ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

Yerlilikte yüzde 20'den yüzde 80'e… Bakan Fidan: Kullanıcıyız, geliştiriciyiz, deneyimliyiz

HABER MERKEZİ - | Son Güncelleme Tarihi:
Yerlilikte yüzde 20'den yüzde 80'e… Bakan Fidan: Kullanıcıyız, geliştiriciyiz, deneyimliyiz

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, TRT Haber canlı yayında savunma sanayindeki yerlileşme ve millileşme çabalarını küçümseyenleri sert sözlerle eleştirdi. Fidan, savunma sektöründe yerlilik oranının yüzde 20'den yüzde 80'e yükseldiğini belirterek emeğe saygısızlığı reddettiğini söyledi. Öte yandan Bakan Fidan, yerli ve milli üretimler konusunda 'kullanıcı' olmanın yanı sıra aynı zamanda 'gelişime' ve 'deneyime' vurgu yaptı.

Kapat

HABERİN DEVAMI

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, TRT Haber'de gündeme ilişkin soruları cevapladı. Savunma sanayi alanında atılan adımlara vurgu yapan Bakan Fidan, "Savunma sanayiindeki emeği görmeyenler fitne çıkarıyor" diye konuştu.

İşte Fidan'ın açıklamalarının satır başları:

Şimdi, dezenformasyon niye yapılır? Bu artık temel propaganda kitaplarında yer alan bir husus. Yani istihbarattayken de bununla çok şey yapardık. Aslında dezenformasyon, manipülasyon, kara propaganda ve özellikle Türkiye'deki siyasi mücadelenin bir ayağı olarak fitne çıkarma konuları hep var olan bir konu. Ben konunun önemine binaen esas itibarıyla bu alanları çok fazla şey yapmıyorum, önemsemiyorum. Bunlar kendi bulundukları seviyede ve durumda gitsinler. Aslında Türkiye'nin milli güvenliği meselesi inanılmaz derece, bunların çok üstünde bir konu. Biz o konuyu orada bırakıp bu dezenformasyon ve kara propaganda üzerinden üretilen suni tartışma alanlarına gidersek, çünkü kimsenin gerçekle alakası yok burada. Onu kullanarak üretmek istediği bir propaganda anlayışı var.

Ha burada, bu propagandaya ben önemsemiyorum dedim ama bir konusuna özellikle altını çizmek istiyorum burada. O da, yani kendisi önemli olduğu için değil, ona muhatap aktörleri... Burada özellikle savunma sanayinde bizim yerlileşmemizi ve millileşmemizi mümkün kılan emeği görmeyen ve buna saygısızlık eden de bir tartışma alanı ortaya çıktı. Bunu ben açıkçası şiddetle reddediyorum ve kınıyorum. Yani burada binlerce mühendisin, o kadar yıldır yani ben birinci elden tanığım, Milli İstihbarat Teşkilatından itibaren, ortaya koyduğu çok ciddi çalışmalar var. Aselsan'da, TAI'de, Roketsan'da, Havelsan'da, Baykar'da, BMC'de, adını sayamadığım o kadar çok firma var. Yani bunların hepsinin ortaya koyduğu, yıllardır bir mücadele var. Bakın, %20'den %80'e gelmiş bir yerlilik oranı var. Bu küçümsenecek bir şey değil.

Biz bunu yaparken bir şey daha yaptık. Bizim ürünlerimizi niye insanlar alıyorlar? Yani biz Milli İstihbarat Teşkilatındayken bu ürünlerin hemen hemen %60'ını, %70'ini kullanmak durumunda kaldık. İHA'ları kullandık, SİHA'ları kullandık, mühimmatları kullandık, elektronik harp cihazlarını kullandık, piyade tüfeklerini kullandık. Silahlı Kuvvetlerimiz, bizimle beraber, girdiği harekâtta füzeleri kullandı, biz istihbaratı verdik. Müşterek harekâta girdik, kendimiz harekât yaptık. Suriye'de savaştık, Irak'ta savaştık, başka adını söyleyemeyeceğim bir ton ülkeye gittik, oralarda savaştık. Hâlâ daha operasyonların içerisindeyiz. Buradan aldığımız bütün verileri biz her zaman için kendi mühendislerimizle, firmalarımızla paylaşarak buraya geldik.

