ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

6 kişinin öldüğü Kırklareli bungalov davasında karar

AA - | Son Güncelleme Tarihi:
6 kişinin öldüğü Kırklareli bungalov davasında karar

Kırklareli'nin Demirköy ilçesine bağlı İğneada beldesinde 2023 yılında meydana gelen selde yıkılan ve ruhsatsız işletildiği tespit edilen kamp alanında 6 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin davada, işletme sahibine 18 yıl, 2 sanığa 7 yıl 6'şar ay hapis cezası verildi, bir sanık beraat etti.

Kapat

HABERİN DEVAMI

İstinafın bozma kararının ardından Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın üçüncü duruşmasında, "bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya sebep olma" suçundan yargılanan tutuklu sanık Bülent B. ile olayda hayatını kaybedenlerin yakınları Safiye Yaşa, Kadir Yaşa, Mehmet Han Yaşa, Merve Sude Yaşa, Emine Solmaz ve Çiçek Dinç hazır bulundu.

Tutuksuz sanıklar Cenan A, Sevcan U. ve Büşra G. de SEGBİS ile duruşmaya katıldı.

Duruşma, mahkemeye gelen raporların okunmasıyla başladı.

Mahkeme heyeti, Ulusal Kriminal Bürosuna gönderilen hard disklere ilişkin raporun çözümlenemediğini belirterek sosyal medyada mahkeme görüntülerini yayınlayan ve yayan kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu ve erişim yasağı getirilmesi için yazışmaların yapıldığını belirtti.

Müşteki Safiye Yaşa, mahkeme başkanının İçişleri Bakanlığınca hakkında soruşturma izni verilen İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Bilal Kuşoğlu'nu ziyaret ettiğini, duruşmanın ve heyetin tarafsızlığına gölge düşürdüğünü belirtti.

Bunun ardından Yaşa ve diğer müştekiler ile avukatlar reddihakim ve reddiheyet talebinde bulundu.

Mahkeme Başkanı Serdar Aslan, "Ben burada kimseyi tanımıyorum, sadece mahkeme başkanı değil, aynı zamanda komisyon başkanıyım. Söz konusu kişi burada yargılanmıyor. Bizim sanığımız değil. Ben iadeiziyaret gerçekleştirdim." dedi.

Ardından Yaşa, mahkeme başkanına tepki göstererek, "Bu dava kamuya mal olmuş bir davadır. Soruşturmaya artık gölge düştü. Sizi reddediyorum. Sizin karar vermenizi istemiyorum." ifadelerini kullandı.

Bir süre ara verilen duruşmada, müştekilerin reddihakim talepleri reddedildi.

MÜTALAA VERİLDİ

Duruşmada Cumhuriyet Savcısı esas hakkında mütalaası verdi.

Mütalaada sanık Bülent B, Büşra G, Cenan A, ile Sevcan U'nun maktul Ahmet Baki Şimşek, Selman Bağışlar, Ümit Solmaz, Rahile Şimşek, Mihriban Bağışla ve Suna Duman'a karşı "olası kast ile ölüme sebebiyet verme" suçundan ayrı ayrı, müşteki Kerem Şimşek, Hüseyin Duman ve Mila Duman'a yönelik "olası kast ile yaralanmalarına sebep olma" suçundan ayrı ayrı cezalandırılması talep edildi.

Savcılık, sanık Bülent B'nin tutukluluk halinin devam etmesini, diğer sanıklar Cenan A, Büşra G. ve Sevcan U'nun da hükümle birlikte tutuklanmasını istedi.

Ardından müşteki ve avukatları mütalaaya karşı beyanda bulundu.

MÜŞTEKİ YAŞA'YA 2 GÜN DİSİPLİN HAPSİ VERİLDİ

Safiye Yaşa, beyanında bu davanın bir üst mahkemeye gitmesi gerektiğini savunarak mahkeme heyetinin dosyaya hakim olmadığını ileri sürdü.

Beyanda bulunduğu sırada Yaşa, heyetteki bir hakimin kendisine karşı başını salladığını öne sürerek heyete tepki gösterdi.

