Obeziteyi ölçmek için yeni yöntemler BMI'nin yerini alıyor

Dünya çapında 50'den fazla sağlık uzmanı, obeziteyi ölçmek için yeni bir yöntem önerdi. The Lancet Diabetes & Endocrinology dergisinde yayınlanan raporda, vücut kitle indeksi (BMI) yerine daha kapsamlı ölçüm yöntemlerinin kullanılması tavsiye ediliyor.
Vücut kitle indeksi olarak bilinen BMI, uzun yıllar boyunca obeziteyi değerlendirmek için başvurulan temel araç olmuştur. Ancak bu yöntem, bir kişinin boy ve kilo oranını kullanarak zayıf, normal kilo, fazla kilo veya obez kategorisine yerleştirmesine rağmen, vücut yağının gerçek miktarını doğrudan ölçmemektedir. Son zamanlarda artan eleştiriler nedeniyle, tıbbi profesyoneller bu ölçüm sisteminin yetersizliğini kabul etmeye başlamışlardır.
Yeni öneriler neler içeriyor?
Salı günü yayınlanan raporda, uluslararası sağlık uzmanlarından oluşan geniş bir ekip, obeziteyi tanımlamak ve teşhis etmek için BMI'ye daha az bağımlı olunması gerektiğini vurgulamıştır. Yeni öneriler, BMI'yi hala ilk tarama aracı olarak kullanmayı öngörmektedir, ancak bir kişinin klinik öncesi obezitesi mi yoksa klinik obezitesi mi olduğunu belirlemek için ek ölçüm yöntemlerine başvurulması gerekmektedir. CBS News'de tıbbi katkıda bulunan ve KFF Health News'de halk sağlığı editörü olan Dr. Céline Gounder, bu değişimin önemini vurgulamış ve obeziteyi ölçmenin üç ana yolunu açıklamıştır.
Obeziteyi ölçmenin üç temel yöntemi
Birinci yöntem, bel çevresi veya bel-kalça oranının ölçülmesidir. Dr. Gounder'a göre, kadınlarda bel çevresi 35 inçten fazla veya erkeklerde 40 inçten fazlaysa, bu kişinin gerçekten fazla vücut yağına sahip olduğunu göstermektedir. Bu ölçüm, aynı zamanda yağın vücutta nasıl dağıldığını da ortaya koymaktadır; örneğin elma şeklinde mi yoksa armut şeklinde mi olduğu, sağlık riskleri açısından önemli bir ayrıntıdır.
İkinci yöntem, vücut yağını doğrudan ölçmektir. DEXA testi, genellikle kemik incelmesi veya osteoporoz değerlendirmesi için kullanılan bir yöntemdir, ancak bu test aynı zamanda vücut yağını ölçmek için de etkili bir araçtır. Bu yöntem, BMI'nin aksine, kas kütlesi ile yağ kütlesini ayırt edebilmektedir.
Üçüncü yöntem ise günlük yaşam aktivitelerine olan etkileri değerlendirmektir. Örneğin, bir kişi merdivenleri çıkıp inemiyorsa veya kilonun neden olduğu sağlık sorunları nedeniyle böbrek, kalp gibi organlarında hasar görüyorsa, bu klinik obezite olarak tanımlanmaktadır. Bu yaklaşım, obeziteyi sadece sayısal bir ölçüm değil, yaşam kalitesi ve sağlık durumu açısından değerlendirmektedir.
Küresel onay ve uygulama zorlukları
Güncellenen obezite ölçüm önerileri, bilimsel topluluklar ve hasta savunuculuk grupları da dahil olmak üzere dünya çapında 76 kuruluş tarafından onaylanmıştır. Bu geniş destek, yeni yöntemlerin tıbbi topluluk tarafından ciddi şekilde kabul edildiğini göstermektedir. Ancak rapor yazarları, bu önerilere geçişin hem maddi maliyet hem de işgücü açısından önemli zorluklar getireceğini açıkça belirtmiştir. Sağlık sistemlerinin bu yeni yöntemleri uygulamaya koyması, eğitim, ekipman ve personel açısından kayda değer yatırımlar gerektirmektedir.
BMI neden eleştirilmektedir?
Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezlerine göre, BMI 'ucuz ve kolay bir tarama yöntemi' olarak kabul edilmektedir ve ağırlıkla ilgili tıbbi durumlarla 'güçlü bir şekilde ilişkilidir'. Buna rağmen, son yıllarda BMI giderek artan eleştirilerle karşı karşıya kalmıştır. Eleştirmenler, bu yöntemi sadece güvenilmez değil, aynı zamanda cinsiyetçi ve ırkçı olarak nitelendirmişlerdir. Dr. Gounder, BMI'nin temel sorununun, kilo olarak ne kadar ağır olduğunuza bakması, ancak buna karşılık boyunuzu dikkate alması olduğunu açıklamıştır. Aynı ağırlıkta iki kişi, biri güçlü ve kas kütleli olabilirken, diğeri gerçekten fazla kilo veya obez olabilir. Bu farkı ayırt etmek, doğru bir sağlık değerlendirmesi için kritik önem taşımaktadır.
Örneğin, birçok profesyonel sporcu, BMI ölçeğine göre klinik olarak obez olarak sınıflandırılmaktadır. Bunun nedeni, BMI'nin kas ağırlığını yağ ağırlığından ayırt edememesidir. Yüksek kas kütlesine sahip atletler, aslında düşük vücut yağ oranına sahip olsalar bile, BMI hesaplamasında obez kategorisine düşmektedir. Bu durum, obezite ölçümünde BMI'nin ne kadar yanıltıcı olabileceğini açıkça göstermektedir ve yeni ölçüm yöntemlerinin gerekliliğini ortaya koymaktadır.
Sonuç olarak, obeziteyi ölçmek için yeni öneriler, tıbbi profesyonellerin daha doğru ve kapsamlı bir değerlendirme yapmasını sağlayacaktır. BMI'nin ötesine geçerek, bel çevresi, doğrudan vücut yağı ölçümü ve fonksiyonel sağlık durumu gibi faktörleri dikkate almak, hastaların gerçek sağlık durumunun daha iyi anlaşılmasına ve uygun tedavi planlarının oluşturulmasına yardımcı olacaktır.
- Popüler Haberler -
117 yaşında ölen Maria Branyas'ın sağlık sırrı neydi? O gıdayı günlük tüketmeyi öneriyordu...
Protein tozunu her gün kullanmak güvenli mi? Diyetisyenler açıklıyor...
Kanser riskini azaltmanın gerçek yolu; Uzmanlar neyi tavsiye ediyor?
Yürüyüş seanslarının süresi kalp hastalığı riskini azaltıyor
Ultra işlenmiş gıdalar genç kadınlarda kanser riskini artırıyor
Mutfağınızdaki bu bitki aslında bir ilaç deposu olabilir!



