ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

Bu hastalık sadece 13 kişide var! Tıp dünyasını sarstı

DENİZ ZEYBEK - | Son Güncelleme Tarihi:
Bu hastalık sadece 13 kişide var! Tıp dünyasını sarstı

Bellvitge Üniversitesi Hastanesi ve Idibell ekibi, dünyada yalnızca 13 kişide rastlanan ultra nadir bir nörolojik hastalığı keşfetti. Bu yeni hastalık, RPS6KC1 genindeki mutasyonlarla ilişkilendiriliyor ve teşhisiyle nadir hastalıklar alanında önemli bir adım atılmış oldu.

Kapat

HABERİN DEVAMI

Bellvitge Üniversitesi Hastanesi ve Bellvitge Biyomedikal Araştırma Enstitüsü (Idibell) öncülüğünde yürütülen uluslararası bir araştırma, dünya genelinde yalnızca 13 kişide tespit edilen ultra nadir bir nörolojik hastalığı ortaya çıkardı. RPS6KC1 geninde meydana gelen mutasyonların yol açtığı bu yeni hastalık, bilim dünyasında büyük yankı uyandırırken, tanısı konulan vakaların çok az sayıda olması dikkat çekiyor. Araştırmanın sonuçları, American Journal of Human Genetics dergisinde yayımlandı ve genetik hastalıkların teşhisi ile ilgili önemli bir gelişmeye işaret etti.

Yeni genetik hastalığın özellikleri ve semptomları

Idibell Nörometabolizma Bölümü Direktörü Aurora Pujol'un liderliğindeki ekip, RPS6KC1 genindeki mutasyonların, beynin beyaz cevherini etkileyen ve çok çeşitli nörolojik semptomlara neden olan yeni bir hastalığa yol açtığını belirledi. Ultra nadir hastalık olarak tanımlanan bu durum, hastalarda yürüme güçlüğü, bilişsel bozukluklar, gelişimsel gerilik ve yüz dismorfisi gibi farklı semptomlarla kendini gösterebiliyor. Araştırma kapsamında incelenen 13 vakanın sekiz farklı aileye ait olduğu ve bu aileler arasında herhangi bir akrabalık bağı bulunmadığı bildirildi. Bellvitge Üniversitesi Hastanesi'nde tedavi gören bir hasta da bu nadir vakalar arasında yer aldı. Bilim insanları, bu hastalığın tanımlanmasının, benzer semptomlar gösteren diğer hastaların da teşhis edilmesine olanak sağlayacağını vurguladı.

Tanı ve tedavi sürecinde atılan adımlar

Ultra nadir hastalıkların teşhisinde genom dizilimi ve gelişmiş klinik genomik araçlar kritik rol oynuyor. Idibell ekibi, bu yeni hastalığın tespitinde kendi geliştirdikleri hesaplamalı algoritmalardan ve ileri düzey genetik analiz tekniklerinden yararlandı. Aurora Pujol, hastalığın tanısının konmasının, nadir hastalıklara sahip bireyler ve aileleri için büyük bir rahatlama sağladığını ifade etti. Pujol'a göre, hastalığın teşhis edilmesi ailelerin benzer durumda olan diğer ailelerle iletişim kurmasına, hasta derneklerinde bir araya gelerek dayanışma içinde olmalarına olanak tanıyor. Ancak, hastalık için etkin bir tedavi geliştirilmesinin henüz uzak bir hedef olduğu belirtiliyor. Araştırmacılar, hastalığın tanımlanmasının, genetik zincirlerin işleyişinin daha iyi anlaşılması ve gelecekte tedavi seçeneklerinin geliştirilmesi açısından önemli bir adım olduğunu dile getiriyor.

Semptom çeşitliliği ve klinik benzerlikler

Ultra nadir hastalık kapsamında gözlemlenen semptomlar, aynı aile içinde bile büyük farklılıklar gösterebiliyor. Bazı vakalarda, fetüslerde ciddi malformasyonlar nedeniyle yaşamla bağdaşmayan durumlar ortaya çıkarken, bazı bireylerde ise yaşam boyu devam eden nörolojik ve gelişimsel sorunlar gözleniyor. Hastalığın nörolojik bulguları arasında spastik parapleji, yani alt ekstremitelerde sürekli kasılma, ağır veya hafif nörogelişimsel bozukluklar ve yalnızca bilişsel ya da davranışsal bozukluklar yer alabiliyor. Bilim insanları, yeni tanımlanan bu hastalığın, klinik olarak Coffin-Lowry sendromuna benzerlikler taşıdığını da belirtiyor. Coffin-Lowry sendromu da benzer şekilde genetik bir mutasyondan kaynaklanıyor ve büyüme anormallikleri, dismorfoloji ile zihinsel gerilik gibi belirtilerle karakterize ediliyor.

Bilim dünyası için yeni bir başlangıç

Bellvitge Üniversitesi Hastanesi ve Idibell ekibinin liderliğinde gerçekleştirilen bu araştırma, ultra nadir hastalıkların tanımlanması ve teşhisinde yeni bir dönemin kapılarını aralıyor. RPS6KC1 genindeki mutasyonların yol açtığı bu hastalığın kataloglanması, benzer vakaların daha hızlı tanınmasına ve hastaların daha erken destek almasına olanak sağlayacak. Araştırmacılar, hastalığa dair farkındalığın artmasıyla, dünya genelinde vaka sayısının da zamanla yükselebileceğini öngörüyor. Her ne kadar tedavi geliştirme süreci uzun vadeli bir hedef olsa da, bu tür çalışmalar, genetik hastalıkların anlaşılması ve gelecekte etkili tedavi yöntemlerinin bulunması açısından büyük önem taşıyor.


Etiketler:
ultra nadir hastalık Bellvitge nörolojik hastalık genetik mutasyon RPS6KC1