Yeraltı suyu pompalaması Dünya'nın eksenini 80 santimetre kaydırdı

Yakup Ünsal - Kasım 29, 2025 10:27 | Son Güncelleme Tarihi: Kasım 29, 2025 11:27

Bilim insanları tarafından yapılan yeni araştırma, 1993 ile 2010 yılları arasında yeraltından çekilen yaklaşık 2.150 gigatonluk suyun, Dünya'nın dönme ekseninde önemli bir kayma meydana getirdiğini ortaya koymaktadır. Bu bulgu, su pompalamasının sadece çevresel değil, aynı zamanda jeofiziksel sonuçlarının da ciddi olduğunu göstermektedir.

Kapat

HABERİN DEVAMI

Yeraltından su çekilmesi nedeniyle Dünya'nın dönme ekseninde meydana gelen 80 santimetrelik kayma, uluslararası bilim camiasında endişe uyandırmaktadır. Geophysical Research Letters dergisinde yayınlanan araştırma, insan faaliyetleri sonucunda gerçekleşen bu değişimin, gezegenin fiziksel yapısını etkilediğini ve deniz seviyesinin yükselmesine ölçülebilir bir katkı sağladığını göstermektedir. Özellikle tarım ve içme suyu ihtiyaçları için pompalanan yeraltı suyunun, okyanuslara ulaşarak kütlelerin dağılımını değiştirmesi, bu fenomenin temel nedenidir.

Yeraltı suyu pompalaması ve Dünya'nın eksen kayması

Yapılan analize göre, 1993 ile 2010 arasında yaklaşık 2.150 gigatonluk yeraltı suyunun çekilmesi, Dünya ekseninde 80 santimetrelik bir sapma ile denizlerin ortalama seviyesinde yaklaşık 6 milimetrelik bir artışa neden olmuştur. Bu dönemde pompalanan yeraltı suyu, başta sulama ve insan tüketimi olmak üzere çeşitli amaçlarla kullanılmış ve sonuç olarak okyanuslara aktarılmıştır. Kütlelerin bu şekilde yeniden dağılması, Dünya'nın dönüş hareketinde gözlemlenebilir değişikliklere yol açmıştır. Seul Ulusal Üniversitesi'nden jeofizikçi ve araştırmanın baş yazarı Ki-Weon Seo, iklimle ilgili nedenler arasında yeraltı sularının yeniden dağılımının kutbun kayması üzerinde en büyük etkiye sahip olduğunu vurgulamaktadır.

Araştırmanın metodolojisi ve bulguları

Araştırmacılar, Dünya kutbunun hareketinin matematiksel modellerini farklı su dağılımı senaryolarıyla karşılaştırarak çalışmalarını yürütmüştür. Sadece 2.150 gigatonluk yeraltı suyunun transferini içeren hipotez, gözlemlenen gerçek verilerle tutarlı sonuçlar vermiştir. Bu bulgu, yeraltı suyu pompalamasının Dünya'nın eksen kayması üzerindeki doğrudan etkisini ilk kez ölçülebilir şekilde ortaya koymaktadır. Kaymaya en çok katkıda bulunan coğrafi alanlar orta enlemler, özellikle Batı Amerika ve Hindistan'ın kuzeybatı bölgesidir. Bu bölgelerdeki yoğun tarımsal faaliyetler ve nüfus yoğunluğu, yeraltı suyu çekilişinin en yüksek olduğu alanları oluşturmaktadır.

NASA'nın önceki araştırmaları ve yeni bulguların önemi

Bu fenomen, 2016 yılında NASA'nın yaptığı araştırmalarla önceden tahmin edilmiş olsa da, yeni çalışma ilk kez su pompalamasının dönme kutbunun sapması üzerindeki ağırlığını somut verilerle ölçmektedir. NASA'nın Jet Propulsion Laboratory'den bilim insanı Surendra Adhikari, yeni araştırmanın bu fenomenin önemli bir ölçümünü sağladığını belirtmektedir. Suyun hareketinin Dünya'nın dönüşünü nasıl etkilediğini anlamak, kıtasal su rezervlerindeki değişim hakkında değerli göstergeler sunabilir ve deniz seviyesinin yükselmesine karşı geliştirilebilecek stratejilerin temelini oluşturabilir.

Gelecek araştırmalar ve sonuçlar

Araştırma yazarları, bu çalışmanın tarihsel eğilimleri yeniden oluşturmaya ve yeraltı sularının hareketinin küresel etkilerini daha büyük bir kesinlikle değerlendirmeye olanak sağlayacak daha geniş analizlerin yapılmasını umut etmektedir. Yeraltı suyu pompalaması nedeniyle meydana gelen Dünya'nın eksen kayması, iklim değişikliği ve deniz seviyesi yükselişi gibi küresel sorunların birbirleriyle ne kadar yakından ilişkili olduğunu göstermektedir. Bu tür araştırmalar, gelecekte su kaynakları yönetimi ve çevre politikaları belirlenirken daha bilimsel bir yaklaşım benimsenmesine katkı sağlayacaktır. Sonuç olarak, yeraltı suyu pompalamasının sadece yerel su kaynakları üzerinde değil, aynı zamanda gezegenin fiziksel yapısı üzerinde de önemli etkileri olduğu artık bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

Etiketler:

yeraltı suyu Dünya eksen kayması iklim değişikliği deniz seviyesi yükselişi jeofizik araştırması