O parada boğulsun! Şikayetini geri çeken gelinine isyan etti

Eyüpsultan'da geçen yıl trafik kazasında ölen Oğuz Murat Aci'nin eşi Şükriye Aci, Eylem Tok ve Timur Cihantimur hakkındaki şikâyetini geri çekti. Yaşanan olayla ilgili Oğuz Murat Aci'nin babası Özer Aci, gelinine 'O paraların içerisinde boğulsun. Bakalım o paralar onu ne yapacakmış.' sözleriyle tepki gösterdi.
İstanbul-Eyüpsultan'da 17 yaşındaki Timur Cihantimur'un çarparak ölümüne neden olduğu Oğuz Murat Aci'nin eşi Şükriye Aci, ABD'ye kaçan Timur Cihantimur'un annesi Eylem Tok ile babası Bülent Cihantimur'un da bulunduğu 4 şüpheli hakkındaki şikayetinden vazgeçmişti. Konuyla ilgili açıklamada bulunan baba Özer Aci gelininin telefonlarına çıkmadığını ve süreci basın aracılığıyla öğrendiğini belirtti.

Özer Aci açıklamasında, "İlk çıkan haberlerde sanki aile olarak vazgeçmişiz gibiydi. Bunu özellikle belirtmek istiyorum, ben bir davadan vazgeçmiş değilim. Kanunlarımız çerçevesinde yasal mirasçı oğlu ve gelinim. Bu çerçevede eşi ve çocuğu bu davadan vazgeçmiş. Üzülerek belirteyim. Maddi ve manevi haklarından vazgeçtiğini belirtmiş, bizim Şükriye Aci. Acaba çocuğu için yaptığı bu hamleyi neden benden gizli yaptığını kendisine sizin aracılığınızla sorarım. Benim yüzüme karşı avukatımla bir olup gelinimi dolandıracakmışım veya torunumu dolandıracakmışım. Şimdi o, torunumun büyükbabasını dolandırmadı mı? Avukatıyla bir oldu. O parasında boğulsun onun. Ne kadar dayanacağını, ne olacağını sağ olan herkes görecek." dedi.

Torununun 20'li yaşlara geldiğinde annesine yazıklar olsun diyeceğini ifade eden Aci, "Telefonlarıma çıkmıyor. Çıkmadığı için de bugün basın aracılığıyla öğrendim. Üzüldüm. Böyle bir şey yapacağını tahmin ediyordum. Hayatta bir insanın çevresinden, ailesinden, devletinden gizli yapmış olduğu bir şey yanlıştır. Aile olarak, benim soy adımı taşıyarak, benim torunumu, her ne kadar küçük olduğundan dolayı bakıyorsa bile ancak gizlediği için yaptığı şey külliyen yanlıştır. Şu an benim gönül rahatlığıyla onu da savunuyor olmam lazım ama savunacak bir şey yok. Yarın öbür gün, çocuğu için yaptığı bu hamlede, aldığı parayı acaba 19-20 yaşındaki bir gence; 'Yavrum senin babanın kanını sattım, seni böyle yaşattım' dediğinde acaba o çocuk annesini tebrik mi edecek yoksa merhametiyle, vicdanıyla annesinin karşısına geçip 'Yazıklar olsun anne' mi diyecek? Ben 61 yaşındayım. Şu ana kadar aç açıkta kalanı görmedim. Ufacık gayret edip, çalışan, onuruyla para kazanıyor. Para nedir ki? Kendisi mağdur olduğunu söylüyor. Evliliği döneminde kira mı ödemiş, elektrik, su, doğal gaz parası mı ödemiş? Almış olduğu oğlumun hayat sigortası parasını ne yapmış?" şeklinde konuştu.
"OĞLUMUN KANINI KAÇA SATTIĞINI BİLMİYORUM"
Gelininin ne kadar para aldığını bilmediğini söyleyen Aci, "Ne kadar ücret aldığını, kaç para aldığını, kaça oğlumun kanını sattığını bilmiyorum. Ama mevzu onun para alması değil, onun üzerinden avukatların para alması. 3 günlük avukatlara kandı. Şükriye Hanım'a karşı bir girişimim olmaz. Ancak çocuğum ve torunumla ilgili girişimim olur ve olacaktır da. Devam edeceğim. Sahip çıkacağım. O her ne kadar göstermeyip, kaçırsa da, telefonlarıma çıkmasa da şurada birkaç sene var. O çocuk da telefon sahibi olacaktır. Muhakkak büyükbabasının telefonuna cevap vereceğine inanıyorum. Onun mayası bendendir." dedi.

Kendisine bu süreçte herhangi bir teklif yapılmadığını ifade eden Aci, "Şükriye Hanım hiçbir zaman bana gelin olmadı. Gelin olsaydı böyle yapmazdı. Ben avukatımla beraber olup gelinimi dolandıracakmışım diye beyanda bulunmuş. Peki kendisi ne yaptı? Avukatıyla bir olup beni dolandırdı. Benden gizli iş çevirdi. Bana açıkça bir teklif gelmedi. O insanların bir lokması boğazımdan geçmesin. Her seferinde şunu dile getirdim. 1,5 yaşında yetim kalan çocuğun hakkını onlara yedirmem, dedim. Sözümün arkasındayım. Ama Şükriye Hanım benim değil kendisinin çözmesi gerektiği yolunda hareket etti. Kendi tercihidir. Bu saatten sonra davaya gelmeyecekmiş, suçlular az ceza alacakmış, o vebalde yaşasın. O paraların içerisinde boğulsun. Bakalım o paralar onu ne yapacakmış." ifadelerini kullandı.
Yarından itibaren konuyu kamuoyuna duyurma yoluna gideceğini söyleyen Aci, "Şu an kamuoyunda benim acımı acısı olarak paylaşan vicdanlı, merhametli binlerce insan var. Kamuoyu vicdanını doğru bilgilendireceğim. Bugüne kadar hakkında hiçbir şey konuşmadım. Yarın sabah itibarıyla sizler aracılığıyla doğru neyse onu söyleyeceğim. Ben davamdan vazgeçmediğimi tekrar tekrar anlatacağım. Yapacağım ilk şey budur." dedi.
- Popüler Haberler -

İBB'ye yönelik 3. dalga operasyonda 16 kişi tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi

''Mesire alanı için yüzlerce çam ağacı kesildi'' iddiası yalanlandı

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Terörsüz Türkiye için çalışmalar devam ediyor, Trump'ın Türkiye'ye bakışı çok olumlu

İBB'deki usulsüz ihale ve rüşvet soruşturmasında 20 şüpheli ifade veriyor

CHP'nin Pendik mitinginde beklenen kalabalık oluşmadı, alan boş kaldı

İletişim Başkanı Fahrettin Altun: Türkiye Filistin'in gür sesi olmuş, olmaya da devam etmektedir
