Bakan Tekin dayatmaya karşı uyardı: Okul kapatmaya kadar gider

'Veliye kitap dayatması' haberlerine yönelik açıklama yapan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 'Ders kitabı adıyla böyle bir satış olamaz. Bu okulu kapatmaya kadar gider. Bunu yapan okullara gereğini yaparız. Bu bizim çok önemsediğimiz bir konu. Bu, benim açımdan gerçekten çok önemli. Çünkü velinin üzerinde böyle bir yük oluşturmaya kimsenin hakkı yok.' dedi.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, CNN TÜRK canlı yayınında önemli açıklamalarda bulundu.
Bakan Tekin'in açıklamalarından satır başları şöyle;
Herkesin eğitimle ilgili beklentileri çok farklı. Ben içinde bulunduğumuz sektörün, yaptığımız kamu hizmetinin gerçekten çok farklı bir hizmet olduğunun farkındayım. Yaptığımız şeylerin tamamını tasvip eden bir kitle olması mümkün değil. Dünyanın hiçbir tarafında böyle bir şey yok.
Herkesin, sizin, benim, evde çocuklarımın veya birlikte çalıştığımız arkadaşlarımızın farklı baktığı konular kuşkusuz olacak. Çünkü bu sektör böyle bir sektör. Dolayısıyla biz burada hizmet ederken şunu yapmaya çalışıyoruz: Asgari müşterekleri yakalamaya ve ülkemizin kaynaklarıyla bu ihtiyaçları gidermeye çaba sarf ediyoruz.
Bu süreç içerisinde bazı öğretmenlerimiz, bazı velilerimiz, bazı öğrencilerimiz kendi kişisel perspektifinden doğru ve yanlış, neyin doğru neyin yanlış olduğuna dair önermeler ileri sürüyorlar. Hepsine saygı duyuyoruz. Aynı şekilde muhalif siyasi partiler, muhalif siyasetçiler kendi perspektiflerinden doğruları ve yanlışları ifade ediyorlar. Hepsine saygı duyuyoruz.
Nezaket ve demokratik olgunluk içerisinde yapılan bütün eleştirileri, sorulan bütün soruları biz bulunduğumuz her ortamda cevaplamaya çalışıyoruz.
Biliyorsunuz ki çok önemli günlerden geçiyoruz. Şimdi gerçekten 18 milyon dolayında öğrencimiz var. Bildiğim kadarıyla 1 milyondan fazla öğretmenimiz var. Eğitim sektöründe çalışanların toplamı, nüfusa baktığımız zaman Avrupa'daki birçok ülkenin nüfusundan daha fazla. Dolayısıyla devasa bir kitle, çok büyük bir kitleyi ilgilendiren konular.
ZORUNLU KAYIT PARASI
"Ben 2023 Haziran ayında Milli Eğitim Bakanı olarak göreve başladım. Başladığımız günden beri yaptığımız şey, "Öğretmenler Odası Yetkinliği" adıyla öğretmen arkadaşlarımızla attığımız her adımı istişare etmek. Ve bu istişarelerin neticesinde yıl içerisinde biriktirdiğimiz konuları yaz aylarında bir genelgeye dönüştürüp kamuoyuyla ve öğretmenlerle paylaşıyoruz.
2023 yazında yaptık, 2024 yazında yaptık, bu yaz da yaptık. Bu yıl da, bu yaz da genelgemizde yine aynı parametrelerle veriler topladık. Her üç genelgemizde de üzerinde durduğumuz konu başlıklarından bir tanesi bu: Zorunlu kayıt.
Şunun altını çizerek ifade etmek istiyorum: Biz her kademeye ilk defa başlayan öğrenciler için, ilkokula ilk defa başlayan öğrenciyi herhangi bir başvurusu olmaksızın, herhangi bir talebi olmaksızın evine, ikametine en yakın okula kaydını otomatik olarak yapıyoruz, elektronik ortamda.

