Mikerinos Piramidi'nde iki gizemli boşluk: yeni bulgular heyecan yarattı

Mısır'ın Giza platosunda yer alan ve antik dünyanın en etkileyici yapılarından biri olarak kabul edilen Mikerinos Piramidi, son dönemde yapılan bilimsel araştırmalarla yeniden gündeme geldi. ScanPyramids ekibi tarafından yürütülen çalışmada, elektriksel direnç tomografisi yöntemiyle piramidin doğu yüzünde iki büyük boşluk, yani "anomali" tespit edildi. Bu gelişme, Mikerinos Piramidi'nin iç yapısına dair yeni soruları ve olası bir kayıp geçit ihtimalini beraberinde getirdi.

Mikerinos Piramidi'nde yeni keşifler: Elektriksel direnç tomografisiyle iki anomali

Giza piramitleri arasında en küçük olan Mikerinos Piramidi, M.Ö. 2490 ile 2472 yılları arasında Firavun Mikerinos için inşa edildi. Eski Krallık döneminin en az bozulmuş piramidi olarak bilinen bu yapı, bugüne kadar Khufu ve Khafre piramitlerine kıyasla daha az incelenmişti. Ancak son yıllarda, özellikle elektriksel direnç tomografisi gibi invaziv olmayan tekniklerin gelişmesiyle, Mikerinos Piramidi'nin iç yapısı hakkında yeni bilgiler elde edilmeye başlandı. Araştırma ekibi, 1906-1910 yıllarında yapılan kazıların ardından piramidin mimari tasarımının beklenenden daha karmaşık olabileceğine dair bulgulara ulaştı. Özellikle, piramidin doğu yüzündeki granit kaplama bloklarının arkasında tespit edilen iki büyük boşluk, bilim dünyasında heyecan yarattı. Elektriksel direnç tomografisiyle elde edilen veriler, bu boşlukların hava dolu olabileceğini ve muhtemelen kaybolmuş bir geçidin işareti olabileceğini gösteriyor.

Boşlukların boyutları ve olası anlamı: Kayıp bir geçit mi var?

Elektriksel direnç tomografisiyle belirlenen iki anomali, A1 ve A2 olarak adlandırıldı. Elde edilen verilere göre, A1 adlı boşluğun yaklaşık boyutları 1,5 metreye 1 metre olarak ölçüldü ve bu boşluk, yüzeyden 1,35 metre derinlikte başlıyor. A2 adlı ikinci boşluğun ise yaklaşık 0,9 metreye 0,7 metre boyutlarında olduğu ve 1,13 metre derinlikte başladığı tespit edildi. Her iki anomali de doğu yüzündeki granit blokların hemen arkasında yer alıyor. Araştırma ekibi, bu boşlukların bir kireçtaşı ortamında hava dolu alanlar olduğunu ve dış granit kaplamanın hemen arkasında başladığını belirtti. Özellikle A1 anomalisinin, yüksek dirençli bir trapezoid granit bloğun arkasında bulunması dikkat çekiyor. Bu bulgular, Mikerinos Piramidi'nin bilinen ana girişinin dışında ikinci bir giriş veya kayıp bir geçit olabileceği ihtimalini güçlendiriyor.

İnvaziv olmayan tekniklerle piramitlerin sırları çözülüyor

Antik yapıları araştırırken, özellikle piramitler gibi hassas ve tarihi öneme sahip eserlerde invaziv olmayan tekniklerin kullanılması büyük önem taşıyor. ScanPyramids ekibi, Mikerinos Piramidi'nde elektriksel direnç tomografisinin yanı sıra yer altı radarı (GPR) ve ultrasonik testler (UST) gibi yöntemlerden de yararlandı. Bu teknikler, yapının iç kısmına zarar vermeden detaylı veri toplanmasını sağladı. Elde edilen görüntüler ve sayısal simülasyonlar, doğu yüzündeki granit blokların arkasında iki büyük boşluğun varlığını doğruladı. Araştırmacılar, bu tür modern yöntemlerin piramitlerin iç yapısına dair hassas ve güvenilir bilgiler sunduğunu, böylece tarihi yapılara zarar vermeden yeni keşiflerin mümkün olduğunu vurguladı. Özellikle elektriksel direnç tomografisi, bu alanda elde edilen en dikkat çekici sonuçlardan birini ortaya koydu.