ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

Kripto para dolandırıcılığı: Avrupa'da kirli para aklama iddiaları büyüyor

Ali Kemal Cora - | Son Güncelleme Tarihi:
Kripto para dolandırıcılığı: Avrupa'da kirli para aklama iddiaları büyüyor

Avrupa'da kripto para piyasalarında yaşanan büyük çaplı dolandırıcılık ve kara para aklama iddiaları, uluslararası soruşturmaların odağında. Son iki yılda en az 25 milyar Euro'nun yasa dışı yollarla kripto borsalarına aktarıldığı öne sürülüyor.

Kapat

HABERİN DEVAMI

Avrupa'nın önde gelen finans merkezlerinde ve özellikle Viyana'da yürütülen soruşturmalar, kripto para piyasalarının yasa dışı faaliyetler için nasıl bir araç haline geldiğini gözler önüne seriyor. Son dönemde yapılan uluslararası araştırmalar, kripto para dolandırıcılığı ve kara para aklama vakalarının ciddi bir artış gösterdiğini ortaya koyuyor. Özellikle son iki yıl içinde, en az 25 milyar Euro'nun yasa dışı kaynaklardan kripto borsalarına aktarıldığı iddiası, finans dünyasında büyük yankı uyandırdı. Bu gelişmeler, hem mağdurların yaşadığı kayıpları hem de suçluların izlerini sürmenin zorluklarını gündeme taşıyor.

Kripto para dolandırıcılığının yükselişi ve mağdur hikâyeleri

Kripto para dolandırıcılığı, son yıllarda küresel ölçekte hızla yaygınlaşan bir suç türü olarak öne çıkıyor. Özellikle internet üzerinden sunulan cazip yatırım fırsatları, binlerce kişinin tuzağa düşmesine neden oluyor. Bu dolandırıcılık yöntemlerinin en çarpıcı örneklerinden biri, Felix Wandraschek adlı mağdurun yaşadıklarıyla gündeme geldi. Wandraschek, bir çevrimiçi ilan aracılığıyla tanıştığı sözde yatırım fırsatına inanarak iletişim bilgilerini paylaştı. Kısa süre içinde kendisine ulaşan kişiler, güvenilir bir izlenim yaratarak onu ikna etti ve süreç içinde yaklaşık 20 milyon Euro yatırım yapmasına neden oldu. Ancak, yatırımlarının neredeyse tamamını kaybeden Wandraschek, olayın bir dolandırıcılık olduğunu ancak paralarını geri alamayınca anladı. Viyana'daki Ekonomi ve Yolsuzluk Savcılığı tarafından yürütülen soruşturma, bu tür olayların ne kadar yaygın ve organize bir şekilde gerçekleştirildiğini ortaya koyuyor.

Wandraschek'in avukatı Roman Taudes, müvekkilinin tüm parasını geri almasının neredeyse imkânsız olduğunu belirtiyor. Bu durum, kripto varlıkların suç faaliyetlerinde ne denli etkili bir araç haline geldiğinin somut bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Uluslararası Soruşturmacı Gazeteciler Konsorsiyumu (ICIJ) ve 30'dan fazla medya kuruluşunun ortak yürüttüğü "The Coin Laundry" projesi kapsamında, onlarca mağdurun benzer hikâyeleri dinlendi. Araştırmacılar, yüzlerce dijital cüzdan adresini ve on binlerce kripto para işlemini analiz ederek, suçluların izini sürmeye çalıştı. Elde edilen bulgular, kara para aklama faaliyetlerinin kripto borsaları üzerinden nasıl gerçekleştirildiğini detaylarıyla gözler önüne seriyor.

Kara para aklama ve kripto borsalarının rolü

Kripto para piyasaları, suç gelirlerinin aklanmasında giderek daha fazla tercih edilen bir platform haline geliyor. Chainanalysis gibi kripto veri tabanlarından elde edilen veriler, son iki yılda en az 25 milyar Euro'nun yasa dışı kaynaklardan kripto borsalarına aktarıldığını gösteriyor. Bu rakam, finansal suçların boyutunu ve kripto para ekosisteminin suçlular için sunduğu avantajları ortaya koyuyor. Dolandırıcılar, genellikle mağdurlardan ilk etapta küçük miktarlarda yatırım yapmalarını istiyor. Ancak kısa sürede bu miktarlar katlanarak artıyor ve mağdurlar, gerçek olmayan ticaret platformlarında yüksek kazanç vaadiyle daha fazla para yatırmaya teşvik ediliyor.

Kripto borsalarında açılan hesaplara yatırılan gerçek paralar, hızla kripto varlıklara dönüştürülüyor ve ardından başka hesaplara transfer ediliyor. Bu süreçte, suçluların izini sürmek son derece güçleşiyor. Çünkü kripto borsalarının birçoğu farklı ülkelerde kayıtlı ve Avrupa ya da Amerika Birleşik Devletleri'nin finansal düzenlemelerine tabi değil. Ayrıca, bazı borsaların soruşturmacılarla iş birliği yapmaması veya hesapları geç kapatması, suçluların işini kolaylaştırıyor. Örneğin, Binance gibi dünyanın en büyük kripto borsalarından biri, Avusturyalı yetkililerin talebi üzerine dolandırıcılıkla bağlantılı 63 hesap hakkında bilgi sağladı. Ancak, bu hesaplardan paranın yaklaşık 2.000 farklı hesaba aktarıldığı tespit edildi. Bu durum, kara para aklama faaliyetlerinin ne kadar karmaşık ve yaygın olduğunu gösteriyor.

