Asya devi için güvenilir tek adres Türkiye! Yatırım sinyallerini verdi

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından düzenlenen “Türkiye-Çin İlişkileri: Yeni Ufuklar” paneli, Ankara'da diplomasi, güvenlik ve ekonomi odaklı önemli mesajlara sahne oldu. Panelde, iki ülke arasındaki ilişkiler ve İsrail'in İran'a saldırılarıyla tırmanan gerilime ilişkin bölgesel meseleler tartışıldı. Öte yandan güvenilir tek adres olarak Türkiye'yi işaret eden Çinli şirketler yatırım sinyali verdi.
"Değişen Çok Kutuplu Dünyada Çok Taraflı Mekanizmaların Rolü" temalı panelde, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürol Baba, SETA Araştırmacısı Doç. Dr. Murat Aslan, Çin merkezli Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Araştırmacısı Su Şiaohui ve Şangay Sosyal Bilimler Akademisinden Prof. Dr. Guo Çanggang konuştu.
Baba, Asya'da faaliyet gösteren birçok uluslararası kurum olduğunu, bunların arasında çatışmaların bulunmadığını ifade etti.
Asya'nın uluslararası ilişkilerde "çok önemli bir unsur" olduğundan bahseden Baba, "(Asya'daki uluslararası kurumlar) Bu kurumlar, katı veya sert gündemleri olan veya size bu konuda ne yapacağınızı söyleyen belgeler oluşturan Avrupa veya Batı tarzı kurumlar değildir." dedi.
Baba, Çin ve Türkiye'nin Asya'da birçok önceliğinin olduğuna ve Asya'da çok taraflılığa değinerek, "Gerçek şu ki, Asya'da çok taraflılık, çok iyi kavramsallaştırılamamış ancak çok iyi motive edilmiş." ifadesini kullandı.
"TÜRKİYE ÇOK İYİ BİR DİYALOG ORTAĞI"
Çin ve Türkiye'nin, Birleşmiş Milletler (BM) rolünün ve uluslararası düzenin önemini doğru şekilde ele aldığını dile getiren Su da Türkiye'nin Şanghay İşbirliği Örgütü'nde (ŞİÖ) çok iyi diyalog ortağı olduğunu vurguladı.
Su, özellikle ekonomik alanda işbirliği fırsatlarından bahsetmenin zamanı olduğunu söyleyerek, birçok Çinli işletmenin Türkiye'ye yatırım yapmak istediğine işaret etti.
Çinli araştırmacı ayrıca, Türkiye'nin Çinli işletmelere ulaşarak işbirliği için uygun koşulları sağlamaya çalışması için doğru zaman olabileceğini kaydetti.
İKİ ÜLKE ADİL VE DAHA MAKUL BİR ULUSLARARASI DÜZENİ SAVUNUYOR
SETA Araştırmacısı Aslan da "barışçıl bir arada yaşama terimlerinin" dünyada en çok Çinli politikacılar ve akademisyenler tarafından konuşulduğunu söyleyerek, asıl sorulması gereken sorunun "barışçıl şekilde bir arada yaşayıp yaşamamanın mümkün olup olmadığı" değerlendirmesinde bulundu.
Çin'in çıkarlarını doğrudan hedef alan bir eylem olduğunda tepkisel davrandığını belirten Aslan, "Çin, bir çekirdek ülkedir, yarı çevre değil ama bir kez gidip G7 zirvelerini ziyaret ettiğinizde, Çin diye bir şey yok. Bildiğiniz gibi Rusya dışarıda. Yani Çinli yetkililer tarafından cevaplanması gereken ilk soru Çin'in çekirdek ülke olup olmadığı olmalı." dedi.
Şangay Sosyal Bilimler Akademisinden Guo ise uluslararası anlaşmazlıkların istişare yoluyla çözüme kavuşturulmasını dile getirerek, "Türkiye ve Çin, adil ve daha makul bir uluslararası düzeni savunma konusunda benzer duruş sergiliyor." diye konuştu.
Guo, her iki ülkenin derin ve kendine özgü kültürel mirasa sahip olduğunu ve kültürel çeşitliliğin değerini vurguladığını ifade etti.
DÜNYADA DAHA AKTİF VE DİPLOMATİK ADIMLAR
"Uluslararası ve Bölgesel Meseleler" temalı panelde Şanghay Üniversitesinden Wang Jinhui, ORSAM Başkanı Dr. Kadir Temiz, Çin Uluslararası Çalışmalar Enstitüsünden Yao Jinşiang, Milli İstihbarat Akademisi Başkan Yardımcısı Dr. Hakkı Uygur ve Şanghay Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü Jin Liangşiang değerlendirmelerde bulundu.