Yani ben bunun hem kullanıcısıyım hem ilerletilmesine katkıda bulunan, bir avuç yıllardır, yani son 20 yıldır, kesintisiz bu konularla uğraşıyoruz. Şimdi burada savunma sanayinin ben birinci elden tanığı olarak ne kadar fedakârlık varken, bazılarının buradaki yerlilik ve millilik çabalarını açıkçası eleştiriyor olmalarını şey yapıyorum.

Diğer taraftan şunu da söylemek gerekiyor. Yani ben bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin Dışişleri Bakanıyım. Benim bakan olduktan sonra önüme aldığım ödev çizelgesinde bir husus var. Arkadaşlara dedim ki, yani diplomasiyle yoluyla ilerletilmesi gereken alanlar var. Yani Filistin meselesinde, bölgesel güvenlik çatısının oluşturulması, çatışmaların çözümü, yeni pazarların bulunması, yeni enerji alanlarına gidilmesi, daha onlarca konu var. Bunlardan önemlilerinden biri de Türkiye'nin görünür ve görünmez kuşatılma alanlarıdır. Görünür kuşatılma alanları Türkiye'nin aleyhine oluşturulan ittifak alanlarıdır. Akdeniz, Doğu Akdeniz'de oluşturulmaya çalışılan ittifak alanları var, bunları görürüz, bunlara diplomatik tedbir geliştiririz. Belli konularda diplomatik tedbir geliştirilmezseniz konu askerinize havale edilir, güvenlik organlarına havale edilir, daha fazla şey olur. Yani alabileceğiniz diplomatik tedbirleri önden almanız gerekiyor.

Bir de Türkiye'ye yapılan açık ve örtülü kısıtlamalar ve yaptırımlar var, diplomatik olarak giderilmesi gereken. Şimdi arkadaşlara dedim ki ben: "Türkiye'ye yönelik açık ve kapalı savunma alanında ne yaptırımlarımız var? Savunma Sanayii Başkanlığımızın bize verdiği ne listeler ve hangi ülkeler var? Kilit firmalarımızın ürettiği kilit ürünlerin kısıtlamada olduğu nereler var? Hava Kuvvetlerimizin kullandığı hangi mühimmatlarda sıkıntılar var? Deniz Kuvvetlerimizin kullandığı hangisinde var?" gibi birçok şey var yani, böyle. Bunlarda şöyle bir husus var: Bir, yerlileştirme devam ederken, cari olarak kullanılması gerekenleri de ve Silahlı Kuvvetlerin, Savunma Sanayinin bizden talep ettiği hususların da kaldırılması gerekiyor. 2 yıldır çalışıyoruz. Yani Kanada'dan kaldırdıklarımız var, Hollanda'yı kaldırdık, Norveç'i kaldırdık, Belçika'yı kaldırdık, Almanya'daki konular büyük ölçüde kalktı. Amerika'dakilerin bir kısmı kalktı, bir kısmı duruyor.

Şimdi bu benim görevim, bu yaptırımları kaldırmak. İlgili kurumlarımızdan böyle bir talep geldiği sürece bu yaptırımların kaldırılmasıyla alakalı, ben bunu kaldırılmakla yükümlüyüm. Ha ben bunu kaldırmaya uğraşırken karşı taraf herhangi bir sebepten dolayı bana mantıklı bir izah getiremezse ve konuyu ilerletemezsek benim milli güvenliğim bunu başka yerden almayı gerektirir. Ve bu muhatabın bunu bilmesi lazım. Bak ben senden bunu almak istiyorum fakat sen bunu vermezsen benim başka alternatiflerim de olacak. Buradan başta açık ve şeffaf koyalım. Bu yüksek devlet konularıdır. Şimdi bu tartışmayı buradan alıp başka bir alana taşımak gerçekten garip, garip.


Etiketler:
yerlileşme millileşme defence industry