'Hastaneler zarar gördü' diyen İsrail'e net mesaj: Büyük bir utanmazlık ve pişkinlik

İslam İşbirliği Teşkilatı Gençlik Forumu'nda açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gazze'nin sağlık altyapısını tamamen çökerten bir zihniyet var. Bugün kalkıp da savaş suçundan bahsetmesi büyük bir utanmazlık ve pişkinliktir" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Haliç Üniversitesi'nde düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Gençlik Forumu'nda yaptığı konuşmada, katılımcılarla bir araya gelmenin bahtiyarlığını yaşadığını söyledi.
Kıtaların, gönüllerin, kültürlerin buluşma noktası İstanbul'da genç insanlarla beraber olmaktan memnuniyet duyduğunu belirten Erdoğan, "Sizlerin vasıtasıyla İslam aleminin dört bir yanındaki genç kardeşlerime selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum. Özellikle 622 gündür İsrail hükümetinin vahşi, acımasız, insanlık dışı saldırıları karşısında doğdukları toprakları kahramanca savunan Filistin'in, Gazze'nin, yiğit gençlerini buradan yürekten selamlıyorum. Gazze'nin barbarlığa karşı direnen cesur kadınlarını, minik omuzlarında anasızlığın, babasızlığın ağır yükünü taşıdıkları halde zalimler karşısında diz çökmeyen Gazzeli yetimleri, öksüzleri, her türlü zorbalığa rağmen Müslüman olmanın şerefini, izzetini, asaletini yere düşürmeyen tüm Filistinli kardeşlerimi kemal-i hürmetle selamlıyor, Rabb'im her birinin yar ve yardımcısı olsun diyorum." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, forum kapsamında 2 gün boyunca yapılacak toplantı ve istişarelerin, alınacak kararların gençler başta olmak üzere İslam alemi ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını temenni etti.
Forumun 20'nci yılını geride bıraktığını, yürüttüğü faaliyetleri son derece kıymetli bulduğunu belirten Erdoğan, "Diplomasi Akademisi'nden uluslararası kuluçka merkezine eğitim, sivil toplum, girişimcilik, hukuk, diplomasi, medya, insan hakları ve gönüllülük gibi alanlarda icra edilen bu çalışmalar geleceğimiz adına kritik önemdedir." dedi.
Dünyanın önde gelen kanaat önderlerinden oluşan ve insanlığın ortak vicdanını yansıtan Gazze Mahkemesi gibi oluşumların İsrail'in kanlı ve kalleş yüzünün dünyaya faş edilmesi bakımından oldukça isabetli olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"Diplomatik statüye de haiz olan İslam İşbirliği Gençlik Forumu, uluslararası kurum ve kuruluşlarla tesis ettiği işbirlikleriyle ümmetin gençlerinin küresel ölçekte temsili noktasında önemli bir misyonu yerine getiriyor. 2019'dan bu yana gerçekleştirdiği 262 programla 15 milyonun üzerinde gence ulaşan forumumuzun 70'ten fazla ülkedeki 817 üniversitede kulübü bulunuyor. Bu kulüplerdeki 25 bin öğrenci Türkiye ve dünyadaki birçok farklı üniversite tarafından hazırlanan eğitim materyalleriyle farklı alanlardaki akademik girişimlerini sürdürüyor."
"İSLAM DÜNYASI OLARAK ZORLU BİR SÜREÇTEN, ÇETİN BİR İMTİHANDAN GEÇİYORUZ"Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrika'dan Asya'ya, Arap Yarımadası'ndan Latin Amerika'ya uzanan geniş bir coğrafyada 500 milyon gencin ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimine katkılar sunması dolayısıyla forumun başkan ve üyelerini tebrik etti.
Erdoğan, ortak gelecek için koşan, koşturan, proje ve faaliyet üreten, ümmetin derdiyle dertlenen gençlere kalpten teşekkür ederek, çalışmalarında başarılar diledi.
Programa katılan gençlerin tuttuğu "İri olacağız, diri olacağız, hep birlikte güçlü olacağız." pankartını okuyan Erdoğan, konuşmasının devamında "İslam dünyası olarak zorlu bir süreçten, çetin bir imtihandan geçiyoruz. Savaş, çatışma, kaos ve istikrarsızlık bulutları medeniyet coğrafyamızın semalarını maalesef kaplamış durumda." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bilhassa son 2 yıldır yüzümüzü nereye çevirsek bir yıkımla, bir dramla, yüreklerimizi sızlatan savaş ve insanlık suçlarıyla karşılaşıyoruz. Gazze'de 21 aydır modern zamanların en utanç verici barbarlıklarından biri yaşanıyor. Siyonist İsrail hükümeti tüm dünyanın gözleri önünde ahlaksız ve arsız bir şekilde sivilleri, kadın ve masum çocukları acımasızca katlediyor." ifadesini kullandı.
