ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

Sibirya'da 3.500 yıllık ayı bulundu, bilim insanları şaşkın

Fatih Coşgun - | Son Güncelleme Tarihi:
Sibirya'da 3.500 yıllık ayı bulundu, bilim insanları şaşkın

Sibirya'nın Bolshoy Lyakhovsky Adası'nda bulunan ve 3.460 yıl önce yaşamış olan boz ayı, tarih öncesi hayvanlar hakkında benzersiz bilgiler sunuyor. Tamamen korunmuş yumuşak dokuları ve iç organlarıyla bu keşif, paleontoloji alanında bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor.

Kapat

HABERİN DEVAMI

2020 yılında Sibirya bölgesinde ren avcılarının yaptığı bir buluntu, bilim dünyasını derinden etkiledi. Bolshoy Lyakhovsky Adası'nda permafrostta mükemmel şekilde korunmuş bir hayvan kalıntısı ortaya çıkarıldı. İlk incelemede araştırmacılar bunun Buzul Çağ'dan kalma bir mağara ayısı olduğunu düşündüler, ancak daha kapsamlı analizler sonrasında gerçeğin çok farklı olduğu anlaşıldı. Radyokarbon tarihlendirmesi ve genetik testler, bulunun aslında yaklaşık 3.460 yıl önce yaşamış bir boz ayısına ait olduğunu ortaya koydu. Bu keşif, antik yaratıkların incelenmesinde önemli bir adım teşkil etti ve Sibirya'nın paleontolojik zenginliğini bir kez daha gözler önüne serdi.

Etherican ayısı: Bilim insanlarının yanılgısı ve gerçek

Başlangıçta yapılan değerlendirmeler, uzmanları yanıltıcı bir sonuca götürmüştü. Paleontoloji alanında çalışan araştırmacılar, bulunun soyu tükenmiş bir mağara ayısı olduğundan eminlerdi. Ancak ileri laboratuvar teknikleriyle yapılan incelemeler, bu düşüncenin hatalı olduğunu kanıtladı. Reuters'in aktardığı bilgilere göre, hayvan gerçekte bir boz ayıydı ve ilk tahminlerden çok daha yakın bir dönemde yaşamıştı. Paleontolog Lena Grigorieva, bu buluntunun önemini vurgulayarak, "türünün ilk ve tek buluntusu" olarak nitelendirdi. Grigorieva'nın açıklamalarına göre, bulunun tamamen korunmuş durumda olması, tüm iç organlarının yerinde kalması ve hatta burnu bile bozulmamış olması, daha önceki keşiflerden radikal biçimde farklıydı. Geçmiş araştırmalarda sadece kafatasları ve kemik kalıntıları bulunmuşken, bu sefer tam bir ceset ortaya çıkmıştı. Grigorieva, bu buluntunun tüm dünya için taşıdığı büyük önemi altını çizerek, paleontoloji tarihinde yeni bir sayfa açıldığını belirtti.

Yumuşak doku buluntusu: Antik hayat hakkında yeni bilgiler

Bulunun Bolshoy Etherican Nehri'nin yakınında keşfedilmesinden dolayı "Etherican ayısı" adı verildi. Doğu Sibirya'daki Yakutsk şehrinde yer alan Kuzey-Doğu Federal Üniversitesi'ne bağlı Lazarev Mamut Müzesi Laboratuvarı'nda çalışan laboratuvar şefi Maxim Cheprasov, bu keşfin tarihsel önemini vurguladı. Cheprasov'a göre, yumuşak dokulara sahip bir hayvan leşine erişim sağlamak, araştırmacılar için ilk kez gerçekleşmişti. Bu durum, iç organların detaylı incelenmesine ve beyin yapısının araştırılmasına olanak tanıdı. Genetik analizler, ayının mitokondriyal DNA'sının Rusya'nın kuzey-doğusundaki Yakutya ve Çukotka bölgelerinden gelen modern ayılarla aynı özellikleri taşıdığını gösterdi. Bu bulgu, antik ve çağdaş hayvanlar arasındaki genetik bağlantıyı ortaya koymakta önemli bir rol oynadı.

Araştırmacılar, Sibirya'da bulunan bu antik ayının yaşamı ve ölümü hakkında daha derinlemesine bilgi edinmek amacıyla bir nekropsi (hayvan otopsisi) gerçekleştirdiler. Yapılan incelemeler sonucunda, hayvanın yaklaşık 2-3 yaşlarında genç bir dişi olduğu tespit edildi. Ölüm anında yaklaşık 5,1 fit boyunda ve 172 pound ağırlığında olan bu vahşi yırtıcı, Sibirya'nın iklim koşullarında yaşamış bir canlıydı. Smithsonian Enstitüsü'nün raporlarına göre, otopsi sırasında omurga yaralanmaları keşfedildi. Ancak bu yaralanmaların doğrudan ölüme yol açıp açmadığı konusunda bilim insanları hâlâ kesin bir sonuca varamamıştır. Hayvanın hastalık, başka bir yırtıcının saldırısı veya çevresel faktörler nedeniyle öldüğü ihtimalleri hâlâ araştırılmaktadır.

Mide içeriği: Antik diyetin sırları açığa çıktı

Nekropsi sırasında yapılan en ilginç bulgu, Sibirya'da yaşamış bu antik ayının mide içeriğinin incelenmesi sonucu ortaya çıktı. Araştırmacılar, mide boşluğunda bitki kalıntıları ve kuş tüyleri keşfettiler. Bu bulgular, yırtıcının ölümünden hemen önceki beslenme alışkanlıkları hakkında nadir ve değerli bilgiler sundu. Permafrost ortamının koruyucu özellikleri sayesinde, hayvanın son tükettiği yiyecekler bile bozulmamış durumda kalmıştı. Bu durum, Sibirya'nın donmuş topraklarının ne kadar etkili bir koruma mekanizması olduğunu gösterdi. Antik ayının diyeti hakkında bu kadar detaylı bilgiye sahip olmak, paleontologlar için gerçekten olağanüstü bir fırsat sundu. Böylece, 3.460 yıl öncesinde Sibirya bölgesinin iklim koşulları, bitki örtüsü ve fauna yapısı hakkında doğrudan kanıtlar elde edilmiş oldu.

Tüm bu bulgular birlikte değerlendirildiğinde, Sibirya'da keşfedilen bu antik ayı, paleontoloji ve arkeoloji alanlarında çığır açan bir keşif olarak kabul edilmektedir. Permafrost ortamında mükemmel şekilde korunmuş olan Etherican ayısı, tarih öncesi dönem hakkında bilim insanlarına yeni perspektifler sunmaktadır. Gelecek araştırmaların bu buluntu üzerinde yoğunlaşması beklenmektedir.


Etiketler:
Sibirya antik ayı paleontoloji permafrost arkeoloji