ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

Türkiye KAAN ile dünya liginde: 15 milyar dolarlık tarihi anlaşma imzalandı

AA - | Son Güncelleme Tarihi:
Türkiye KAAN ile dünya liginde: 15 milyar dolarlık tarihi anlaşma imzalandı

2025, Türk havacılık sektörü için dönüm noktası oldu. Hürjet için İspanya ile yapılan iş birliği, Baykar-Leonardo ortaklığı ve son olarak ASEAN üyesiyle KAAN satışına ilişkin imzalanan anlaşma, Türkiye'yi küresel havacılık sahnesinde ön saflara taşıdı.

Kapat

HABERİN DEVAMI

Leonardo Helicopters, Piaggio Aero ve Meritor gibi şirketlerde çalışmış kıdemli havacılık mühendisi Alfredo Nocera, Türkiye'nin 2025'te havacılık ve savunma alanında attığı stratejik adımları ve Endonezya'ya KAAN savaş uçağı ihracatını AA Analiz için kaleme aldı.

***

2025 yılı, Türk havacılık ve uzay sektörü açısından tarihi bir döneme işaret ediyor. Peş peşe gelen çarpıcı duyurular ve uluslararası anlaşmalar, Türkiye'nin küresel savunma ve havacılık arenasındaki artan etkisini ve yükselen profilini açıkça ortaya koyuyor.

14 Mayıs - Madrid: Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ), İspanya Savunma Bakanlığı ve Airbus, Türkiye'nin ileri düzey jet eğitim ve hafif taarruz uçağı Hürjet'in ihracatı ve bazı alt sistemlerin ortak üretimini kapsayan bir Mutabakat Zaptı imzaladı.

16 Haziran - Le Bourget: Paris Havacılık Fuarı'nda, Baykar ile İtalyan savunma şirketi Leonardo arasında insansız hava sistemlerinin tasarımı, geliştirilmesi, üretimi ve teknik desteğine yönelik LBA Systems adlı ortak girişimin kurulduğu resmen açıklandı.

Yalnızca birkaç gün önce, 11 Haziran'da Cakarta'da düzenlenen INDO Defence 2025 fuarında, Türkiye ile Endonezya Hava Kuvvetleri arasında, Türk havacılık tarihinin en önemli ihracat başarılarından biri olan tarihi bir anlaşma imzalandı: TUSAŞ tarafından geliştirilmekte olan 48 adet KAAN beşinci nesil savaş uçağının satışı. Bu çığır açıcı anlaşma, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından X platformunda duyuruldu. Erdoğan paylaşımında, "Yerli ve milli savunma sanayimizin kaydettiği gelişmeyi ve ulaştığı noktayı gözler önüne seren bu anlaşmanın Türkiye ve Endonezya için hayırlı olmasını temenni ediyorum." ifadesini kullandı ve "KAAN'ın üretiminde Endonezya'nın sahip olduğu yerel kabiliyetlerden de yararlanılacak." değerlendirmesinde bulundu.

İmza törenine her iki ülkeden üst düzey isimler katıldı. Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto, Türkiye Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün ve TUSAŞ Üst Yöneticisi (CEO) Mehmet Demiroğlu'nun da aralarında bulunduğu birçok yetkili, bu tarihi ana tanıklık etti. Anlaşma, bilgi paylaşımını teşvik eden ve her iki ülkenin havacılık altyapısını güçlendirmeyi hedefleyen stratejik bir işbirliğini içeriyor. Bu ilk ihracat başarısıyla birlikte Türkiye, beşinci nesil savaş uçağını yalnızca tasarlayıp geliştiren ve üreten değil, aynı zamanda bu platform için uluslararası sipariş alabilen sayılı ülkeler arasına resmen katıldı.

KAAN PROGRAMI: TEKNOLOJİDE BİR EŞİK

Önceki adıyla TF-X olarak bilinen KAAN, Türk havacılık mühendisliğinin ulaştığı zirve noktayı temsil ediyor. Beşinci nesil, çok rollü muharip bir uçak olan KAAN; yüksek manevra kabiliyeti, düşük radar izi, yapay zeka destekli aviyonik sistemleri ve gelişmiş ağ merkezli harp yetenekleriyle dikkat çekiyor. İlk uçuşunu 21 Şubat 2024'te, ikinci uçuşunu ise 6 Mayıs 2024'te başarıyla gerçekleştiren KAAN'ın 2028 yılında aktif hizmete girmesi hedefleniyor.

Endonezya'ya yapılacak teslimatların 2030'lu yılların başında başlaması ve yaklaşık 10 yıllık bir periyotta tamamlanması öngörülüyor. Türk medyasında yer alan bilgilere göre, anlaşmanın toplam değeri yaklaşık 15 milyar dolar. Bu tarihi ihracat hamlesinin, KAAN'ın seri üretim sürecini hızlandırması, TEI tarafından geliştirilen yeni TF-35000 motorunun entegrasyonunu teşvik etmesi ve uçağın uluslararası pazarda daha rekabetçi bir konuma ulaşmasının önünü açması bekleniyor.