İsrail'in, yüzde 80'i enkaz haline gelen işgal altındaki topraklarda yasa dışı yerleşim ve işgal politikasını hiçbir kural, kaide, norm, ilke tanımadan günden güne yaygınlaştırdığını, her türlü insani yardım girişine engel olmak suretiyle açlığı bir silah olarak kullandığını dile getiren Erdoğan, "Gazze'de bir parça ekmek için, bir tas çorba almak için yemek kuyruğuna giren insanlar vahşi bir şekilde hedef alınıyor." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze'de sivil yerleşim alanları, okullar, ibadethaneler, hastanelerin bombalandığının altını çizerek, "Vurulan hastanelerde ilaç ve tıbbi ekipman eksikliği had safhaya erişti. Gazzeli kardeşlerimiz çoğu zaman anestezi imkanından yoksun bir şekilde ameliyat edilmeye çalışılıyor. Bugün hastanelerinin zarar görmesinden şikayet eden İsrail, uluslararası kuruluşların verilerine göre yalnızca Gazze'de, şimdiye kadar sağlık birimlerine 700'den fazla saldırı düzenledi. Gazze'de bombaladığı ve saldırdığı hastane sayısı 35'i buluyor. İsrail'in saldırıları sonucunda 1000'e yakın sağlık çalışanı şehit oldu. Gazze'deki sağlık altyapısının yüzde 94'ü zarar gördü. Hasta taşıyan ambulanslar dahi İsrail teröründen maalesef kurtulamadı. Yüzlerce sağlık çalışanı İsrail tarafından hapishanelerde esir tutuluyor." diye konuştu.
"Karşımızda, çeşitli bahaneler altında düzenlediği saldırılarla Gazze'nin sağlık altyapısını tamamen çökerten, insanlık düşmanı bir zihniyet var." diyen Erdoğan, "Gazze'yi, dünyanın en büyük toplama kampına çevirenlerin bugün kalkıp da insanlıktan, savaş hukukundan, savaş suçundan bahsetmesi sadece tutarsızlık değil aynı zamanda büyük bir utanmazlık ve pişkinliktir." ifadesini kullandı.
Gençlere seslenen Erdoğan, şunları söyledi:
"Biliyorum birileri çok ama çok rahatsız olacak fakat ben burada şu gerçeği açık açık ifade etmek durumundayım. Elbette Gazze'deki soykırımın birincil sorumlusu Netanyahu hükümetidir. Ancak Netanyahu ve cinayet şebekesinin katliamlarına tam 21 aydır ses çıkarmayanlar da kabul edelim ki bu suçlara ortak olmuşlardır. Beyaz kefenlere sarılı olarak soğuk betonlara sıra sıra dizilen o masum yavruların kanı, İsrail'in şımarıklığına destek verenlerin veya susanların da ellerine, yüzlerine, alınlarına bulaşmıştır. Netanyahu ve hükümeti hiçbir kural, hukuk, ahlak, sınır tanımadan aylardır şımarıkça işledikleri zulümler sebebiyle şimdiden adlarını Hitler gibi, Pol Pot gibi çağımızın zalimlerinin yanına utançla yazdırmışlardır. Bir başka gerçek şudur; hem Gazze'deki soykırım hem de İran ile olan çatışmalar maalesef süratle geri dönülmez noktaya doğru gitmektedir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, artık bu haydutluk ve cinnet halinin bir an önce son bulması gerektiğini vurgulayarak, "Daha fazla yıkım, kan, sivil kayıplar olmadan, bölgemizle birlikte Avrupa ve Asya'yı yıllarca etkileyebilecek korkunç bir felaket yaşanmadan ellerin tetiklerden ve düğmelerden çekilmesi şarttır. İsrail üzerinde tesir sahibi güçler, Netanyahu'nun oyununa gelmemeli ve nüfuzlarını savaşın derinleşmesinden değil, tüm bölgemizde ateşkes ve sükunetin tesisinden yana kullanmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin bu yönde atılacak her doğru, samimi adıma destek ve katkı vermeye hazır olduğunu belirten Erdoğan, "Çünkü biz insanlık tarihiyle yaşıt coğrafyamızda daha fazla kaos, çatışma, savaş, zulüm ve sivil ölümü görmek istemiyoruz. Her ne surette olursa olsun sivillerin, sivil yerleşim yerlerinin, okul, hastane ve ibadethanelerin hedef alınmaması gerektiğini savunuyoruz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerek Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşta gerek Suriye'de 13,5 yıl süren ihtilafta gerek Pakistan ile Hindistan arasındaki gerilimde gerekse İran'a karşı düzenlenen saldırılarda tavırlarının hep bu yönde olduğunu dile getirdi.
