ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

Çin ve ABD arasında nadir toprak savaşı! Tedarik zinciri krizi büyüyor

Neslişah Yumak - | Son Güncelleme Tarihi:
Çin ve ABD arasında nadir toprak savaşı! Tedarik zinciri krizi büyüyor

ABD ile Çin arasında nadir toprak elementleri konusunda yapılan anlaşmaya rağmen, ABD'li sanayi kuruluşları Çin'in uyguladığı kısıtlamalar nedeniyle ham maddeye erişimde zorluk yaşamaya devam ediyor. Nadir toprak elementleri, özellikle kalıcı mıknatıs üretiminde kritik rol oynarken, tedarik zincirindeki bu sıkıntı iki ülke arasındaki ticari gerilimi artırıyor.

Kapat

HABERİN DEVAMI

ABD ile Çin arasında geçtiğimiz ekim ayında varılan anlaşmaya rağmen, nadir toprak elementleri tedarikinde yaşanan sıkıntılar ABD sanayisini zorlamayı sürdürüyor. Özellikle kalıcı mıknatıslar ve benzeri ürünlerin üretiminde kritik öneme sahip olan nadir toprak elementleri, Çin'in uyguladığı ihracat kısıtlamaları nedeniyle ABD'li üreticiler için hâlâ ulaşılması güç bir kaynak olmaya devam ediyor. ABD yönetimi, bu sorunun çözümünü öncelikleri arasında gösterse de, sektör temsilcileri ve uzmanlar, mevcut anlaşmanın pratikte beklenen rahatlamayı sağlamadığını vurguluyor.

Nadir toprak elementlerinde Çin'in belirleyici rolü

Nadir toprak elementleri, başta kalıcı mıknatıslar olmak üzere pek çok ileri teknoloji ürününün temel bileşenleri arasında yer alıyor. ABD, bu elementlere olan bağımlılığını azaltmak için çeşitli girişimlerde bulunurken, Çin'in küresel pazardaki baskın konumu ve ihracat üzerindeki kontrolü, Amerikan sanayisinin elini kolunu bağlıyor. Sektör kaynaklarına göre, Çin'in ham madde teslimatlarını kısıtlaması, ABD'nin kendi üretim kapasitesini geliştirme çabalarını doğrudan etkiliyor. Bu durum, savunma sanayisinden otomotive, elektronik ürünlerden enerji sektörüne kadar geniş bir alanda üretim süreçlerini tehdit ediyor.

Çin, yıllardır nadir toprak elementleri pazarında neredeyse tekel konumunda bulunuyor. ABD yönetimi ise, özellikle kalıcı mıknatıslar gibi stratejik ürünlerde dışa bağımlılığı azaltmak için yerli üretim kapasitesini artırmayı hedefliyor. Ancak, mevcut durumda Çin dışındaki ülkelerin nadir toprak mineralleri üretimi oldukça sınırlı. Bu nedenle, ABD'li şirketler için alternatif tedarik kaynakları bulmak neredeyse imkânsız hale geliyor. Sektör temsilcileri, Çin'in sadece mıknatıs ihracatını değil, aynı zamanda bu ürünlerin üretiminde kullanılan ham maddeleri de sıkı şekilde kontrol ettiğini belirtiyor.

Anlaşmanın etkileri ve tedarik zincirindeki belirsizlik

ABD ve Çin arasında geçtiğimiz yıl yapılan anlaşma, nadir toprak elementleri tedarikinde bir rahatlama beklentisi yaratmıştı. Dönemin ABD Başkanı Donald Trump, Çin'in uyguladığı kısıtlamaların fiilen kaldırıldığını açıklamıştı. Ancak, sektörde faaliyet gösteren birçok şirket ve uzman, anlaşmanın pratikte istenen sonucu vermediğini ifade ediyor. Çin, bazı bitmiş ürünlerin ihracatında esneklik sağlasa da, özellikle askeri ve stratejik öneme sahip ham maddelerin teslimatında kısıtlamaları sürdürüyor. Bu durum, ABD'li üreticilerin kendi başına üretim yapabilmesi için gerekli girdilere erişimini engelliyor.

Çin'in resmi verilerine göre, ABD'ye yapılan mıknatıs ihracatı kasım ayında bir önceki aya kıyasla yüzde 11 oranında azaldı. Ancak, bu düşüşe rağmen ihracat rakamları, Çin'in nisan ayında uyguladığı sıkı kısıtlamaların üzerindeki seviyesini koruyor. Bloomberg'in gümrük verilerine dayanan hesaplamalarına göre ise, Çin'in genel nadir toprak elementleri ve ürünleri ihracatı kasım ayında yüzde 13 artış gösterdi. Buna rağmen, ABD'li sektör oyuncuları, bu artışın kendi ihtiyaçlarını karşılamada yeterli olmadığını ve tedarik zincirinde hâlâ ciddi bir darboğaz yaşandığını dile getiriyor.

