Göçmen doktorlar ABD'yi terk etmeye başladı

Kanada'da doğup büyüyen ve daha sonra Amerika'nın en prestijli üniversitelerinde eğitim alan Michael Liu, uzun yıllar boyunca Amerikan Rüyası'nın peşinde koştu. Tıp fakültesini Harvard Üniversitesi'nde tamamlayan ve şu anda Boston'daki Mass General Brigham hastane sisteminde dahiliye asistanı olarak görev yapan Liu, profesyonel hayatının köklerini Amerika'da sağlamlaştırmıştı. Ancak bu ilkbaharda yaşanan gelişmeler, onun gibi binlerce göçmen doktorun geleceğine ilişkin ciddi sorgulamalar başlatmıştır.

Politika değişiklikleri doktorları sarstı

Trump yönetiminin Ulusal Sağlık Enstitüleri'ndeki bilimsel araştırmalara ve Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanlığı'ndaki personele yönelik kesintileri, Liu gibi göçmen profesyonellerin kariyer planlarını derinden etkilemiştir. Bu kararlar, sadece bütçe kesintileri değil, aynı zamanda Amerika'nın uluslararası yeteneklere karşı tutumunun değiştiğinin bir göstergesi olarak algılanmıştır. Liu, bu dönemde Toronto'daki eski mentorlarını ve bağlantılarını yeniden düşünmeye başladığını ve eve dönme olasılığını ciddi biçimde değerlendirmeye başladığını itiraf etmiştir.

Eylül ayında yaşanan bir gelişme ise durumu daha da kritik hale getirmiştir. Trump yönetimi, yüksek eğitimli profesyoneller için tasarlanan H1B vizelerinin ücretini neredeyse 30 kat artırarak 100.000 dolara çıkarmıştır. Bu dramatik artış, hastane sistemleri ve üniversiteler gibi büyük işverenlerin bile bu maliyeti karşılamakta zorlanacağı anlamına gelmektedir. Liu, meslektaşlarının bu haberi aldığında gösterdikleri tepkileri gözlemlemiş ve birçoğunun gözyaşlarına boğulduğunu belirtmiştir. Kendisi bu yıl başında bir Amerikan vatandaşıyla evlenerek yeşil kart almış olsa da, yönetimin bu adımlarından etkilendiğini ve katkısının daha az değerli görüldüğü hissine kapıldığını açıklamıştır.

Sağlık sisteminin göçmen doktorlara bağımlılığı

Amerika'daki tüm doktorların yaklaşık dörtte birini göçmen doktorlar oluşturmaktadır ve bu oran, ABD sağlık sisteminin bu profesyonellere ne kadar bağımlı olduğunu açıkça göstermektedir. Başka ülkelerde doğmuş ve eğitim almış, ancak Amerika'da yaşayan ve çalışan yaklaşık 325.000 doktor bulunmaktadır. Bu sayıya hemşireler ve diğer kritik sağlık çalışanları dahil edilmediğinde, göçmen sağlık profesyonellerinin gerçek ağırlığı daha da artmaktadır.

Kırsal topluluklarda ve tıbbın bazı uzmanlık alanlarında, göçmen doktorlara olan bağımlılık çok daha yüksek seviyelere ulaşmaktadır. Birinci basamak sağlık hizmetleri ve onkoloji gibi kritik uzmanlık dallarında, yabancı doğumlu doktorlar işgücünün yaklaşık yarısını oluşturmaktadır. Bu durum, göçmen doktorların ayrılması halinde bu alanlarda ortaya çıkacak personel açığının ne kadar ciddi olacağını göstermektedir.

Sağlık sistemi zaten kriz içinde

Sağlık hizmetleri sektörü, emeklilikler ve tükenmişlik nedeniyle zaten ciddi bir personel sıkıntısı yaşamaktadır. Birçok sağlık uzmanı, son dönemdeki göçmenlik ve sağlık politikalarının bu sorunu daha da ağırlaştırdığını belirtmektedir. Amerikan Klinik Onkoloji Derneği'nde baş tıp görevlisi olan Dr. Julie Gralow, şu anda onlarca yıllık ilerlemenin risk altında olabileceği gerçek bir dönüm noktasında bulunduklarını vurgulamaktadır.