Türkiye, AB, Arap Birliği ve 16 ülke "New York Bildirisi"nde İsrail'in Gazze'de sivillere saldırılarını kınadı

Türkiye ile 16 ülkenin yanı sıra Avrupa Birliği (AB) ile Arap Birliği'nin yayımladığı New York Bildirisi'nde, İsrail'in Gazze'deki sivillere ve sivil altyapıya yönelik saldırıları, şehirdeki kuşatma ve açlık kınandı.
Filistin Meselesine Barışçıl Çözüm Bulunması ve İki Devletli Çözümün Hayata Geçirilmesi Konulu Birleşmiş Milletler (BM) Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferansı'nda, konferans başkanları ve çalışma grupları başkanlarınca kabul edilen New York Bildirisi yayımlandı.
Türkiye, Fransa, Suudi Arabistan, Brezilya, Kanada, Mısır, Endonezya, İrlanda, İtalya, Japonya, Ürdün, Meksika, Norveç, Katar, Senegal, İspanya, İngiltere, AB ve Arap Birliği bildiriye katıldı.
Liderler ve temsilcilerin, Orta Doğu'da barış, güvenlik ve istikrar için tarihi ve kritik bir anda BM bünyesinde toplandığına işaret edilen bildiride, "Son gelişmeler, Orta Doğu çatışmasının devamlılığının korkunç insani bedelini ve bölgesel ve uluslararası barış ile güvenlik için ciddi sonuçlarını bir kez daha ve her zamankinden daha fazla öne çıkarmıştır. İki devletli çözüme yönelik kararlı önlemler ve sağlam uluslararası garantiler olmadıkça çatışma derinleşecek ve bölgesel barış ulaşılamaz kalacaktır." ifadeleri kullanıldı.
İsrail-Filistin çatışmasının sona ermesi ve iki devletli çözümün uygulanmasının, hem İsraillilerin hem de Filistinlilerin meşru isteklerini uluslararası hukuka uygun şekilde karşılamanın tek yolu olduğu belirtilen bildiride, her türlü şiddeti ve devlet dışı aktörlerin istikrarsızlaştırıcı rolünü sona erdirmenin; her türlü terörü ve şiddeti sona erdirmenin; her iki halkın güvenliğini ve iki devletin egemenliğini garanti etmenin ve bölgedeki tüm halkların yararına barış, refah ve bölgesel entegrasyonun sağlanmasının en iyi yolu olduğu kaydedildi.
"İSRAİL GÜÇLERİNİN GAZZE'DEN TAMAMEN ÇEKİLMESİ GEREKTİĞİ" VURGUSU
Bildiride, Gazze'deki savaşın derhal sona ermesi ve İsrail güçlerinin Gazze'den tamamen çekilmesi gerektiği vurgulandı.
Tüm Filistin topraklarındaki yönetimin, kolluk kuvvetlerinin ve güvenliğin uygun uluslararası destekle yalnızca Filistin yönetiminde olması gerektiğinin altı çizilen bildiride, bu süreçte uluslararası toplumun uygun desteği sağlaması gerektiği kaydedildi.
"Filistin yönetiminin 'tek devlet, tek hükümet, tek hukuk, tek silah' politikasını memnuniyetle karşıladık ve bu politikanın hayata geçirilmesine desteğimizi, gerekli DDR (silahsızlanma, terhis ve yeniden entegrasyon) süreci dahil olmak üzere, uluslararası ortaklarla üzerinde uzlaşılan bir mekanizma ve belirli bir zaman çerçevesinde tamamlanmasını sağlayarak taahhüt ettik." ifadesi kullanılan bildiride, şunlar kaydedildi:
"1967 sınırları temelinde, Kudüs dahil olmak üzere, Filistin ve İsrail'in barış ve güvenlik içinde, yan yana, demokratik ve egemen iki devlet olarak yaşamasını öngören iki devletli çözümün, uluslararası hukuk ve ilgili BM kararları doğrultusunda hayata geçirilmesine yönelik sarsılmaz desteğimizi bir kez daha teyit ettik."
Bildiride, Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkının desteklendiği yeniden teyit edilerek "Filistin devletinin BM'ye tam üyeliği, çatışmayı sona erdirecek siyasi çözümün vazgeçilmez bir unsurudur ve bu, tam bölgesel entegrasyonu mümkün kılacaktır." ifadesi kullanıldı.
TÜRKİYE, TOPLANTIDA ŞERH AÇIKLAMASINDA BULUNDU
Türk yetkililerin toplantıda yaptığı şerh açıklamasında, şu ifadeler kullanıldı:
"On yıllardır süregelen İsrail uygulamaları dikkate alındığında, Filistinli silahlı grupların silah bırakması; ancak bağımsız, egemen ve bütünlüğü haiz bir Filistin devletinin 1967 sınırları temelinde mümkündür ve başkenti Doğu Kudüs olacak şekilde ya da uzlaşı süreci kapsamında Filistinli gruplar arasında varılacak bir anlaşmaya dayanarak kurulması şartına bağlı olmalıdır."