Wang, uzay alanındaki işbirliğinin sadece bilim veya teknolojiyle ilgi olmadığına, aynı zamanda siyasi ve stratejik araç olduğuna işaret etti.
Rusya ile uzay alanındaki ilişkilere değinen Wang, Çin'in iki ülke arasındaki bu kurumsal ilişkide "lider ortak" haline geldiğini söyledi.
ORSAM Başkanı Temiz de ekonomi ve güvenlik arasında bir ilişki olduğuna dikkati çekerek, Çin'in bölgede güçlü ekonomi olduğunu ancak Pekin'in ekonomik yükselişinin hem bölge ülkeleri hem de Çin için bir tür güvenlik endişesi yarattığını vurguladı.
"Önümüzdeki birkaç on yıl içinde bölgemizde ve dünyada daha aktif ve diplomatik adımlar atıldığını göreceğiz." görüşünü paylaşan Temiz, İsrail'in İran'a yönelik saldırıyla Orta Doğu'da tırmanan güncel gerilime ilişkin değerlendirmeler yaptı.
Temiz, İsrail-İran çatışmasının akıbetinin "belirsiz" olduğunu dile getirerek, Çin'in diplomasiye dahil olarak panel çerçevesinde bu konuya bir çözüm sunabileceğini söyledi.
ULUSLARARASI TOPLUMDA UYANIŞ
Çin Uluslararası Çalışmalar Enstitüsünden Yao, İsrail'in İran'a saldırılarını tarihteki "en büyük çatışmalardan birisi" olarak niteleyerek, "Rusya, Çin ve ABD, hepsi İsrail ve İran'daki vatandaşları tahliye etmeye başladı. Ve bunun İran ile İsrail arasındaki çatışmanın tırmanması için çok önemli bir sinyal olabileceğini düşünüyorum." şeklinde konuştu.
Orta Doğu'nun geleceğinin "parlak" olduğunu dile getiren Yao, İsrail'in İran'a saldırmasından sonraki süreçte gerilimin diğer bölge ülkelerine de yayılacağından endişe duyduğunu ifade etti.
Yao, Filistin sorununun görmezden gelindiğine dikkati çekerek, "Şu anda Gazze'de olanlara aldırış etmedik. Bu yüzden Gazze'de olanlara daha fazla önem vermemiz gerektiğini düşünüyorum. Küresel odak noktasını yeniden dengelemeli ve Gazze krizine daha fazla dikkat etmeliyiz çünkü bu kriz tüm Orta Doğu çatışmalarının temel nedenidir." değerlendirmesinde bulundu.
EGEMENLİK İLKESİNİ SAVUNAN ORTAKLAR
Şangay Uluslararası Araştırmalar Enstitüsünden Jin, Çin ve Türkiye'nin "egemenlik ilkesini savunan ortaklar" olabileceğine değindi.
Orta Doğu bölgesinde birçok problemin olduğunu vurgulayan Jin, "En zararlı olanı, İsrail'in kendi güvenlik çıkarlarını en üst düzeye çıkarma çabalarıdır. Ve eğer bölge hala bu tür bir zihniyete sahip olursa bölgede barış olmayacaktır." dedi.
Milli İstihbarat Akademisi Başkan Yardımcısı Uygur da Mustafa Kemal Atatürk'ün "Yurtta sulh, cihanda sulh" sözlerini anımsatarak, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları ve Tel Aviv'in Tahran'a saldırılarıyla tırmanan gerilime ilişkin konuştu.
Pekin yönetiminin Orta Doğu bölgesine "artık daha fazla" ilgi duyduğunu belirten Uygur, Çin'in Türkiye'nin bulunduğu bölgede "daha görünür hale geldiğini" ifade etti.
Uygur, Çin ve Türkiye'nin bölgede "etkili" işbirliği mekanizmasına sahip olacağına inandığını kaydetti.
- Popüler Haberler -

FED faiz kararı açıklandı mı? Faiz kararı ne zaman, saat kaçta açıklanacak?

Bakan Kurum: 250 bininci konutu teslim edeceğiz

Enerji Bakanı Bayraktar: Doğal gaz fiyatlarındaki artış vatandaşa yansıtılmayacak

Doğal gaz ve petrol rezervi keşfedildi! 100 milyon tonluk servet bulundu

Türk bayraklı gemilerde güvenlik seviyesi en üst düzeye çıkarıldı

Ziraat Bankası, dış ticaretin finansmanı için yurt dışından kaynak sağladı
