ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

Roketsan'ın sıradaki planı belli oldu! Düşman kuantum ile durdurulacak

AA - | Son Güncelleme Tarihi:
Roketsan'ın sıradaki planı belli oldu! Düşman kuantum ile durdurulacak

Savunma sanayisinde geliştirilen sistemlerin siber tehditlere karşı korunmasına yönelik çalışmalar hakkında konuşan Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci, kuantum bilgisayarların mevcut şifreleme algoritmalarının çoğunu etkisiz hale getirebildiğine dikkati çekti. İkinci, Roketsan olarak bu tehdide karşı kuantum şifreleme ve kuantum kripto teknolojileri üzerinde çalışmalar yürüttüklerini bildirdi.

Kapat

HABERİN DEVAMI

Murat İkinci, Ankara Üniversitesinin ev sahipliğinde Ankara Üniversitesi Teknokent'te gerçekleştirilen etkinlikte, Roketsan'ın bugüne kadarki gelişiminde öne çıkan eşikleri anlattı.

"Bizler sadece savunma alanında değil, kendi uydumuzu taşıyacak uzay aracını tasarlayan ve geliştiren bir kurum olarak uzay teknolojilerine de çok ciddi yatırımlar yapıyoruz." diyen İkinci, bunun yanı sıra yakıt teknolojileri, görüntüleme teknolojileri, üç boyutlu yazıcı ve bu özellikle eklemeli imalat teknolojilerinin bundan sonraki gelişmelerde en fazla üzerinde çalıştıkları, fark yaratacaklarını düşündükleri alanlar olduğunu söyledi.

Roketsan'ın en yoğun olarak üzerinde çalıştığı ürünlerin arasında tanksavarlar, uzun menzilli ve orta menzilli tanksavar füzelerinin bulunduğunu dile getiren İkinci, "Bunlar savaş alanında gerçekten çok fark yaratan ürünler. Burada da kimya, malzeme ve makine mühendislerinin çok ciddi işbirliklerinden ve araştırma geliştirmesinden bahsediyoruz." diye konuştu.

İkinci, Türkiye'nin ilk defa SİHA'larından süpersonik balistik füzeyi fırlatan, balistik füzeyi SİHA'larına mühimmat olarak dahil eden ülkelerden biri olduğunu belirterek, Roketsan'ın SİHA çalışmalarında yaptığı ilerlemeleri şu sözlerle anlattı:

"Burada 230 ve 122 süpersonik füzeleri aslında bizim SİHA'larımızın etki alanlarını 200 kilometreye kadar, 150-200 kilometreye kadar artıran ve onların aslında çelik pençesi diyebileceğimiz mühimmatlar. Bu mühimmatlarla aslında hava savunma sistemleri dahil birçok kritik sistemi aşarak SİHA'larımızın etkin şekilde tehditleri bertaraf edeceği teknolojiyi üzerlerine entegre etmiş olduk."

Roketsan'ın geleceğe yönelik yatırım alanlarının "yapay zeka teknolojileri, kuantum teknolojileri, yeni nesil malzeme teknolojileri, sıvı ve katı yakıt itki sistemleri, GPS'ten bağımsız navigasyon sistemleri, hipersonik ve optik teknolojiler ve uzay teknolojileri" olduğunu ifade eden İkinci, öğrencilerin bu alanlarda çalışma ve staj yapmalarının savunma sanayisinin yetişmiş eleman ihtiyacı için önemli olduğunu vurguladı.

- "KUANTUM KRİPTO ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ"

Murat İkinci, etkinliğin soru-cevap bölümünde, üniversite eğitiminin iş hayatındaki önemine değinerek, kurum bünyesine stajyer alımı süreçlerinde üniversite başarısının dikkate alınan temel kriterlerden biri olduğunu belirtti.

Savunma sanayisinde geliştirilen sistemlerin siber tehditlere karşı korunmasına yönelik bir soruyu yanıtlayan İkinci, kuantum bilgisayarların mevcut şifreleme algoritmalarının çoğunu etkisiz hale getirebildiğine dikkati çekti.