Aynı şekilde ilkokulu tamamlayıp ortaokula gidecek çocuklarımız için bu kaydı yapıyoruz. Liselerde ise iki tür kayıt var biliyorsunuz: Bir, merkezi yerleştirmeyle yani adrese dayalı olarak yerleşen okullarımız var. Bir de sınavla ve puanla yerleşen okullarımız var.
Sınavla yerleşen öğrencilerimiz zaten başvurusunu yapıyor, sınava giriyor. Sınavın neticesinde bir okula yerleşiyor. Sınavla yerleşmeyen öğrencilerimizi ise biz yine biraz önce söylediğim adrese dayalı ve kendi tercih ettiği okullara, hiçbir şekilde okul idaresiyle muhatap olmaksızın, kayıtlarını yapıyoruz.
Şimdi ben velilerimize diyorum ki: "Niye okula gidiyorsunuz? Zaten kaydınızı yaptık. Zaten kayıtlı sizin çocuklarınız."
Burada iki tür durum söz konusu. Bazı velilerimiz okula gidiyorlar, iyi niyetle: "Ya biz çocuğumuz burada, yapılacak bir şey var mı?" diye soruyorlar.
Ben şunu bir yere getireceğim mevzuyu: Okul idaresine gittiği zaman velimiz, öğrencimiz zaten kaydınız orada. Sizden oradaki bir kişinin zoraki bağış istemesinin mantıki bir tutarlığı yok. Zaten kayıt yapılmış. Yani okul müdürünün size "para istiyorum" demesinin hiçbir anlamı yok. Çocuk zaten oraya kayıtlı."
OKULLARDA YARDIMCI KAYNAK DAYATMASI
Bakan Yusuf Tekin, "Okullarda yardımcı kaynak dayatması" haberlerine yönelik önemli uyarılarda bulundu:
Ders kitabı adıyla böyle bir satış olamaz. Bu okulu kapatmaya kadar gider. Bunu yapan okullara gereğini yaparız. Bu bizim çok önemsediğimiz bir konu. Bu, benim açımdan gerçekten çok önemli. Çünkü velinin üzerinde böyle bir yük oluşturmaya kimsenin hakkı yok.
Şimdi bu parametreden hareketle, ben bir kere özel okula çocuklarını gönderen velilerimizden şunu istirham ediyorum: Bizim ders kitaplarımızın okullarda kullanılmasını, öğrencileri tarafından kullanılmasını lütfen ısrarla talep etsinler okullardan.
Özel okul temsilcilerine de şunu söylüyorum: Bakın, bu yıl Eylül ve Ekim ayıyla birlikte müfettişlerimiz özel okulları tek tek, haberli habersiz ziyaret edecekler ve ders kitaplarımızın bu anlamda kullanılıp kullanılmadığını denetleyecekler.
Bu konuda da çok ısrarcıyız. Yaptırımlarımız da ağır. Yani asgari ücretin on katı, yirmi katı ve üçüncüde de tekrarlandığı durumda okula kapatma cezası veriyoruz.
Burada şimdi hem velilerimize hem de özel okul temsilcilerimize bu uyarı... Velilerimize şu açıdan uyarı yapıyorum: Bakın, ben tekrar söylüyorum. Liselere geçiş, üniversiteye geçiş... Bu konuda çocuklarının iyi hazırlanmasını istiyorlarsa mutlaka bizim kitaplarımızı ve bizim EBA üzerindeki materyallerimizi ana parametre, ana materyal olarak alsınlar.