"Siyonist lobinin şahsımıza ve hükümetimize yönelik yıldırma politikalarına rağmen duruşumuzu asla bozmadık. Zalimin karşısında, mazlumun yanında saf tutmaktan asla çekinmedik." diyen Erdoğan, doğru, adil ve hakkaniyetli olanı cesaretle savunmaktan imtina etmediklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kimin ne dediğine değil, mazlum ve mağdurların ne dediğine baktıklarını dile getirerek, "Bugün de aynı yerde sapasağlam duruyoruz. Bugün de hiçbir ayrım yapmadan mazlum ve mağdurlara sahip çıkıyoruz. Bugün de 'barış' diyoruz, 'diplomasi' diyoruz, 'adalet' diyoruz, 'hürriyet' diyoruz. Bugün de 'Yaşasın Özgür Filistin.' diyoruz." ifadesini kullandı.
İsrail'in saldırıları nedeniyle şehit olan 55 bini aşkın Filistinliye rahmet, aynı saldırılarda yaralanan 128 bin kişiye ise acil şifalar dileyen Erdoğan, "Türkiye olarak Filistin halkının, Gazzeli mazlumların yanında olduğumuzu bugün bir kere daha tüm dünyaya ilan ediyorum. Soykırımın başından beri ulaştırdığımız 100 bin tonu aşan yardımlarımızla, sivil toplum kuruluşlarımızla, resmi kurumlarımızla, diplomatlarımızla, insani yardım görevlilerimizle, basınımızla, 86 milyon olarak hepimiz Filistinli kardeşlerimizin yanındayız. İnşallah Filistin'in her karış toprağında barış rüzgarları esene kadar yanlarında olmaya devam edeceğiz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Haliç Üniversitesinde düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Gençlik Forumu'nda yaptığı konuşmada, gönül ve kültür coğrafyasının farklı köşelerinde yıllardır kanayan yaraların bir türlü sarılamadığını ve çekilen acıların dindirilemediğini söyledi.
"Açık ve net söylüyorum, mesele varsa mesul de vardır. Bu mesuliyetten kaçmaya çalışmak beyhude bir çabadır." diyen Erdoğan, yaşanan bunca trajediye, zulme, haksızlığa ses çıkarmayan kim varsa işlenen tüm bu suçlara ortak olduğunu dile getirdi.
Erdoğan, "Müslümanlar olarak daha fazla vakit kaybetmeden, imanımıza ve inancımıza yakışır şekilde, birlik ve beraberlik içinde, uhuvvet bilinciyle hareket etmemiz şarttır. Aramıza ekilen fitne tohumlarının yeşermesine fırsat vermeden, bilhassa bu kritik süreçte görüş ayrılıklarımızı bir kenara bırakarak dostluk ve dayanışmamızı güçlendirmemiz ihtiyaçtan da öte zorunluluktur." diye konuştu.
Vahdet olmadan rahmet olmayacağına dikkati çeken Erdoğan, "Bugün nüfusu neredeyse 2 milyarı bulan İslam aleminin en temel sorunu imkansızlık değil, vahdet eksikliğidir. Allah'a hamdolsun, her şeyimiz var. İnsan gücümüz, ekonomik kapasitemiz, yer altı, yer üstü kaynaklarımız var. Stratejik önemi yüksek coğrafyalarımız, güçlü savunma sanayimiz var. Tüm bunlara rağmen hak ettiğimiz yerde değilsek bunun sebebi bellidir." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, en büyük eksiklerinin birlik ve beraberlik olduğunu, bunun reçetesini İslam peygamberi Hz. Muhammed'in bir hadisişerifinde "Müminler birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet ve şefkat göstermede tıpkı bir organı rahatsızlandığında diğer organları da uykusuzluk ve yüksek ateşle bu acıyı paylaşan bir bedene benzer." olarak açıkladığını aktardı.
"Derdimiz de davamız da işte budur." ifadeleriyle gençlere seslenen Erdoğan, ayrışmayacaklarını, birbirlerine düşmeyeceklerini, araya sahte ve sanal duvarlar örmeyeceklerini kaydetti.