ENDONEZYA'NIN DEĞİŞEN SAVUNMA STRATEJİSİ VE BÖLGESEL YANSIMALARI

Endonezya, halihazırda ABD üretimi F-16'lar ile yaşlanan Rus menşeli Sukhoi jetlerinden oluşan karma bir hava filosuna sahip. İlk etapta Güney Kore ile KF-21 Boramae projesinde ortaklık kurmuş olsa da ekonomik kısıtlamalar Jakarta'yı projedeki katkısını azaltmaya itti. Buna ek olarak, teknoloji transferine dair yaşanan çekinceler de bu ortaklığın derinleşmesini engelledi. Alternatif arayışlarını sürdüren Endonezya, Ağustos 2023'te Boeing ile F-15EX savaş uçağına yönelik bir mutabakat zaptı imzaladı. Ancak bu anlaşma henüz hükümet onayını almadı ve yeni açıklanan ABD tarifeleri gibi engellerle karşı karşıya. Öte yandan, 2022 yılında sipariş ettiği 42 Dassault Rafale jetine ilave alımlar yapmayı da değerlendiriyor.

KAAN anlaşması, Türkiye ile Endonezya arasında hızla gelişen savunma işbirliğini daha da pekiştiriyor. Nitekim Şubat 2025'te Baykar, Endonezyalı savunma firması Republikorp ile ülkede bir insansız hava aracı üretim tesisi kurmak üzere stratejik bir ortak girişim anlaşması imzaladı. Bu işbirliği, iki ülkenin teknoloji temelli savunma ilişkilerinde yeni bir sayfa açarken, Endonezya'nın bölgesel stratejisinde de Türkiye'yi öncelikli ortaklardan biri haline getiriyor.

DİĞER ASEAN ÜLKELERİ DE ENDONEZYA'NIN YOLUNU İZLER Mİ?

Türkiye ve Endonezya arasında giderek güçlenen ekonomik ve savunma işbirliği, ki her iki ülke de çoğunluğu Müslüman nüfusa sahip, şu soruyu gündeme getiriyor: "Diğer ASEAN ülkeleri de savunma ihtiyaçları için KAAN'ı bir seçenek olarak değerlendirebilir mi?" Amerikan yapımı olmayan bir platform olması nedeniyle KAAN, F-16 veya F-35 gibi ABD menşeli uçaklarla birlikte gelen jeopolitik kısıtlamalardan ve ihracat kotalarından kaçınma avantajına sahip. Aynı zamanda, maliyet etkinliği açısından da daha cazip bir alternatif sunarak bölgedeki ülkeler için stratejik bir tercih haline gelebilir.

ASEAN ülkelerinin ilk ilgisi, muhtemelen F-15EX veya Rafale gibi kendini kanıtlamış platformlar üzerinde yoğunlaşmaya devam edecektir. KAAN'ın bölge genelinde daha yaygın şekilde benimsenmesi ise Türkiye ile olan siyasi ilişkilerin düzeyine, dengeleme (offset) anlaşmalarının içeriğine ve uçağın mevcut askeri altyapılarla ne ölçüde entegre edilebildiğine bağlı olacaktır. Bu bağlamda, Malezya, TUSAŞ'tan daha önce ANKA almış olması nedeniyle, bölgede en muhtemel bir sonraki alıcı olarak öne çıkıyor. Filipinler ve Vietnam da potansiyel müşteriler arasında yer alabilir; ancak bu ülkelerin tercihleri büyük ölçüde maliyet-etkinlik, teknik kabiliyetler ve uzun vadeli stratejik hesaplamalara göre şekillenecektir.

Diğer yandan, Singapur ve Tayland gibi ülkelerin ise modernizasyon ihtiyaçları ile mevcut Batılı savunma ortaklıkları arasındaki dengeyi gözeterek daha temkinli hareket etmeleri bekleniyor. Myanmar, Kamboçya ve Brunei gibi daha küçük ülkeler açısından ise KAAN gibi ileri teknolojiye sahip savaş uçaklarının maliyeti, sınırlı savunma bütçeleri nedeniyle kısa vadede erişilebilir olmayabilir.

Türkiye'nin havacılık ve uzay sanayisi, 2025 itibarıyla küresel sahnede güçlü ve kararlı bir çıkış yaptı. KAAN'ın ilk büyük ihracat anlaşmasıyla elde ettiği başarı, Türkiye'nin ileri savunma teknolojilerinde dünya çapında söz sahibi olma kararlılığının somut bir göstergesi. Önümüzdeki yıllar, bu vizyonun daha geniş bir uluslararası kabule dönüşüp dönüşmeyeceğini ve küresel savaş uçağı pazarında dengeleri Türkiye lehine ne ölçüde değiştireceğini ortaya koyacak.

[Alfredo Nocera, Leonardo Helicopters, Piaggio Aero ve Meritor gibi şirketlerde tecrübesi olan kıdemli havacılık mühendisidir.]

* Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.


Etiketler:
KAAN savunma sanayi Endonezya