Mahkeme başkanının uyarılarının ardından tepkisini sürdüren Yaşa'nın, duruşma salonundan çıkarılmasına karar verildi.

Dışarıya çıkmayan Yaşa, "Siz beni çıkartamazsınız. Ben kızım adına buradayım, öldürün isterseniz beni. Ben duruşmanın düzenini bozmuyorum. Bunun hesabını vereceksiniz." şeklinde bağırdı.

Bunun üzerine mahkemeye bir süre ara verildi.

Ardından mahkeme heyeti Yaşa'nın duruşmanın disiplinini bozduğu gerekçesiyle 2 gün disiplin hapsine hükmetti.

Kararın ardından diğer müştekiler ile avukatları duruşma salonunu terk etti. Bu esnada avukatlar ile mahkeme başkanı arasında sözlü tartışma yaşandı.

Cumhuriyet Başsavcısı Özkan Levent Taşkoparan ile bir süre makamında görüşen Yaşa, bu esnada rahatsızlandı.

Yaşa, ambulansla Kırklareli Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürülerek tedavi altına alındı.

SANIKTAN "OLAY PAZAR GÜNÜ OLSAYDI ÖLEN KİŞİ DAHA FAZLA OLURDU" SAVUNMASI

Duruşma sanık Bülent B'nin savunması ile devam etti.

Bülent B, 26 aydır tutuklu olduğunu belirterek tahliyesini talep etti.

Bugüne kadar adil bir şekilde savunma yapamadığını ileri süren Bülent B, adalet beklediğini belirtti.

Savunmasına ağlayarak devam eden Bülent B, "Ne annem kaldı hakaret edilmedik ne babam ne ailem. Benden 10 bin dolar istiyorlar. Bende 10 bin dolar mı kaldı. İşim, gücüm her şeyim zarar gördü. Tahliye olursam pazarlık yapacak güçleri kalmayacak. Söylenenlerin yüzde 90'ı yalan. Biz dere yatağını değiştirmedik. Orayı yaparken 11 kurum kuruluştan görüş aldık ve hepsi olumluydu. Olay pazar günü olsaydı ölen kişi daha fazla olurdu." şeklinde savunma yaptı.

Daha önceden ruhsatsız tesis işlettiği ve mühür bozmayla ilgili yargılandığını ve cezasını ödediğini anlatan Bülent B. olayın yaşandığı gün orada sel oluşabileceğine dair öngörüsünün olmadığını kaydetti.

Barajın patladığını ve ağaçların kürdan gibi kırıldığını belirten Bülent B. savunmasına şöyle devam etti:

"Bana bir kişi burada sel olur dese ben uzak dururdum. Sizlerin de vaktinizi alıyoruz ama herkes dosyadan kurtulmak istiyor, bizim hayatlarımız sönüyor. Bizim yapılarımız orada DSİ raporuna uygun yapıldı. 1 saat boyunca yapıların hepsi suya dayanıyor. Ancak sonrasında 8 metre su geliyor, önünde orman rüsubatıyla birlikte."

Avukat beyanlarının ardından duruşmaya yeniden ara verildi.

KARAR AÇIKLANDI

Duruşmada, sanık Bülent B. için "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 18 hapis cezasına hükmedilerek, tutukluluğunun devamına karar verildi.

Diğer sanıklardan Cenan A. ile Büşra G, 7 yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptırıldı, haklarındaki adli kontrol hükümlerinin devam etmesine hükmedildi. Sanık Sevcan U'nun ise beraatine karar verildi.

İSTİNAFIN BOZMA KARARI

Tekirdağ Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince yapılan değerlendirmede, "İşletme sahibi tutuklu sanık Bülent B. hakkında failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zamanın nazara alınmak suretiyle fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde ceza maddesinde öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hüküm olunması gerekirken 6 kişinin sele kapılarak ölmesinde ve 3 kişinin yaralanmasında asli kusurlu olduğu, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerektiği" belirtilmişti.