Dijital cüzdanlar ve sahte hesaplar: Suçluların izini sürmek neden zor?

Kripto para dünyasında suçluların izini sürmek, teknolojik altyapının karmaşıklığı ve uluslararası düzenlemelerin yetersizliği nedeniyle oldukça zor. Viyana'daki Complexity Science Hub'da dijital para birimleri üzerine çalışan Bernhard Haslhofer, Wandraschek'in davasında Binance hesaplarını otomatik olarak analiz etti. Yapılan analizler, birçok hesabın sahte olduğunu ve hesap sahiplerinin profillerinin iddia edilen devasa miktarlarla örtüşmediğini ortaya koydu. Bu hesaplara giren kripto varlıklar, çok hızlı bir şekilde başka kripto para birimlerine dönüştürülüyor, çekiliyor ve farklı hesaplara aktarılıyor. Bu işlem zinciri, suçluların kimliğinin tespit edilmesini neredeyse imkânsız hale getiriyor.

Binance, söz konusu dolandırıcılık vakasında 63 hesapla ilgili bilgi taleplerine yanıt vermemekle birlikte, şirketin en yüksek güvenlik standartlarını uyguladığını ve şüpheli faaliyetleri sürekli izlediğini belirtiyor. Ancak, bu tür işlemlerin sadece Binance ile sınırlı olmadığı, birçok farklı kripto borsasında da benzer izlerin bulunduğu tespit edildi. Bu durum, kripto para piyasalarının suç gelirlerinin aklanması için küresel ölçekte ne kadar cazip bir alan haline geldiğini bir kez daha gösteriyor.

Kripto paralar sadece dolandırıcılık için mi kullanılıyor?

Kripto para piyasaları, sadece dolandırıcılık değil, aynı zamanda çok daha geniş bir suç yelpazesi için de kullanılıyor. Uyuşturucu kaçakçılığı, insan ticareti, çocuk pornografisi ve fidye yazılımlarıyla şirketleri tehdit etme gibi suçlar, kripto varlıklar aracılığıyla finanse edilebiliyor. Ayrıca, terör örgütlerinin de kripto paraları fon toplamak için kullandığı iddia ediliyor. Örneğin, Filistinli Hamas'ın destekçilerine Bitcoin cüzdan adresleri paylaşarak İsrail'e karşı savaş için silah alımı finansmanı sağladığı öne sürülüyor. Bu tür iddialar, kripto paraların yasa dışı faaliyetlerde ne kadar etkin bir araç haline geldiğini gösteriyor.

Almanya'da bu tür suçları araştıran yetkililer, suçluların kripto varlıkları gerçek paraya çevirmek istediklerinde bir noktada bankacılık sistemine dahil olmak zorunda kaldıklarını belirtiyor. Bu aşama, soruşturmacılar için önemli bir müdahale noktası oluşturuyor. Frankfurt Başsavcılığı'nın İnternet ve Bilgisayar Suçlarıyla Mücadele Merkezi (ZIT), Wiesbaden'deki Federal Kriminal Dairesi (BKA) ile birlikte çalışarak 2017'den bu yana yaklaşık 245 milyon Euro'luk kripto suç gelirine el koydu. Almanya'nın Mali İstihbarat Birimi (FIU) ise, kara para aklama şüphesiyle yapılan bildirimlerin her geçen yıl arttığını ve 2024'te kripto varlıklarla bağlantılı yaklaşık 9.000 bildirim aldıklarını açıkladı. Bu veriler, kara para aklayıcıların kripto sektöründeki fırsatları giderek daha fazla kullandığını ortaya koyuyor.

Uluslararası düzenlemeler ve sistemdeki açıklar

Kripto para piyasalarında yaşanan suçların önlenmesinde en büyük engellerden biri, uluslararası düzenlemelerin yetersizliği ve ülkeler arasındaki iş birliği eksikliği olarak öne çıkıyor. Avrupa Birliği'nde kripto varlıklarla ilgili görece sıkı düzenlemeler bulunsa da, AB dışında birçok ülke henüz etkin bir izleme ve denetim mekanizması kurmuş değil. Kara para aklayıcılar, bu düzenleme eksikliklerinden yararlanarak faaliyetlerini kolayca sürdürebiliyor. Özellikle organize suç yapılarıyla iş birliği yapan profesyonel kara para aklayıcılar, kripto sektöründeki zayıflıklardan faydalanarak yasa dışı gelirlerini aklamada büyük avantaj elde ediyor.

Kripto para dolandırıcılığının mağdurları ise, genellikle paralarını geri alma konusunda umutsuzluğa kapılıyor. Felix Wandraschek'in yaşadıkları da bu duruma örnek teşkil ediyor. Şimdiye kadar sadece bir Lüksemburg merkezli kripto borsası, onun davasıyla bağlantılı bazı şüpheli transferleri tespit ederek bir cüzdandaki miktarları dondurdu ve en az 150.000 Euro'nun geri iadesini sağladı. Ancak, bu miktar toplam kaybın yanında oldukça küçük kalıyor ve mağdurların çoğu için adaletin yerini bulması hâlâ uzak bir ihtimal olarak görülüyor.


Etiketler:
kripto para kara para aklama dijital dolandırıcılık kripto suçları uluslararası soruşturma