Cenay Türksever: "Türkiye'de benim gibi olan sadece Kenan İmirzalıoğlu"

Hafta içi her gün ekrana gelen günlük dizi Gelin'de Cihan Develioğlu karakterini oynayan Cenay Türksever, oyunculukta takip ettiği tek ismin Kenan İmirzalıoğlu olduğunu söyledi. AKŞAM'a konuşan Cenay Türksever, kendisi gibi modellikten oyunculuğa geçtiği için, Kenan İmirzalıoğlu'nu kendisine yakın bulduğunu söyledi. Genç oyuncu, "Çok zorlandığım dönemler oldu. Çünkü ekran için fazlasıyla uzun bir adamım. Türkiye'de benim ölçülerimde olan tek insan var; Kenan İmirzalıoğlu" ifadelerini kullandı
Cenay Türksever Kanal 7'de ekrana gelen günlük dizi Gelin'de Cihan Develioğlu karakteriyle seyirci karşısına çıkıyor. Hakan Akkaya gibi modacılarla çalıştığı modellik kariyerinden, yurt dışına açılma fırsatını reddederek vazgeçen Türksever, risk olarak tanımladığı bu durum hakkında, "Ya bildiğim bir bir yerden devam edecektim ya da bilmediğim yerde, en büyük riski alacaktım. Zaten çok bocaladım. Çok zorlandığım dönemler oldu. Modellik yaparken 80 kiloyken, şimdi üstüne 15 kilo aldım. Çok zayıftım, yüzüm çöküktü. Çünkü modellik döneminde öyle olmam gerekiyordu. Ama oyunculukta yüzüm, beynim ve karakterimle ön plandayım" diyor.

AKŞAM'dan Hüsna Köşger'in sorularını yanıtlayan Cenay Türksever; modellik kariyeri, oyunculuğa geçiş süreci ve hayallerine dair özel açıklamalarda bulundu.
"Gelin" dizisiyle geniş bir izleyici kitlesine hitap eden bir yapımda başroldesin. "Börü 2039"daki Çaka Yazgan karakterinden sonra, bu rol senin için ters köşe sayılır mı? Seni bu projeye çeken ne oldu?
"Ters köşe demeyelim. Bir oyuncu, bir su gibi her kalıbın içerisine girebilmeli. Her karakterin şeklini alıp bedenen ve ruhen ona bürünmesi gerekiyor. Cihan Develioğlu ile Çaka Yazgan karakter olarak zıt. Birisi; zengin, ukala, kendini beğenmiş ve egolu bir adam. Diğeri daha otoriter, ailesini koruyan, duygusunu belli etmeyip sevgisini göstermeyen, yaralı bir adam. Ama onun öyle olmasının sebebi; babası ve annesinin verdiği alt travmalar. Gelin dizisinde beni çeken şey öncelikle senaryo oldu. İlk deneme çekimini partnerim Talya'yla beraber yaptık. Ve içimden, galiba olacak dedim."
Dizi günlük formatta ilerliyor ama sen bu tarz yapımlarda daha önce de yer aldın. Sence günlük diziler bir oyuncuya ne kazandırıyor? Bu formattaki tecrübelerin, sana nasıl katkılar sundu?
"Günlük iş için biraz zor gibi bakıyorlar dışarıdan. Evet zor ama o zorluğu kabul ettikten ve kaldırmaya başladıktan sonra çok daha eğlenceli oluyor. Ondan sonra hem beyin hem ruh olarak makineye dönüşüyorsunuz. Örnek vereyim; haftanın 6 günü çalışıyoruz. 12 saat bazen 25-30 sayfa ezberlerimiz oluyor. Sabah evlenme teklifi ettiysem, öğlen boşanma teklifim oluyor. Yani en uç duyguları ve tutkuları yaşıyoruz."
"Bir oyuncu için, onu hemen yaşamanın zor olduğunun farkındayım. Ama matematiğini ve psikolojisini kurduğunuz zaman o kadar iyi gidiyor, su gibi akıyor ki... Sadece 3-2-1 kayıt dendiğinde kendinizi rolünüze verebiliyorsunuz. Burada geçirdiğiniz her set gününün tecrübesi, başka bir işte size artı kazandıracak. Bence avantajı bu."

"TALYA'DAN BAŞKASI HANÇER OLAMAZDI"
Partnerin Talya Çelebi'yle aranızdaki uyum, sosyal medyada sıkça konuşuluyor. Senin gözünden Talya nasıl biri? Onunla çalışmak nasıl bir deneyim?
"Talya benim canım, ciğerim. Onunla çalışmak çok eğlenceli. Ona da söylemiştim, iyi ki Hançer, Talya olmuş. Talya gerçekten işine asılan bir insan. Ve düşündüğüm zaman onun yerine başka biri olur muydu Hançer? Bence olmazdı."
1993 doğumlusun, Bulgaristan göçmenisin. Hâlâ bir yanın orada yaşıyor. Hiç kariyerini Bulgaristan'a da taşımayı düşündüğün oldu mu?
"Hayat bu bilinmez. Oyunculuk mesleğini sadece Türkiye'de yapacaksın diye bir kural yok. Oyunculuk, her yerde oyunculuktur. Türkiye'de başladığım için, Türkiye'de devam edeceğim belli bir yere kadar ama zaman ne getirir bilinmez. Bu birazcık üstü kapalı kalsın."
Modellik geçmişin var; Fashion Week'te podyuma çıktın, Hakan Akkaya'nın tasarımlarını taşıdın. Bugün geldiğin noktada, modelliğin hayatındaki yeri nedir?
"Modelliğe severek başlamıştım. İstanbul'da yapabileceğim her şeyi yaptım; Fashion Week, defile, katalog çekimleri... Sonra bu artık benim için yetmiyor dedim, bana bunun yetmediğini anladım. Çünkü podyuma çıkıyorsunuz, 10 dakika yürüyorsunuz ve bitiyor. Ben daha fazlası olmak istiyorum. İstanbul'da yapabileceğim her şeyi yaptım, yurt dışına açılmam lazım dedim. Kolombiya'dan teklif de geldi. Cenay, gerçekten model mi olacaksın diye sordum kendime. O dönemde de modelliğimin son dönemindeydim artık. Yaptığım şeylerden çok fazla tatmin olmuyordum. Dedim ki, içimde ikinci kapı açıldı: Oyunculuk. Oyunculuğa zaten modellik yaparken meyilliydim."