İstinaf mahkemesi, ayrıca sanık Bülent B. hakkında uygulanan ceza indiriminin, sanığın adli sicil kaydının içeriği, dosyaya yansıyan olumsuz kişiliği ve fiilden sonraki davranışları nedeniyle uygulanmaması gerektiğini kaydetmişti.

Sanıklardan Cenan A. hakkında da iddianamede ve Cumhuriyet savcısının mütalaasında istenmediği halde "taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçundan hüküm kurularak sanığa ek savunma hakkının tanınmadığını, dosyanın hazırlık aşamasında dinlenen tanıklar Nesrin G. ve Rahmi G'nin mahkeme huzurunda dinlenmediğini bildiren istinaf mahkemesi, tanıkların ayrıntılı olarak dinlenmesi gerektiği ve yargılama aşamasında adli emanette bulunan olay yerine ait kamera görüntülerinin yer aldığı iddia edilen 2 hard diskin TÜBİTAK veya mahkemenin belirleyeceği başka bir özel veri firması ve bilirkişiye verilerek çözümüne ilişkin rapor alınmasından sonra tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sanıkların hukuki durumunun yeniden tayin edilmesine, dava dosyasının yeniden görülmek üzere Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar vermişti.

OLAY

Kırklareli'nin Demirköy ilçesinde 5 Eylül 2023'te sabaha karşı başlayan sağanak, İğneada beldesinde su baskınları ve dere taşkınlarına yol açmıştı. Devlet Su İşleri verilerine göre bölgenin son 500 yıldaki en yoğun yağışı aldığı belirlenmiş, 24 saatte metrekareye 196 kilogram yağış düşmüştü.

Yağış nedeniyle Değirmen Deresi'nden taşan suyun Demirköy ile İğneada'yı birbirine bağlayan kara yolundan akması nedeniyle yol bir süre trafiğe kapatılmış, suyun çekilmesi sonrası trafik akışı yeniden başlamıştı.

Ormancılık faaliyetlerinin sürdürüldüğü bölgede dizili tomrukların yanı sıra köklerinden sökülen ağaçlar selde sürüklenerek bungalovların bulunduğu tesise ulaşmış, tomruklar ve ağaç kütüklerinin de etkisiyle bungalovlar sürüklenmişti.

Bölgeye sevk edilen ekipler, tesiste kalan 12 kişiden haber alınamaması üzerine arama kurtarma çalışması başlatmış, ormanda mahsur kalanlardan 6'sı selin olduğu gün kurtarılmıştı.

Bölgede 5 Eylül'de Rahile Şimşek ve Suna Duman'ın, 6 Eylül'de Ümit Solmaz, Selman ve Mihriban Bağışlar'ın, 7 Eylül'de ise Ahmet Baki Şimşek'in cansız bedeni bulunmuştu.

Demirköy Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında işletme yetkililerinden 5'i gözaltına alınmış, bir kişi savcılık ifadesi sonrası serbest bırakılmış, sulh ceza hakimliğine sevk edilen 3 şüpheli tutuklanmış, bir şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

Tutuklanan şüphelilerden 2'si ara tutukluluk değerlendirmesinde adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 8 Kasım 2024 tarihinde yapılan son duruşmada tutuklu sanık işletme sahibi Bülent B. "bilinçli taksirle öldürme" suçundan 11 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmış, tutukluluk halinin devamına karar verilmişti.

Tutuksuz sanıklardan Cenan A. ile Büşra G. 7 yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptırılmış, haklarındaki adli kontrol hükümlerinin devam etmesine, bu kişilerin 2 yıl turizm faaliyetlerinden menedilmesine hükmedilmiş, sanık Sevcan U'nun ise beraatine karar verilmişti.

Gerekçeli kararın açıklanmasının ardından kamp alanında konaklarken selde hayatını kaybeden Rahile ve Ahmet Baki Şimşek ile Suna Duman, Ümit Solmaz, Selman ve Mihriban Bağışlar'ın yakınları, karara itiraz ederek istinaf mahkemesine başvurmuştu.


Etiketler:
kırklareli bungalov sel