117 yaşında ölen Maria Branyas'ın sağlık sırrı neydi? O gıdayı günlük tüketmeyi öneriyordu...

Geçen yıl 117 yaşında hayatını kaybeden Maria Branyas Morera, dünyanın bilinen en yaşlı insanı olarak tarihe geçti. Ölmeden önce, tıbbi araştırmacıların kendisini detaylı biçimde incelemesini talep eden Branyas, bilim dünyasına değerli veriler sunma fırsatı sağladı. Barcelona Üniversitesi Tıp Fakültesi Genetik Bölümü Başkanı Dr. Manel Esteller ve ekibi, bu olağanüstü yaşam olayını anlamak için üç yıl boyunca kapsamlı bir araştırma yürüttü.

Genetik ve yaşam tarzının birleşimi

Dr. Esteller'in yönetiminde gerçekleştirilen ve Çarşamba günü çevrimiçi ortamda yayınlanan araştırma, Maria Branyas'ın uzun yaşamının arkasında tek bir faktörün değil, birden fazla etkenin bulunduğunu göstermiştir. Esteller, yaptığı açıklamada, aşırı uzun yaşamın sırrının, insanların genetik mirasları ile yaşam boyunca aldıkları kararların bir karışımı olduğunu vurgulamıştır. Bu iki faktörün oranı değişkenlik gösterebilse de, araştırma sonuçlarına göre yaklaşık olarak eşit oranda etkili olduğu belirtilmektedir.

Branyas'ın genetik yapısı, araştırmacıları derinden etkilemiştir. Esteller, Branyas'ın çok sayıda hastalığa karşı doğal koruma sağlayan ve daha önce hiçbir insanda gözlemlenmemiş birçok genetik varyanta sahip olduğunu açıklamıştır. Bu genetik avantajlar, onun sağlıklı bir yaşam sürmesinde temel rol oynamıştır. Ancak genetik faktörler tek başına yeterli değildir; Branyas'ın yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıkları da eşit derecede önemli olmuştur.

Yoğurt ve bağırsak sağlığının rolü

Araştırmanın en dikkat çekici bulgusu, Maria Branyas'ın beslenme alışkanlıklarıyla ilgilidir. Branyas, hiç sigara içmemiş ve alkol tüketmemiştir. Bunun yerine, balık, zeytinyağı ve yoğurt açısından zengin bir Akdeniz diyeti takip etmiştir. Esteller'in bulgularına göre, Branyas her gün üç porsiyon yoğurt tüketmiştir ve bu yoğurtlar hiçbir şekilde şeker içermeyen, tamamen doğal yoğurtlardır.

Yoğurt tüketiminin sağlığa katkısı, bağırsak ekosisteminin korunması üzerinden açıklanmaktadır. Şekersiz yoğurt, bağırsakları faydalı bakterilerle besleyerek, kronik iltihaplanmanın oluşmasını engellemiştir. Dr. Esteller, kronik iltihaplanmanın yaşlanma ve hastalıkların ana nedenlerinden biri olduğunu belirtmiş ve Branyas'ın yoğurt diyetinin bu iltihaplanmayı kontrol altında tutmaya yardımcı olduğunu açıklamıştır. Özellikle Bifidobacterium gibi faydalı bağırsak bakterilerinin varlığı, Branyas'ın bağırsak sağlığını ve genel refahını olumlu yönde etkilemiştir.

Araştırmacılar, yoğurt tüketiminin bağırsak ekosisteminin düzenlenmesi yoluyla Branyas'ın ileri yaşına ve sağlığına doğrudan katkı sağlamış olabileceğini ifade etmişlerdir. Branyas kendisi, sosyal medyada yoğurta olan sevgisini paylaşarak, bunun kendisine "hayat verdiğini" söylemişti. Bu ifade, araştırma sonuçlarıyla dikkat çekici biçimde örtüşmektedir.