İkinci, Roketsan olarak bu tehdide karşı kuantum şifreleme ve kuantum kripto teknolojileri üzerinde çalışmalar yürüttüklerini bildirdi. Mühimmat güvenliği konusunda uygulanan prosedürlere ilişkin detaylar veren İkinci, şu ifadeleri kullandı:

"Mühimmatlarımızın neredeyse hiçbirinde yazılım önceden yüklü değildir. Örneğin, MAM-L mühimmatı birinin eline geçse, üzerinde hiçbir yazılım bulunmamaktadır. Yazılım, atış yapılmadan hemen önce platformdan mühimmatın üzerine kriptolu olarak yüklenir. Yazılım o anda yüklenir ve mühimmat o yazılımla hedefine gider. Algoritmaların başkalarının eline geçmemesi için mühimmatlarımızın içerisine birçok önlem entegre edilmiştir."

İkinci, mühimmatın etkisi bittikten sonra kendini sıfırlama veya uçuş esnasında bir sorun yaşanması halinde üzerindeki tüm bilgiyi silme yeteneğine sahip olduğunu vurguladı. Yüzde 100 siber güvenliğin mümkün olmadığını, ancak üst düzey önlemlerle kritik bilgilerin korunduğunu anlatan İkinci, bu tür tedbirlerin mühimmatlara entegre edildiğini kaydetti.

- "SİBER GÜVENLİK SAVUNMA SİSTEMLERİNİN EN KRİTİK TARAFI"

Siber saldırılara karşı dayanıklılık stratejilerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan İkinci, siber güvenliğin savunma sistemlerinin en kritik unsuru olduğunu ifade etti.

Siber güvenliğin sağlanamaması durumunda sistemlerin çalışmasının engellenebileceğini veya durumun aleyhe dönerek sistemlerin kullanıcıya karşı bir silaha dönüşebileceğini belirten İkinci, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Siber güvenlik savunma sistemlerinin en kritik tarafı, ancak konu sadece bununla sınırlı değil. Hatırlarsanız, savaşta İsrail'in en büyük etkiyi yaratan hamlelerinden biri çağrı cihazları (pager) üzerinden yapılan saldırılardı ve bu saldırılar maalesef birçok insanın ölümüne neden oldu. Dolayısıyla, cebimizdeki telefonların yazılım güvenliği veya kendi geliştirdiğimiz milli sistemlerin, örneğin Togg'un güvenliği, şu an ülkemiz için çok kritik."

İkinci, siber güvenliğin sadece savunma sistemleri için değil, üzerinde yazılım bulunan tüm elektronik cihazlar için geçerli olduğunu ve bu konunun ülke savunması açısından en hassas başlıklardan biri olduğunu ifade etti.

- "FÜZELER YAPAY ZEKA İLE YANILTICI HEDEFLERİ AYIRT EDİYOR"

Füzelerin seyir güvenliği ve doğru hedefleme yetenekleri hakkındaki soruları da yanıtlayan İkinci, konunun "veri güvenliği" ve "yanıltıcı bilgilerin tespiti" olmak üzere iki boyutu olduğunu dile getirdi.

Haberleşmenin donanım tabanlı kripto sistemleriyle sağlandığını ve bilginin içeriğinin değiştirilip değiştirilmediğinin kontrol edildiğini belirten İkinci, elektronik harp ortamındaki yanıltma taktiklerine ilişkin şunları söyledi:

"Radarlar akıllı sistemlerdir. Kendilerinin tespit edildiğini anladıklarında, karşı tarafı yanıltmak için farklı noktalarda olduklarını düşündürecek sinyaller gönderirler. Benzer sistemler uçaklarda da mevcuttur. Bir hava savunma sistemi uçağı vurmaya çalıştığında, uçağın karşı koruma sistemi gelen yayını değiştirip füzeye geri gönderir. Böylece füze uçağa değil, gösterilen sahte hedefe gitmeye çalışır."

Savaşın temelinin hileye dayandığını ve karşı tarafı yanıltabilmenin başarı getirdiğini dikkati çeken İkinci, Roketsan füzelerine kazandırılan temel yeteneğin bu elektronik harp unsurlarıyla başa çıkabilmek olduğunu belirtti. İkinci, füzelerin üzerindeki yazılımlar ve yapay zeka algoritmaları sayesinde "Bu sinyal doğru değil, beni aldatmaya çalışıyor" algısıyla doğru hedefe yöneldiğini sözlerine ekledi.


Etiketler:
savunma sanayisi siber tehditler kuantum şifreleme