarda gördük ki bu amacımıza ulaşmamızın ötesinde aile, kültür ve sanatın topluma nasıl katkı sağlayacağına dair çıktılar aldık. Öyle bildiriler sunuldu ki sonunda belki politikalarımızı yeniden değerlendirecek kararlar alınabilecek." diye konuştu.

Pala, kültür ve sanatta, aile alanındaki kadar hamleler yapılması gereken bir çağda olunduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"İki gündür burada dinlediğimiz sempozyumlarda, kültür ve sanatın aileyle bütünleşmesinin önemi ortaya çıktı. Çocukların nasıl başarılı olacakları, nasıl güven elde edecekleri, toplumun nasıl iyileşeceği, ailedeki kültür ve sanatın sokağa, şehre nasıl yayılacağı tek tek görüldü. Bunların neticeleri alındı. İnşallah çıktıları da Bakanlığımız tarafından kullanılacaktır."


Etiketler:
mahinur özdemir göktaş ali yılı aile millet dayanışma