SORUNUN ÇÖZÜMÜNE DÖNÜK TAVSİYELER
Bildirinin ekinde yer alan belgede, "Filistin Meselesine Barışçıl Çözüm Bulunması ve İki Devletli Çözümün Hayata Geçirilmesi Konulu BM Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferansı"nın çalışma grupları aracılığıyla devletlerden alınan çok sayıda öneri ve tavsiyeye de yer verildi.
Buna göre, Filistin Devleti'nin ayrılmaz bir parçası olan Gazze Şeridi'nin Batı Şeria ile birleşmesine destek olunması ve işgal, kuşatma, toprak kaybı veya zorla yerinden edilmeye karşı çıkılması önerildi.
Belgede, Filistin yönetimi çatısı altında Gazze'de kısa bir süreliğine faaliyet gösterecek bir Geçiş Dönemi İdari Komitesinin kurulmasına destek verilmesi önerilirken, Filistin yönetiminin daveti üzerine ve BM himayesinde, mevcut BM kapasitelerini temel alarak ve BM Güvenlik Konseyi tarafından yetkilendirilecek güçlerle, sivil nüfusu korumak, ateşkes anlaşmasını uygulamak, Filistin yönetiminin düzeni yeniden tesis etme çabalarını desteklemek, buna Filistin Yönetimi Güvenlik Güçlerine etkili destek sağlamak da dahil olmak üzere, ve her iki tarafın kendi topraklarında güvenliğini garanti altına almak amacıyla uluslararası bir istikrar misyonu konuşlandırılması tavsiye edildi.
İşgal altındaki Filistin topraklarının tamamında kalıcı ve kapsamlı bir ateşkesin yürürlüğe girmesine katkıda bulunmanın tavsiye edildiği belgede, Gazze Şeridi'nde yeniden yapılanma ve imarın acil olarak gerçekleştirilmesi için siyasi, mali ve teknik destek sağlanması ve her türlü yardımın seferber edilmesi önerildi.
Belgede, insani yardım ve yeniden yapılanma yardımlarına engelsiz erişim sağlanmasının garantiye alınması gerektiği belirtilirken Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkı ve İsrail'in yasa dışı varlığının sona erdirilmesi konusunda somut önlemler alınmasına ilişkin önerilere de yer verildi.
Uluslararası hukuka uygun olarak Filistinli mültecilerin haklarının desteklenmesinin önerildiği belgede, Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) taraf devletlerin, Filistin'deki durumla ilgili soruşturmada mahkeme ile işbirliği yapması ve devletlerin, Güney Afrika Cumhuriyeti'nin 2023'te, Gazze'de soykırım işlediği gerekçesiyle İsrail'e karşı Uluslararası Adalet Divanında (UAD) açtığı davaya taraf olmaya teşvik edilmesi tavsiye edildi.
DEMOGRAFİK DEĞİŞİKLİKLERE YOL AÇAN EYLEMLER REDDEDİLDİ
Bildiride, "Uluslararası insancıl hukukun bariz bir ihlali olan, Filistinli sivil nüfusun zorla yerinden edilmesi de dahil olmak üzere, toprak veya demografik değişikliklere yol açan her türlü eylemi reddettiğimizi teyit ederiz." ifadesine yer verildi.
"7 Ekim'de (2023) sivillere yönelik saldırının" da kınandığı bildiride, "Ayrıca İsrail'in Gazze'deki sivillere ve sivil altyapıya yönelik saldırılarını, kuşatma ve açlığı kınıyoruz; bu saldırılar yıkıcı bir insani felakete ve koruma krizine yol açmıştır." denildi.
Bildiride, uluslararası hukukun ciddi ihlali niteliğindeki ihlallerin hiçbir gerekçesi olmadığı vurgulandı, hesap verebilirliğin gerekliliğine işaret edildi.
Bildiride savaş, işgal, terör ve zorla yerinden edilmenin ne barışı ne de güvenliği sağlayabileceğine dikkat çekilerek sadece siyasi bir çözümün başarılı olabileceğine dikkat çekildi.
- Popüler Haberler -

Gazze'deki İsrail askerlerinde intihar vakaları yükselişte: 7. asker intihar etti

Soykırımcı İsrail'in Gazze'ye saldırılarında can kaybı 60 bin 239'a çıktı

Nükleer müzakere öncesi İran'dan ABD'ye çağrı: 12 gün süren savaştaki zararlar karşılanmalı

Almanya'da ünlülerden Başbakan Merz'e Gazze çağrısı: Silah ihracatını durdurun, açlığa son verin

Katil İsrail'in Gazze'de sivilleri hedef aldığı saldırılarda 20 kişi şehit oldu

Rusya Savunma Bakanlığı, Donetsk'te Çasiv Yar şehrini ele geçirdi
