Tokat da yedi, sahnelerden uzak tutulmaya da çalışıldı... Muazzez Abacı'nın acılarla dolu hayatı yürek burktu

Haber Merkezi - Aralık 13, 2025 11:16 | Son Güncelleme Tarihi: Aralık 13, 2025 11:16

Muazzez Abacı, sahnedeki ihtişamının ardında derin acılar, büyük aşklar ve zor seçimlerle örülü bir hayat bıraktı. Henüz bebekken babasını kaybeden, müziğe çok küçük yaşta adım atan Abacı'nın yaşam öyküsü; vazgeçmeyen bir kadının, sanatla ayakta kalma mücadelesini gözler önüne seriyor.

Kapat

HABERİN DEVAMI

Türk müziğinin unutulmaz isimlerinden Muazzez Abacı, yalnızca güçlü sesiyle değil, çalkantılarla dolu yaşam öyküsüyle de hafızalarda yer etti. 78 yaşında hayata veda eden Muazzez Abacı'nın bilinmeyen yönleri, ardında derin izler bırakan bir hayat hikayesini ortaya koyuyor.

Henüz bebekken, ünlü boksör olan babası Oktay Altıoklar'ı zatürre nedeniyle kaybeden Abacı, çocukluğunu büyük bir baba özlemiyle geçirdi. Yıllar sonra bu duygusunu, "Yıllarca babamın arkadaşlarını bulmaya çalışıp onlara 'Babamı anlattırdım'" sözleriyle dile getiren Abacı, babasız büyümenin izlerini hayatı boyunca taşıdı.

Muazzez Abacı'nın yeteneği çok küçük yaşlarda fark edildi. Henüz 5 yaşındayken sesiyle dikkat çeken Abacı'yı dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar keşfetti. Bayar'ın yönlendirmesiyle Ankara Maarif Koleji'ne yerleştirilen Abacı, müzik yolculuğuna sağlam bir adım attı.

1965 yılında polis memuru Abdürrahman Abacı ile evlenen sanatçı, 1969'da kızı Sabah'ı dünyaya getirdi. Ancak bu evlilik 1970'te sona erdi. Boşanmalarına rağmen Abacı soyadını kullanmaya devam etti. Annesinin bu evliliğe karşı çıkması nedeniyle uzun süre annesiyle küslük yaşayan Abacı, bu durumu şu sözlerle anlatmıştı:

İlk evliliğimi annem istemedi ve benimle konuşmadı. Onunla ayrı kalmak beni çok üzdü. Annem prensipli biriydi. Onsuz yapamayacağımı anlayınca iki sene sonra eşimden ayrıldım

Muazzez Abacı, Ankara Radyosu'nun açtığı sınavda 6 bin aday arasından seçilerek yalnızca 30 kişi arasına girmeyi başardı. O yıllarda yaşadığı bir anıyı ise Türk müziğinin dev ismi Müzeyyen Senar ile ilgili şu sözlerle anlatmıştı:

O ara plak dönemimde şarkıları hep hızlı tempoda söyledim. Müzeyyen Hanım arkadan atlı mı kovalayıp diyerek bir tokat aşk etti bana. Ama onun vurduğu yerde gül biter

1973 yılında ikinci evliliğini avukat Atilla Kurtbaş ile yapan Abacı, bu evliliği de iki yıl sonra noktaladı. Hayatının en fırtınalı aşkını ise yeraltı dünyasının son kabadayılarından Hasan Heybetli ile yaşadı. Heybetli'nin kıskançlığı nedeniyle gazino sahnelerine karşı çıkması, Abacı'yı zor bir tercih noktasına sürükledi. Müziği bırakmayı reddeden Abacı bir sabah evinin salonunu paralarla dolu halde buldu.

Bu jestin Heybetli'ye ait olduğunu anlayan Muazzez Abacı, büyük aşkını eve çağırarak paraları çöp poşetlerine doldurdu ve onun gözleri önünde camdan aşağıya attı. Hasan Heybetli ile iki kez evlenip boşanan Abacı, müzik tutkusundan asla vazgeçmedi.