ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

DEİK/Mehmet Ali Yalçındağ: Avrupa ile vize meselesini konuşmaktan sıkıldık

HABER MERKEZİ - | Son Güncelleme Tarihi:
DEİK/Mehmet Ali Yalçındağ: Avrupa ile vize meselesini konuşmaktan sıkıldık

DEİK/Türkiye-Avrupa İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, Türk iş insanları, Türk profesyonelleri ve öğrenciler başta olmak üzere Schengen vize süreçlerine yönelik problemlerle ilgili bir açıklama yaptı.

Kapat

HABERİN DEVAMI

Yalçındağ, "İçinde bulunduğumuz konjonktürde, ABD-AB ilişkileri, Rusya-Ukrayna ve ardından İsrail-İran savaşları sebebiyle dünyanın sürüklendiği belirsizlik dönemi her birimizi huzursuz ederken, ticari ve ekonomik bağların zedelenmemesi adına bölgesel iş birliklerine inanıyor ve Avrupa Birliği ile Türkiye ilişkilerine hiç olmadığı kadar önem veriyoruz. Savaşların ve bölgemizi çevreleyen yüksek gerilimin hem siyasi hem de ekonomik açıdan muhtemel etkilerini göz önünde bulundurarak, Türkiye-AB ilişkilerinin önemini her alanda vurgulamaya çabalıyoruz. DEİK/Türkiye-Avrupa İş Konseyleri olarak da bu önemi göstermek niyetiyle yoğun tempoda ticari diplomasi faaliyetleri gerçekleştiriyoruz; ama vize meselesi artık konuşmaktan sıkıldığımız bir başlık ve aşmaya çalışmaktan yorulduğumuz bir bariyer haline geldi" ifadelerinde bulundu. Avrupa Birliği Türkiye Delegasyon Başkanı Thomas Hans Ossowski'nin bugün basına yansıyan ve "Türklerin vize için beklemesi utanç verici" başlığını taşıyan açıklamalarına değinen Yalçındağ, "Sayın Ossowski'nin bu açıklaması geç kalınmış bir açıklama olsa da mutluluk verici" dedi.

"YALNIZCA UTANÇ VERİCİ DEĞİL, BÖLGESEL İLİŞKİLERİ ZEDELEYEN VE KRONİKLEŞMEYE BAŞLAYAN BİR PROBLEM"

Yalçındağ, "Büyükelçi Sayın Ossowski'nin de ifade ettiği gibi, istikrarsızlık, savaş, kriminal etkiler ve diğer tüm olumsuzluklara rağmen Avrupa'ya rahatça seyahat edebilen ülke vatandaşlarına bakıldığında, Türk insanının hala vize sorunundan dolayı Avrupa'ya rahatça seyahat edememesi yalnızca utanç verici değil, ilişkilerimizi, geleceğe dair umudumuzu, AB'nin kurumsal yapısını ve çağın gerekliliklerine yönelik çabalarımızı zedeleyen kronikleşmeye başlamış bir problemdir" dedi.

"EVRENSEL İLKELER GÜNDELİK SİYASİ OLAYLARA MALZEME EDİLMEMELİ."

Yalçındağ, "Türkiye'nin vize serbestisi için karşılaması gerektiği ifade edilen son 6 kriter bir yana, AB'nin bürokratik yapısına pek çok açıdan entegrasyonu mümkün olmayan; ancak vize serbestisinden yararlanan ülkeler örnek alındığında, maalesef ortaya çıkan tablo sorunun çözümüne yönelik Avrupalı dostlarımızın isteksizliğini gösteriyor. Biz her görüşmede, her toplantıda ve her açıklamada ele alınan kurumsal ve evrensel ilkelerin herkes için eşit düzeyde uygulanmasını ve bu ilkelerin gündelik siyasi olayları yorumlarken basit enstrümanlara dönüştürülmemesini arzu ediyoruz. Artık geçtiğimiz on yılların yersiz korkularından ve kalıplarından sıyrılmalıyız. Eğer sıyrılamazsak dünyanın karşı karşıya kaldığı krizleri fırsata çevirmek bir yana, bu krizlere kapılırız" dedi.

"TEMCİT PİLAVI GİBİ ISITIP ISITIP VAKTİMİZİ BU MESELEYLE HARCIYORUZ."

Avrupa Birliği ve Türkiye'nin önünde ekonomik ve ticari alanda bir dizi fırsat bulunduğunu ifade eden Yalçındağ, "Türk firmaları artık Avrupa başta olmak üzere birçok bölgede yatırımcı konumunda ve ciddi istihdam sağlıyor. AB ülkelerinde 34,2 milyar dolar sermayemiz var. Türkiye ile AB arasında göç politikalarında da iş birliği var. Nitelikli iş gücü ve dijital dönüşüme hızlı adaptasyonuyla Türkiye, AB için çok önemli bir ortak. Enerjiden, ulaştırmaya, savunma sanayi sektöründen, dijital teknolojilere, üçüncü ülkelerde iş birliğinden inşaat ve altyapı projelerine kadar her bir başlık adeta bizim vize meselesini çözmemizi bekliyor. Yaşadığımız çağ ise belirsizlikler getirmesi sebebiyle ezberlerin bozulduğu ve yeni gerekliliklerin ortaya çıktığı bir çağdır. Bu gerekliliklerin başında ise bölgesel iş birlikleri geliyor. Bu iş birliklerinin en güzel örneklerinden biri de geçmişin birikimi ve geleceğin fırsatları ele alındığında Türkiye ve AB ilişkileri olmalı ancak vize meselesi olarak adlandırdığımız bu kısır döngü ülkelerimizi çağın gerekliliklerine karşı atıl bırakıyor. Anadolu'da bu olayı yorumlarken kullanılabilecek çok güzel bir deyim var: Temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp öne sürmek. Maalesef, iş dünyası temsilcileri olarak Avrupalı kamu ve özel sektör temsilcileriyle hangi vesileyle bir araya gelsek, büyük hevesle ajandalarımızda bulunan başlıklar öncesinde vize meselesini masaya yatırıyor ve temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp vaktimizi bu meseleyle harcıyoruz.

"AVRUPALI DOSTLARIMIZ MESELEYİ DAHA GÜR BİR SESLE ELE ALMALI."

Yalçındağ, "Son olarak, AB Türkiye Delegasyon Başkanı Ossowski'nin açıklamalarını oldukça önemli bulduğumu bir kez daha ifade ediyor, kısa süre sonra mevcut görevinden ayrılacak Sayın Büyükelçi gibi, yeni atanacak temsilciyi, Türkiye'de bulunan AB üyesi ülkelerin diplomatik misyonlarını ve özellikle iş dünyası temsilcileri olmak üzere Avrupalı tüm dostlarımızı bu meseleyi daha gür sesle ele almaya davet ediyorum. Bu vesileyle de Sayın Ossowski'ye görevi süresi boyunca yapmış olduğu çalışmalardan ve iş birliğinden dolayı teşekkür ediyorum" dedi.


Etiketler:
Schengen vize süreci Türk iş insanları DEİK_COORDİNATOR