Sanayi temsilcilerinden uyarılar ve sektörün geleceği

Nadir toprak elementleri konusunda faaliyet gösteren ABD'li firmalar, Çin'den ham madde temininde yaşanan sıkıntıların altını çiziyor. Noveon Magnetics Inc. CEO'su Scott Dunn, ABD'li şirketlerin Çin'den nadir toprak metali veya oksidi almakta ciddi zorluklar yaşadığını belirtiyor. Dunn'a göre, Çin dışındaki ülkeler yılda yaklaşık 50 bin ton kalıcı mıknatıs üretebilecek kapasiteye sahip olsa da, bu üretimi destekleyecek miktarda nadir toprak minerali Çin dışında bulunmuyor. Bu nedenle, Çin'in uyguladığı kısıtlamalar sadece mıknatıs ihracatıyla sınırlı kalmıyor; ham maddeye erişim de büyük ölçüde kontrol altında tutuluyor.

Öte yandan, sektör uzmanları, Çin'in nadir topraklardan üretilen mıknatıslar üzerindeki kısıtlamaları bir miktar gevşetmesinin, otomotiv ve teknoloji gibi sektörlerde üretim kesintisi riskini şimdilik ortadan kaldırdığını ifade ediyor. Ancak, tedarik zincirinin alt seviyelerinde ithalat yapıldığı için, şirketler mevcut kesintileri doğrudan hissetmiyor. Yine de, uzun vadede ham maddeye erişimde yaşanacak sıkıntıların, ABD sanayisi için ciddi bir tehdit oluşturabileceği belirtiliyor.

Avrupa Birliği ve diğer ülkelerin yaklaşımı

ABD'nin yaşadığı tedarik sıkıntısına karşın, Avrupa Birliği, Çin ile yaptığı görüşmeler sonucunda nadir toprak elementleri ithalatında daha uzun süreli lisanslar almayı başardı. Bu gelişme, Avrupa şirketlerinin Çin'den ham madde teminini kolaylaştırırken, ABD'li firmalar için belirsizlik devam ediyor. Çin ve ABD arasındaki müzakerelerde ise, nadir toprak elementlerinin ihracatına yönelik genel lisans şartları konusunda henüz net bir uzlaşmaya varılamadı. Bu durum, iki ülke arasındaki ticari ateşkesin kalıcılığına dair soru işaretlerini artırıyor.

Çin'in geçtiğimiz yaz aylarında onayladığı altı aylık geçici ihracat lisanslarının süresinin dolması, Amerikan şirketlerinin yeni başvurular yapacağı döneme denk geliyor. Sektör temsilcileri, bu süreçte başvurularda yaşanabilecek gecikmelerin, tedarik zincirinde yeni bir tıkanıklık yaratabileceği uyarısında bulunuyor. Özellikle, Çin'in mayıs ve haziran aylarında olduğu gibi lisans onaylarını yavaşlatması halinde, ABD'li firmaların ham maddeye erişimi daha da zorlaşabilir.

Geleceğe dair belirsizlik ve sektörün beklentileri

ABD ile Çin arasındaki nadir toprak elementleri ticaretinde yaşanan belirsizlik, sektör oyuncuları ve sanayi temsilcileri arasında endişe yaratıyor. Uzmanlar, bugüne kadar yapılan geçici anlaşmaların kalıcı bir çözüm sağlamadığını ve her an geri alınabileceğini hatırlatıyor. Bu nedenle, ABD'li şirketler, Çin'in uyguladığı ihracat kontrollerinin gevşetilmesi için diplomatik girişimlerin sürdürülmesini talep ediyor. Ancak, mevcut koşullarda kısa vadede köklü bir değişiklik beklenmiyor.

Çinli danışmanlar, ABD'li alıcılara lisans başvurularını süresi dolmadan tamamlamalarını öneriyor. Zira, başvuruların gecikmesi durumunda Çin'in onay sürecini yavaşlatabileceği ve ihracatın tamamen durdurulabileceği uyarısı yapılıyor. Bu gelişmeler, ABD'nin nadir toprak elementleri tedarikinde Çin'e olan bağımlılığının kısa vadede devam edeceğini gösteriyor.

Sonuç olarak, nadir toprak elementleri tedarikinde yaşanan sıkıntılar, ABD ile Çin arasındaki ticari ilişkilerde önemli bir gerilim noktası olmaya devam ediyor. Tedarik zincirindeki bu kırılganlık, ABD sanayisinin stratejik ürünlerde dışa bağımlılığını azaltma hedefini zora sokarken, sektör temsilcileri ve uzmanlar, kalıcı bir çözüm için iki ülke arasında daha kapsamlı ve bağlayıcı anlaşmalar yapılması gerektiğini vurguluyor.


Etiketler:
nadirtoprak ÇinABDilişkileri tedarikzinciri mıknatıs ticaretkısıtlaması