Sarkozy'nin Fransa'da serbest bırakılması herkesi şaşırttı! İşte kararın perde arkası

Fransa'nın eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Paris İstinaf Mahkemesi'nin verdiği karar doğrultusunda yaklaşık üç hafta süren tutukluluğun ardından serbest bırakıldı. Sarkozy'nin serbest kalmasına ilişkin karar, kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, eski başkanın yargı gözetimi altında tutulmasına ve Fransa dışına çıkmasının yasaklanmasına hükmedildi. Sarkozy'nin 2007 yılındaki seçim kampanyasının Libya tarafından finanse edildiği iddiasıyla yargılandığı dava kapsamında hapse girmesi, Fransa'da ve uluslararası arenada büyük tartışmalara yol açmıştı. Şimdi ise mahkemenin verdiği serbest bırakma kararı ve uygulanan yargı gözetimi, sürecin bundan sonraki seyrine dair önemli ipuçları sunuyor.

Serbest bırakma kararının gerekçeleri

Nicolas Sarkozy'nin serbest bırakılmasına ilişkin Paris İstinaf Mahkemesi'nin kararı, eski başkanın Fransa'daki köklü aile bağları, mesleki geçmişi ve mal varlığı gibi unsurlar dikkate alınarak alındı. Mahkeme, Sarkozy'nin Fransız adaletinden kaçma riskinin bulunmadığını, bugüne kadar tüm mahkeme çağrılarına eksiksiz şekilde uyduğunu vurguladı. Ayrıca, savcılığın ileri sürdüğü temsil garantilerinin yetersizliği iddiasının da dosyada karşılık bulmadığı belirtildi. Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 144. maddesine göre, tutukluluğun devamı ancak delillerin korunması, baskıların önlenmesi, kaçış veya yeniden suç işleme riskinin engellenmesi ya da sanığın korunması amacıyla mümkün olabiliyor. Mahkeme, temyiz aşamasında delil gizleme, baskı oluşturma veya yeniden suç işleme riskinin yargı gözetimiyle kontrol altına alınabileceği sonucuna vardı. Bu nedenle, Sarkozy'nin tutukluluğunun sürdürülmesi için gerekli risklerin oluşmadığı kanaatine varıldı ve serbest bırakılmasına karar verildi.

Yargı gözetimi ve Fransa dışına çıkış yasağı

Sarkozy, mahkeme kararı gereği yargı gözetimi altında tutulacak ve Fransa topraklarını terk etmesine izin verilmeyecek. Eski Cumhurbaşkanı, uluslararası konferanslara katılmak ve konuşmacı olarak yer almak amacıyla yurt dışına çıkma talebinde bulunsa da, mahkeme bu isteğe olumlu yanıt vermedi. Gerekçe olarak, Libya davasında adı geçen bazı eski rejim yöneticilerinin ve sanıkların yurtdışında yaşaması gösterildi. Ayrıca, Sarkozy'nin halen devam eden başka bir davada, Eylül ayında vefat eden Ziad Takieddine ile ilgili tanıkların rüşvetine dair suçlamalarla da yargılandığı hatırlatıldı. Mahkeme, eski bir devlet başkanının yabancı ülke yöneticileriyle kolayca iletişim kurabilme kapasitesinin, baskı veya gizli anlaşma riskini artırabileceğine dikkat çekti. Bu nedenle, Sarkozy'nin Fransa dışına çıkışına kesin şekilde yasak getirildi.

İletişim kısıtlamaları ve dava sürecinin seyri

Mahkeme, Sarkozy'nin yargı gözetimi kapsamında bazı kişilerle iletişim kurmasını da yasakladı. Özellikle, hapiste bulunduğu dönemde kendisini ziyaret eden Adalet Bakanı Gérald Darmanin ile herhangi bir temas kurması kesin olarak engellendi. Ayrıca, Adalet Bakanlığı'nın ilgili birimleri ve yargı yetkilileriyle de Sarkozy'nin iletişim kurması yasaklandı. Mahkeme, bu kısıtlamaların "tartışmaların huzurunu korumak" amacıyla getirildiğini belirtti. Sarkozy'nin daha önce Bismuth davasında etki ticareti suçundan mahkum edilmesi ve devletin çeşitli hizmetlerini harekete geçirme kapasitesine sahip olması, mahkemenin bu tür önlemler almasına yol açtı. Libya davasının yanı sıra, tanık rüşveti iddialarıyla ilgili yargılamalar da devam ediyor. Temyiz davasının ise Mart 2026'dan itibaren başlaması bekleniyor; ancak kesin tarihler henüz açıklanmış değil.