"DİLLERİMİZ, RENKLERİMİZ, MEZHEPLERİMİZ, KÖKENLERİMİZ FARKLI OLABİLİR"
Kardeşlerini sadece Allah için sevip birbirlerine yoldaş olacaklarını aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:
"Unutmayın, inanıyorsanız muhakkak üstünsünüz. Bu müjdeye tüm kalbimizle inanacağız. Zorluklarla beraber mutlaka bir kolaylığın olduğundan asla şüphe etmeyeceğiz. Bilhassa sizlerin birlik olması, birlikte hareket etmesi, kenetlenmesi çok ama çok önemli. Şunu lütfen aklınızdan çıkarmayın; dillerimiz, renklerimiz, mezheplerimiz, kökenlerimiz farklı olabilir. Hepimizin devleti, milleti, doğup büyüdüğü topraklar farklı olabilir. Ekonomik statülerimiz, gelirimiz, eğitim seviyelerimiz farklı olabilir. Dünya görüşümüz, hayat tarzımız, fikri yapımız aynı şekilde farklı olabilir. Bunların hepsi kıymetlidir, anlamlıdır. Bizi biz yapan önemli hasletlerdir ama biz bu kimliklerimizden öte, unutmayın önce Müslüman'ız."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Müslümanlığın en üst kimlik olduğunu, Asya'dan Avrupa'ya, Afrika'dan Latin Amerika'ya kadar nerede yaşanırsa yaşanılsın ortak paydalarının "din-i mübin-i İslam" olduğunu söyledi.
"Cenabıallah'a kul, Habib-i Kibriya Efendi'mize ümmet olmaktan daha büyük bir şeref, daha büyük bir izzet bu dünyada olamaz. Allah'a sonsuz hamdüsenalar olsun." diyen Erdoğan, kendilerinin bununla müyesser olduğunu anlattı.
Erdoğan, salondakilerin her birinden meseleye bu şuurla yaklaşmalarını isteyerek "Sizlerden, bilginizle, tecrübenizle, yüksek seciyeniz ve kardeşlik bilincinizle aynı vücudun birer uzvu gibi hareket etmenizi bekliyorum. Gençlerimizden, şu muhabbet halkanızı daha da genişletmenizi özellikle rica ediyorum. Tablo ortada... Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız. Mazlumun zalimden hesap soracağı, güçsüzün güçlüden hakkını alacağı, aydınlığın karanlığa galebe çalacağı günlerin çok yakın bir zamanda sizlerle birlikte geleceğine inanıyorum." değerlendirmesini yaptı.
İslam İşbirliği Gençlik Forumu'nun hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, "İslam İşbirliği Gençlik Forumu Büyük Gençlik Ödülü'nün şahsıma tevdi edilmesinden memnuniyet duyuyorum. Forumun düzenlenmesinde emeği geçen her bir kardeşime, programa teşrif eden her bir misafirimize tekrar teşekkür ediyorum. Ülkenize döndüğünüzde, ailelerinize ve dostlarınıza bizlerden selam götürmenizi istirham ediyorum." dedi.
"DÜNYA 5'TEN BÜYÜKTÜR" YAZILI PANKART AÇILDI"
Kur'an-ı Kerim okunan programda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde 29 Ocak 2009'da katıldığı İsviçre'nin Davos kasabasında Dünya Ekonomik Forumu (WEF) kapsamında "Gazze: Orta Doğu'da Barış Modeli" başlıklı paneldeki "one minute" çıkışını ve "Dünya 5'ten büyüktür" mesajlarını içeren tanıtım filmi de gösterildi.
Katılımcılar tarafından sık sık "Recep Tayyip Erdoğan" sloganları atıldı, "Dünya 5'ten Büyüktür" yazılı pankart açıldı. Program sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hitaben "Çocukluk aşkımsın" şarkısı da seslendirildi.
İslam İşbirliği Gençlik Forumu (ICYF) Başkanı Taha Ayhan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Büyük Gençlik Ödülü'nü takdim etti.
Foruma, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Pakistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Senatör Mohammad Ishaq Dar, Burkina Faso Dışişleri, Bölgesel İşbirliği ve Yurtdışı Burkinalılar Bakanı Karamoko Jean Marie Traore, Bosna Hersek Dışişleri Bakanı Elmedin Konakoviç, KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Filistin Futbol Federasyonu Başkanı Jibril Rajoub, Çad Dışişleri, Afrika Bütünleşmesi ve Yurtdışında Yaşayan Çadlılar Bakanı Abdoulaye Sabre Fadoul ve Kamerun Dışişleri Bakanı Lejeune Mbella Mbella da iştirak etti.
- Popüler Haberler -

Vatan için senede bir gün! Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'na destek artıyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Veri güvenliği güçlendirilecek

KKTC Başbakanı Üstel: Güvencemiz güçlü Türkiye Cumhuriyeti'dir

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş: NATO'nun Gazze'deki tepkisi güvenirliğini zedeliyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, karne alan öğrencileri tebrik etti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Başbakanı Merz ile İsrail-İran çatışmasını görüştü
