ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

"Günlerdir cehennemin dibindeyim..." Cüneyt Arkın'ın kızı Filiz Canlı'ya yazdığı mektup, yürek dağladı!

HABER MERKEZİ - | Son Güncelleme Tarihi:
"Günlerdir cehennemin dibindeyim..." Cüneyt Arkın'ın kızı Filiz Canlı'ya yazdığı mektup, yürek dağladı!

Yeşilçam aktörlerinden Cüneyt Arkın'ın iki oğlu olduğu bilinir. Ancak sanatçının, ilk evliliğinden dünyaya gelen bir de kızı bulunuyor. Arkın'ın, Filiz adını verdiği ve yıllarca görüşemediği kızına yazdığı bir hasret mektubu, yıllar sonra ortaya çıktı. Mektupta yazan cümleler, okuyanların adeta yüreklerini dağladı.

Kapat

HABERİN DEVAMI

Sanatçı Cüneyt Arkın filmleri kadar aile yaşantısıyla da göz önünde olan bir isimdi. Murat ve Kaan adında iki oğlu olduğu bilinen sanatçının, aslında gözlerden uzakta büyüyen ve ilk evliliğinden dünyaya gelen Filiz isminde bir kızı olduğunu, neredeyse hiç kimse bilmiyor.

Arkın'ın, uzun yıllar eski eşi nedeniyle göremediği bilinen kızı Filiz Hanım, ilk kez babasının vefatından yıllar sonra görüntülenmişti.

CÜNEYT ARKIN'IN KIZINA YAZDIĞI MEKTUP ORTAYA ÇIKTI

Sanatçının, kızından ayrı kalmak zorunda kaldığı dönemlerde onun için kalema aldığı bir mektup, yıllar sonra gün yüzüne çıktı. Okuyan herkesin duygulandığı o mektupta, Arkın'ın kızı Filiz'e olan hasretini yazıya döktüğü görülüyor.

İşte Cüneyt Arkın'ın o mektubu!

"Canım yavrum Filiz'im. Sana bunları yazmamın bir sebebi var. Bugün 10 Mart 1968 , Kurban Bayramı'nın birinci günü. Bugün yine annen, seni bana göstermedi. Telefonları yüzüme kapatıyor, mektuplarımı okumuyor. Senden ayrılalı iki ay oldu. Seni bin yıl görmemiş gibi özledim. Artık tatlı yüzün, yavaş yavaş hafızamdan siliniyor. Göğsüme dokunan o küçücük elinin sıcaklığı azaldı. Günlerdir cehennemin dibindeymiş gibi acılar içindeyim. Bin kere adını fısıldadım. Bin kere Allah'a dua ettim seni, bana göstersin diye. Korkular içinde sana geldim. Bana kapıyı açmayacaklarını bile bile.

Eve karı-koca iki dostumu gönderdim. Ben de köşede bekledim. Kadın hamileydi, yüzü çilli, şefkatli bir çocuk beklemenin mutluluğu içindeydi. Ama benim kadar korku içindeydiler. Teyzelerin onları kovmuş. Annen seni, pencereden olsun görmeme razı olmamış. Sen teyzenin kucağındaymışsın, mavi dantelli bir elbisen varmış. Tatlı tatlı gülüyormuşsun. Yaramazlık yapıp utanıyor sonra başını saklıyormuşsun. Bir babadan çocuğunu, hangi kuvvet ayırır? Buna hangi yürek razı olur? Hangi kötülük böyle bir sevgiyi yener? Bütün duygularım ölmüş gibiydi dönerken. Dünyanın bütün kurşunları yüreğime sıkılmış gibiydi. Bir annenin katılığını, duygusuzluğunu, gaddarlığını neyle izah edecektim. Annenin son iki yıldır bana gösterdiği korkunç sahnelerde, kendisinden çok teyzem Gül'ün ve çevresinin payı vardı.

Mahkeme haberlerinde çıkan resimlerinde şaşkın, biraz öç almışlığın rahat tebessümündeki acıyı yine ancak ben çözebilirim. Çocuğum bunlar bizim yazımız, kaderimiz. Ama anne bir elini uzatsa kurtulacaktım. Evet, yavrum acı çekiyordum ve yalnızdım. Annenin bende güç bildiği, kıskandığı her şey, şöhretim ve param beni dünyada yalnız bırakmıştı. Çünkü suçlarımda, zaaflarımda samimi idim. Suçluydum ama sahte değil, içten pazarlıklı değil, cimri değil. Annenle aramızda büyük bir ayrılık da Türk sinemasını asla önemsememesinden ileri geliyordu. Ona göre yaptığım bütün iş basit ve aşağılayıcı bir şeydi. Teyzelerin de aynı şeyi düşünüyorlardı.

Görüyorsun yavrum, anneni kazanmak, işimi kazanmak anneni kaybettiriyordu bana. Yapayalnızdım, yine de anneni delice seviyor ve dayanıyordum. Annen dışarıda görev almak istiyordu. Kırklareli'ne tayini çıktı. 'Kendime güvenim gelir, oyalanırım' diyordu. Doğru söylemediğini biliyordum. Gitmek istemiyordu ama gitmem gerekiyor diye dayatıyordu. Neden gittiğini ve neden gittiğini kesin olarak bilmiyordu. Ama o günler ölümüme bile razı olacak kadar bezgindim, tükenmiştim. Yokluğunun acısını iki gün sonra duydum ama artık çok geçti. Bana dön diye yalvarmam lazımdı ama yapamadım. Bunları sen de bileceksin ve anneni asla affetmeyeceksin. Annen benimle savaşıp beni rezil etmeyi kendine görev bilmişti. Bense hala birleşmeyi ve kötü bahtımıza karşı gelmeyi teklif ediyordum.

Sanki o benimle doğdu, benimle ölecek. Ah çocuğum! Nedir bu iğrençlikler, sessizce sevmek ve bağışlamak varken. Ben suçlarımı ve onun suçlarını bilerek geleceğe güvenle, erkekçe, dostça, arkadaşça, insanca, yiğitçe, bakarak yalnız onu seviyorum. Yalnız onun yarattığı ve yapayalnız bırakmak istediği sevgiyi kurtarmaya çalışıyorum. O ise sevgiyi bağılı kalmayı küçük gördü ve şimdi benden daha yalnız."

İŞTE CÜNEYT ARKIN'IN KIZI FİLİZ CANLI


Etiketler:
cüneyt arkın cüneyt arkın kızı cüneyt arkın mektup cüneyt arkın filiz canlı magazin