Protein ihtiyacı gerçekten ne kadar olmalı

Günümüzde her ürüne eklenen protein, tüketicileri yanıltıyor. Beslenme uzmanları, çoğumuzun zaten yeterli protein aldığını, önemli olanın çeşitlilik ve doğru zamanlama olduğunu vurguluyor.
Protein, son yıllarda gıda endüstrisinin en çok tartışılan konularından biri haline geldi. Pancaklardan kahve köpüğüne, çöreklerden pretzellere kadar neredeyse her ürüne protein eklenmesi, tüketicilerde bir yanılsama yaratmıştır. Sosyal medya platformlarında protein uzmanlarının sayısı giderek artarken, hiç kimse temel bir soruyu sormayı düşünmemiştir: Gerçekten tüm bu proteine ihtiyacımız var mı?
Protein yetersizliği nadir görülen bir sorun
Park Nicollet Hastanesi'nde çalışan Kayıtlı Diyetisyen Ryan Weiler, protein konusunda önemli bir gözlem paylaşıyor. Weiler'e göre, protein yetersiz tüketen insanları görmek oldukça nadirdir. Çoğu insan, farkında olmadan da olsa, günlük diyetinde yeterli miktarda protein almaktadır. Ancak Weiler, sadece miktarın değil, protein kaynaklarının çeşitliliğinin ve tüketim zamanlamasının da kritik önem taşıdığını belirtmektedir.
Hayvan kaynaklı proteinler, demir, çinko ve benzeri mineralleri içerirken, bitki bazlı proteinler ise antioksidanlar ve lif sağlamaktadır. Bu nedenle, beslenme uzmanları farklı protein kaynaklarını kombinasyon halinde tüketilmesini tavsiye etmektedir. Weiler, bu çeşitliliğin vücudun tüm ihtiyaçlarını karşılamada önemli rol oynadığını vurgulamaktadır.
Günlük protein miktarı nasıl hesaplanmalı
Uluslararası beslenme kılavuzları, kilogram başına 0,8 gram protein tüketimini tavsiye etmektedir. Ancak bu hesaplama yöntemi, pratik hayatta uygulanması zor olabilmektedir. Weiler, daha kolay bir yöntem sunmaktadır: Kilonuzu pound cinsinden 2,2'ye bölmek. Örneğin, 150 pound ağırlığındaki bir kişi, günde yaklaşık 68 gram protein almalıdır. Önemli olan bu miktarı gün boyunca her öğünde dengeli biçimde dağıtmaktır.
Yüksek protein tüketiminin yan etkileri konusunda ise Weiler, böbrek hastalığı olmayan çoğu insanın yüksek proteinli diyeti sorunsuz biçimde tolere edebildiğini ifade etmektedir. Protein, kas gelişimine yardımcı olmanın yanı sıra, saç, cilt, tırnaklar ve vücuttaki enzimler için de gereklidir. Ayrıca, kilo verme hedefleri olan kişiler için de önemli bir rol oynamaktadır.
Protein talebinin küresel boyutları
Protein konusu, sadece bireysel beslenme tercihlerinin ötesine geçmektedir. MBOLD Protein Katalizörü'nden Joanne Berkenkamp, 2050 yılına kadar küresel protein talebinin yüzde 50 oranında artacağını tahmin etmektedir. MBOLD, General Mills, Schwan's, Target, Cargill ve Minnesota Üniversitesi gibi büyük gıda ve tarım şirketlerinin oluşturduğu bir koalisyondur.
Bu artışın sadece gelişmiş ülkelerdeki tüketici talebinden kaynaklanmadığını Berkenkamp vurgulamaktadır. Küresel nüfusun artması, protein ihtiyacını da artıracak ve bu durum toprak, su ve iklim kaynakları üzerinde ciddi baskı oluşturacaktır. Minnesota, bu zorlukla başa çıkmak için proaktif adımlar atmaktadır. Bölge, zaten protein üretiminde lider konumdadır ve şimdi bu üretimi sürdürülebilir hale getirme zamanı gelmiştir.
MBOLD'un amacı, çiftçiler, tüketiciler, işletmeler ve çevre için uzun vadede faydalı olacak ölçeklenebilir ve sürdürülebilir protein çözümleri geliştirmektir. Minnesota'nın protein üretimindeki öncü konumu, bölgeyi bu dönüşümün merkezine yerleştirmektedir. Beslenme ihtiyaçlarının karşılanması ile çevresel sorumluluk arasında denge kurmak, gelecek nesiller için kritik bir görevdir.
- Popüler Haberler -
Bir sıcak bir soğuk havalar hasta ediyor: 3 günden uzun süren ateş varsa dikkat!
Sağlık uzmanlarından stresle mücadele için içecek tavsiyeleri
Bağırsak sağlığı için uzmanlardan 8 mucizevi besin önerisi
Siyah çay içenler dikkat! Bu etkileri kimse bilmiyor
Gözlerde beliren gizemli solucanlar nedir?
Tansiyon ölçümü öncesi kahve içmek zararlı mı?