"ALKIŞLANMAK HOŞUMA GİDERDİ"
"Film izleyip yorumlardım, beğendiğim bir karakteri arkadaşlarıma canlandırmayı severdim, Şaban karakterinin taklidini aileme yapar güldürürdüm. Alkışlanmak hoşuma giderdi. Yurt dışından teklif geldiği zaman da "ya modellik ya oyunculuk" dedim ve tercihimi, oyunculuktan yana kullandım."
"Oyunculuk için kamera önü eğitimi vs. ne gerekiyorsa hemen başladım. İyi ki de başlamışım. Çok zorlandığım dönemler oldu. Çünkü ekran için, fazlasıyla uzun bir adamım. Türkiye'de benim ölçülerimde olan tek bir insan var; Kenan İmirzalıoğlu. İyi ki ben Kolombiya'ya gitmemişim, oyunculuğa başlamışım. Şu an bana, "oyunculuk dışında başka bir meslek yapmak ister misin" deseler, "hayır" derim. Yapamazdım."
Kolombiya'nın teklifini reddedip sıfırdan bir şeye başlamak risk değil miydi?
"Riskti. Ya bildiğim bir bir yerden devam edecektim ya da bilmediğim yerde, en büyük riski alacaktım. Zaten çok bocaladım. Çok zorlandığım dönemler oldu. Modellik yaparken 80 kiloyken, şimdi üstüne 15 kilo aldım. Çok zayıftım, yüzüm çöküktü. Çünkü modellik döneminde öyle olmam gerekiyordu. Ama oyunculukta yüzüm, beynim ve karakterimle ön plandayım."
Tekstil Mühendisliği mezunusun; yani aslında moda ve tekstile sadece sahneden değil, teknik anlamda da hakimsin. Bu altyapının sana katkısı oldu mu?
"Renk uyumlarını biliyorsunuz. Kendi bedeninizi bildikten sonra, hangi renklerle birlikte neyi taşıyıp taşımayacağınızı çok iyi biliyorsunuz. Modellikte, kıyafeti iyi taşıyıp gösterebildim mi düşüncesine girersiniz. Ama oyunculukta bu düşünceye girdiğiniz zaman, sahneye kendinizi veremezsiniz. Styling çok severim, düz duramam hiçbir zaman. Ama içten gelen bir şey bu. Tekstil okurken, okula eşofmanla gelen sınıf arkadaşlarım vardı. Çok meraklıyımdır. Çok araştırırım, işinde uzman olmuş insanları oturur izlerim. Ne anlatıyor? Ne söylüyor? Onun anlattığı şeyleri araştırırım."

Oyunculukta da böyle misindir? Özellikle takip ettiğin oyuncular var mı?
"Evet, var."
Kimler mesela?
"Brad Pitt ve Johnny Depp."
Türkiye'den?
"Türkiye'den sadece Kenan İmirzalıoğlu."

"KENAN İMİRZALIOĞLU SEKTÖRÜN AĞABEYİ"
Çok büyük hayranısın galiba, değil mi?
"Benim gözümde sektörün ağabeyi, babası gibi. Kendime de onu çok yakın buluyorum. Onun da modellik geçmişi var. Yaşayış tarzı, sosyal hayatını özel tutması, minimal bir şekilde yaşayıp sadece işiyle ön plana gelmesi, vizyonu, bakışı benim için çok doğru geliyor. Ha Kıvanç Tatlıtuğ'u da çok severim tabii ki. Burak Özçivit'i, Çağatay Ulusoy'u da... Hepsi zaten çok başarılı. Ama Kenan İmirzalıoğlu'nun yeri bende ayrıdır."
Saydığın isimlerin hepsi senin gibi modellikten, oyunculuğa geçiş yaptı. İçlerinden bir gün birlikte çalışmayı arzuladığın biri var mı?
"Tek insan var; Kenan İmirzalıoğlu. İnanıyorum bir gün bir projede ağabey-kardeş olarak seyirci karşısına çıkacağız. Bir hikaye dahi yazıyorum kafamda. Bir gün olacağına inanıyorum, neden olmasın. Modellikten gelen insanların bu kadar başarılı olmalarının sebebi, çok çalışkan olmaları. Allah vergisi bir yeteneğin vardır. Ama çalışmaz, disiplinli olmazsan; o yeteneğini sunamazsın. Kendini doldurmazsan, hiçbir şey veremezsin."
- Popüler Haberler -

Van Kültür Yolu Festivali'nde sahne Özgün'ün oldu!

Akın Akınözü yeni karakterini çok benimsedi... Veliaht için araba tamirhanesine girdi

Van Kültür Yolu Festivali'nde Sinan Akçıl'dan renkli performans

Tarihi rol iptal oldu: Adnan Menderes'i, İrfan Kangı oynayacaktı

Uzak Şehir ne zaman başlıyor? Yeni sezon tarihi belli oldu mu?

Hülya Koçyiğit: "Dualarımızla, kalbimizle oradayız"