Bunların dışında, şimdi bunu biz geçtiğimiz yıl özel okulların ücretleri ile ilgili düzenlemeler yaptık. Bu yıl Ocak ayında yaptığımız düzenleme ile özel okullarda, devletin bizim dağıttığımız ders kitabı ismiyle başka bir kitabın satılmasının mümkün olmadığını yönetmeliğe koyduk.
Dolayısıyla özel okullar bu kitapları eğer dağıtıyorlarsa, bu kesinlikle ders kitabı adıyla dağıtamazlar, satamazlar.
Ders kitabı adıyla böyle bir satış yapamazlar. Yapıyorlarsa eğer, yönetmeliğe aykırı davranıyorlar. Bunun altını çizelim. Evet, bize de şikâyetler geliyor. Bu tür şeyler satıyorlar. Bu zorunlu değildir. Bunu zorunlu olarak satan özel okullara biz gereğini yine yaparız.
Bu konuyla alakalı şöyle şikâyetler de var: Geçen yıl, işte 20 bin liraya aldığımız materyalleri bu yıl 30 bin liraya, 50 bin liraya, 100 bin liraya... Yani çok daha yüksek rakamlardan bahsediliyor.
Şimdi bu da isteğe bağlı olarak bir materyal satıyorsa, eğer siz de alıyorsanız tekrar söylüyorum: Bakın, ders kitabı değil. Ders dışında öğrencilerin kullanmaları için sattıkları materyaldir. Onlarla ilgili eğer bir satış varsa da orada da söyleyeceğim şey şu: Lütfen bu konudaki alışverişinizi bankacılık işlemleri üzerinden yapın ki kayda girsin ve biz önümüzdeki yıl buradaki artışları takip edebilelim. Bu sonuçta isteğe bağlı bir şey.
Özel okulların eğitim ücretlerini denetleyebiliyoruz. Kitap, bahsettiğimiz bu yardımcı materyallerle ilgili; kırtasiye, kıyafet, yemek... Bu konularda eğer velilerimiz işlemlerini bankacılık üzerinden yaparlarsa, biz denetleyip fahiş fiyat uygulaması kapsamında artış yapmadıklarını denetleyebiliriz.
OKUL SERVİSİ ÜCRETLERİ
Okul servisleri. Bugünlerde, mesela bu yıl biz bu tartışmaları takip ediyoruz. Bu bahsettiğimiz ders kitabı, kılık kıyafet, yemek ve benzeri konularda artık usulsüzlükler daha da azalmış durumda. Fakat servislerle ilgili şikâyetler biraz arttı. Çünkü servislerle ilgili konuda biz fiyat belirleme noktasında değiliz.
Kim belirliyor bunu? Büyükşehir belediyeleri ve belediyelerin domine ettiği UKOME. UKOME dediğimiz yapı... Bugün de, sabahleyin, yine dün bu konuda İstanbul için haberler görmüştüm. UKOME'de biz bir üye olarak bulunuyoruz. Biz fikrimizi söylüyoruz ama nihai kararı UKOME, yani belediyelerin domine ettiği UKOME'ler veriyor.
Bizim şehirlerin şartlarını bilmiyoruz o anlamda. Hem şehirlerin şartları, uzaklıklar, mesafeler... Yani o çok bizim uzmanlık alanımız değil. Başka bakanlıklar da sürecin içerisindeler ama domine eden yapı il, ilçe belediyeleri, yeni yönetimler. Ve bu konudaki eleştirilerde... Hani bizim yapacak bir şeyimiz yok. Yani denetleyemiyoruz, izleyemiyoruz veyahut bundan dolayı teftiş süreci yürütemiyoruz."
ÖZEL OKULLARDA FAHİŞ FİYAT ARTIŞI
Birincisi biz ekonomik durumundan bağımsız olarak bir devlet okuluyla evine en yakın veya koşulları en uygun devlet okuluyla ayrılıyoruz. Kaydını yapıyoruz. Özel okul bir tercih. Bir kere bunu bir tespit edelim. Kimse çocuğunu özel okula göndermek zorunda bırakmayız, bırakmadık.
Şimdi bakın, şu anda toplam öğrenci sayımız içerisinde %7'ye yakın öğrencimiz özel okula gidiyor. Düşük bir rakam. Yani bakın, 100 öğrenciden 92-93 tanesi devlet okuluna gidiyor, 6-7 tanesi özel okula. Özel de devlet de hepsi bizim kontrolümüzde bizim kefil olduğumuz okullardır.
- Popüler Haberler -

KPSS Alan Bilgisi sınavları sabah oturumu yapıldı

YÖK'ün Veri Analizi Okulu'na başvuru sayısı 135 bini aştı

KPSS maratonu Alan Bilgisi sınavlarıyla devam edecek

Bakanlıktan ''Doğa Koleji'' açıklaması: Eğitim kesintisiz devam edecek

YÖK Başkanı Özvar: İstanbul Bilgi Üniversitesi de Can Holding soruşturmasına dahil edildi

GSB yurt başvuru sonuçları açıklandı
