İtalya'nın demografik krizi: Gençlerin kaybı ve doğurganlık düşüşü

İtalya, dramatik bir demografik krizle yüzleşiyor: yeni doğanların sayısı 400 binin altına düşmüş, gençler ülkeyi terk ediyor ve sosyal yapılar boşalıyor. Demograf Alessandro Rosina, bu durumun ülkenin geleceğine dair umudunu ve yatırım arzusunu tehlikeye attığını uyarıyor.
İtalya'nın demografik krizi, yalnızca yaşlı nüfusun artması değil, aynı zamanda gençlerin kaybolmasıyla karakterize ediliyor. Ülke, gelecek nesilleri kaybetme riski altında bulunurken, sosyal ve ekonomik yapıları da bu değişimden derinden etkileniyor. Demograf Alessandro Rosina, bu durumun İtalya'nın yatırım yapma ve geleceğe güven duyma arzusunu nasıl zayıflatıyor olduğunu detaylı biçimde ortaya koymaktadır.
İtalya'nın gerçek demografik tablosu
İtalya'ya sadece yaşam süresinin uzadığı ve yaşlıların ya da çok yaşlıların arttığı bir ülke olarak bakmak bir hatadır; İtalya'yı sonsuz gençlik ülkesi olarak hayal etmek saflıktır. Bu hem saflık hem de derin bir yanılgıdır. Çünkü bizim ülkemiz aslında gençlerin kalmadığı bir yerdir. İtalya'nın gerçek demografik fotoğrafı, yaşamın son döneminin uzadığı, genellikle bağımsız ve özerk kalmanın imkansız hale geldiği ve çocuk yapılmadığı bir yerdir. Artık yeni doğanların sayısı 400 binin altına dramatik bir şekilde düşmüş durumda ve bunun sonucunda sürekli, ilerleyici ve net bir nüfus kaybı yaşanmaktadır. Bu düşüş 2014'te başlamış ve bir daha da sona ermemiştir.
Alessandro Rosina, "Gençlerin Kaybolması" adlı eserinde bu durumu alışılmış keskinlik ve uzmanlıkla hatırlatıyor.
"Gençleşme" anahtar kelimedir. Bu, yaş grupları arasındaki normal döngünün kesildiği ve İtalya'nın yeni nesilleri kaybettiği, dolayısıyla büyüme, risk alma, geleceğe güven duyma ve bireyler ve toplum olarak yatırım yapma arzusunu kaybettiği anlamına geliyor.
İtalya'nın ekonomik patlama döneminden bugünkü İtalya'ya: Çarpıcı bir karşıtlık
Rosina'nın İtalya'nın ekonomik patlama dönemiyle bugünkü İtalya arasındaki karşıtlık oldukça ilginçtir. O zaman yeni doğanların rekoru, büyüyen ve hareketlilik için altyapı oluşturmaya başlayan bir ülkeyle birleşiyordu; o dönemde oy verme konusunda tutkulu ve geniş bir katılım vardı ve aynı zamanda kültürden (sinema ve tiyatrolar doluydu) ve ibadetten (kiliseler dolup taşıyordu) zevk alma isteği yüksekti. Tepki verme ve duygulanma isteğiyle dolu bir İtalya, yeni beşikleri ve evlilikleriyle rekor kıran, fabrikaların tam bir genişleme içinde olduğu bir dönemdi.
Bugün İtalya, giderek daha az sayıda aile ve boş beşikler (göçmen çocukları da dahil), evliliklerin azalması, yarı boş kiliseler, yurtdışına kaçan gençler, boşalan iç bölgeler ve toprakların eski bir barbarlığa geri dönmesiyle dolu bir ülkedir. İtalya, sosyal yardımların sürekli hedefi şaşırdığı bir devlettir çünkü yaşlılara yapılan yardım her geçen gün daha pahalı hale gelmekte ve sağlık hizmetleri ile gelecekteki emekli maaşları için kaynak yoktur.
Rosina, bir ülkenin kültür ve eğlence zevkini kaybettiğini de resmediyor: yarı boş sinemalar ve sürekli azalan gazete ve kitap okurları. Sosyal taleplerinin temsilinde pusulasız bir İtalya, ara kuruluşların ve toplu organizasyonların misyonlarının boşalmasıyla karşı karşıya. Kiliseler, partiler ve sendikalar için sembolik ve işlevsel kaybın geri dönüşü olmayan bir hal aldığı görülüyor. Gençler için yer yok ve gençler de ilgilenmiyor gibi görünüyor.
Rosina'nın düşünceleri, siyasi katılım konusunun devreye girmesiyle daha da derinleşiyor.
Yani, vurgulamak gerekirse, İtalya, yaşam enerjisini, geleceğe dair umudunu, iyileşme, yenilik ve ilerleme arzusunu temsil etmekten vazgeçiyor. Bu da sosyal bütünlüğü ve paylaşılan bir kolektif proje duygusunu kaybetme riski taşıyor.
Çözüm önerileri: Yatırım ve yenilik
Elbette Rosina'ya göre, eğitim ile iş arasındaki ilişkiyi iyileştirmek, yenilik yatırımlarını artırmak, sosyal ve kurumsal yapılar içinde kapsayıcı stratejiler geliştirmekle yola çıkmak mümkündür.
Rosina, robotlar ve yapay zeka ile dolu bir ülkeye doğru gittiğimizi öngörüyor, ancak bu İtalya'nın gri ve depresif durumunu değiştirmek için gereken yeni çocukları asla bir robotun doğuramayacağı açıktır.
- Popüler Haberler -
T-Rex uçurumu tehlikede: Bali'nin gizli hazinesi asansör projesine karşı ayaklandı
Restoran patronu ödemeden ayrılan müşteriyi videoda ifşa etti
600 hafız icazet belgesi aldı! Rize'de tarihi törenin detayları
CHP'li belediyeden kentsel dönüşüm fiyaskosu... Proje sahası çöplüğe döndü
Aile ve sosyal hizmetlerde küresel dayanışma: Türkiye ile Şili imzaladı
TÜBİTAK ve üniversiteler sahada! Çöken binada 20 metrelik sondaj başlatıldı



