Gazeteci-Yazar Ümit Gülbüz Ceylan: Gazze, Doğu Türkistan bizim meselemiz! Nerede bir zulüm varsa o da bizim meselemiz

Esra Elönü'nün sunumuyla 24 TV ekranlarında yayınlanan, “Arafta Sorular”ın konuğu Gazeteci-Yazar Ümit Gülbüz Ceylan, “Gazze bizim meselemiz, Doğu Türkistan bizim meselemiz. Nerede bir zulüm varsa, o da bizim meselemizdir.” dedi.
Esra Elönü'nün sunumuyla 24 TV ekranlarında yayınlanan, izleyicilerin ilgiyle takip ettiği "Arafta Sorular"ın konuğu Gazeteci-Yazar Ümit Gülbüz Ceylan, "Gazze bizim meselemiz, Doğu Türkistan bizim meselemiz. Nerede bir zulüm varsa, o da bizim meselemizdir." dedi.
"Nerede bir zulüm varsa, o da bizim meselemizdir."
Gazze, Doğu Türkistan bizim meselemiz. Nerede bir zulüm varsa, o da bizim meselemiz. Benim meselem. Bu kadar bencil olamayız. Bunları mesele edinmeyeceksek bu dünyaya neden geldik? Hayat sadece yiyip içmek, gülüp eğlenmek ve zevk almak ortamı değil.
Esra Elönü:
Şöyle söyleyeyim hocam. Gözlerini kaybeden ve eskisi gibi bakmayan bakışları ölmüş, hatta kuru otlar yığılmış dediğimiz Dahlan gibi bakmıyorsak, ya da bir poşetin içerisinde yetmiş kilo gelirse şehit sayılabilecek evladını ya da babasını poşette taşıyan bir insan gibi bakmıyorsak ya da evladının yine ördüğü saçını yeni örmüşken cenazesinin üzerinde saçlarını çözmeye çalışan bir babanın o saçları ben ördüm böyle mi çözecektim diyen bir baba gibi feryat edemiyorsak ve en son olarak da...
beş yaşında bomba sesinden kalbi duran yani tabir olursa ödü patlayan, kalp krizi geçiren Dera gibi ölemiyorsak onu hissedemiyorsak zaten... Ben yaşamayayım. Öl.
Ümit Gülbüz Ceylan:
Zaten ölüyor onlar. Yaşayan ölüler.
"Hakla batılın savaşı her zaman olacak. Buna engel olamayız çünkü dünyanın düzeni böyle kurulmuş: bir iyiler var, bir kötüler var. Ama bizim burada hangi tarafta olduğumuz önemli."
Aslında sorunun şöyle, şimdi bana bambaşka bir şeyden, açıdan gireceğim. Öğrenciler bana sorduğunda ya da işte yakın gençler falan, hocam işte şu yoldan mı gidelim, bu yoldan mı, bu yoldan mı, şunu mu yapalım, bunu mu yapalım, hep şöyle söylerim ben. Hiçbir zaman hiçbir öğrenciye şu yoldan git demem. Yani A kapısından, B kapısından, C kapısından git demem. Önemli olan hangi yoldan gideceğin bir insanın, bir gencin kendi seçmesidir.
Ama ben o yolda giderken bak A kapısından girersen 300 metre sonra ileride bir çukur var düşebilirsin diyebilirim. Seçenekler vardır. Seçim insana aittir. Dolayısıyla bana bir şey sorulduğu zaman ben hiçbir zaman direct cevap vermem. Onu söylüyorlar bana, direkt cevap vermiyorsunuz hocam diye. Çünkü her şeyin bir sırrı sureti var, bir görünen yüzü var, bir de görünmeyen hikmetli yüzü var. Biz orayı bilemiyoruz, tahmin de edemeyiz. Allah'ın hikmetinden sual sorulmaz.
Bu Gazze meselesiyle ilgili büyük bir olay var ortada. Yani şu anda dünya çalkalanıyor değil mi? Yani medyanın bu kadar etkili olduğu son yüzyıl içerisinde baktığımızda böyle bir katliam daha önce yaşanmamış. Yani yazılı tarihten bahsediyoruz. En büyük katliamı şu anda yaşıyoruz.
Hakla batılın savaşı her zaman olacak. Buna engel olamayız çünkü dünyanın düzeni böyle kurulmuş: bir iyiler var, bir kötüler var. Ama bizim burada hangi tarafta olduğumuz önemli.
"Sistem kendini öyle bir örmüş ki son 200 yıldır Türkiye topraklarında, Türkiye'de veya Osmanlı'dan önce İttihat ve Terakki'yle başlayan bir dönüşüm, bir başkalaşma var. Osmanlı'nın yıkılması, Cumhuriyet'in kurulmasından bugüne kadar aldığımız eğitimi ve dogmaları soruşturamamak, soramamak, eleştirel bakamamak; sanki bunlar günahmış gibi."
Yani öyle ağlar örülmüş ki zamanında. Sistem kendini öyle bir örmüş ki son 200 yıldır Türkiye topraklarında, Türkiye'de veya Osmanlı'dan önce İttihat ve Terakki ile başlayan bir şey var zaten. Bir dönüşüm, bir başkalanma var Türkiye'de. Osmanlı'nın yıkılması, Cumhuriyet'in kurulması bugüne kadar aldığımız eğitimin ve dogmaları soruşturamamak ya da soramamak, eleştirel bakamamak sanki bunlar günahmış gibi.
İşte hani Ali İzzet Begoviç'in rahmetlerinin bir lafı var ya, "eğer ben elimde olsaydı, bütün Müslümanların okullarında eleştiren düşünme dersleri koymak isterdim, telsife dersleri koymak isterdim." Çünkü biz farklı insanların neler yaşadığını veya tarihte neler yaşanmış olduğunu göremiyoruz. Belli bir, elimize kağıtlar verildi, doğrusu bu, bunu oku. Ama farklı okumalar yapmamız gerektiğini hiçbir zaman bize kimse öğretmedi.
- Popüler Haberler -

Bakanlık affetmedi: "Emekliye kiralık değildir" ilanına para cezası

İsrail alıkoymuştu... Aktivist Greta: Gözlerimizi Gazze'den ayırmamalıyız

Silahlı saldırıya uğrayan Serdar Öktem hayatını kaybetti

Mossad'a casusluk operasyonu... 2 kişi tutuklandı

Meteorolojiden İstanbul ve çevre iller için sağanak uyarısı

81 ilde 'Gazze İçin Sessiz Çığlık' etkinliği düzenlendi
