ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE


Anlaşılma mı anlatma sanatı mı?

Ahir zaman getirisi sanırım ya derin bir anlatma çabası içindeyiz ya da derin bir anlaşılma hesabı yapıyoruz. Anlatan anlaşılmak isterken karşıdaki çoğu kez sadece kendi anlamak istediği ile meşgul oluyor. Biri var gücüyle kendisini anlatmaya çalışıyor. Beni anla artık derken kendini harap ediyor. Anlatan mı anlatamıyor yoksa karşıdaki gerçekten anlamak istemiyor mu belli değil. Sorulan soruya değil kendi aklındaki soruya cevap veriyor mesela. Sonuç itibarıyle herkes kaybediyor. Kimse kimseyi anlamıyor. Çünkü kimse kimseyi dinlemiyor. Sadece dinliyormuş gibi yapıyor.

Derin bir duygu kırılması yaşıyor insanlık. Ne gerçekten mutlu olduklarına inanabiliyoruz ne de çok mutsuz olduklarına. Sosyal medyada ya çok melankolik bir tavır sergileniyor ya da aşırı mutlu bir tablo çiziliyor. Samimiyetsiz yığınlar, duyar kasan yığınlar haline döndükçe insanlıktan soğuyoruz. Bazıları adeta ben burada duyar kasıyorum ama bu kadar duyarlı değilim diye haykırıyor. Birisi acımı ben böyle yaşıyorum diye çığlık çığlığa bağırıyor. Bence acının en derin, en güzel hali sessizce onu omuzlayabilmek.

İnsanlığa dair bir kaç kelam ettik. Filistin yaramız kanamaya devam ediyor. Kimimiz bu zulüm daha ne kadar devam edecek diye içten içe buğz ederken kimimiz gece gündüz duaya sarılıyor.

Batı'dan da hiç beklemediğimiz belki de bugüne kadar hiç görülmemiş "Filistin özgürdür özgür kalacak" nidaları yükseliyor. Yüreğimin derinlerinde dünyanın dört bir yanından izlediğim Filistin'e destek protestoları gonca gonca gül açıyor. Batı'nın da iki yüzü olduğunu pis mülevves kısmına bakarak külliyen ümidimizi kesmememiz gerektiğini bir kez daha anlıyorum.

Bundan sonra ümidim dalga dalga yayılan Filistin davasının sonunda zaferle sonuçlanması. Halis niyet duaların bir nevi kabulüdür. Bizden ve Batı'dan yükselen sesin halis olduğuna iman ediyorum. Vicdan herkeste mevcut eğer onu öldürmemiş iseniz.


Yazarın diğer yazıları