Giza piramidinde gizli boşluklar keşfedildi

Piramitte tespit edilen anormal boşluklar

Giza'da bulunan üçüncü en büyük piramit olan Menkaure yapısının detaylı taramaları, cilalı granit blokların hemen arkasında yer alan ve içi tamamen hava dolu olan iki adet anormal boşluk olduğunu göstermektedir. Kahire Üniversitesi'nden Khalid Helal ve Mohamed Elkarmoty liderliğindeki araştırma ekibi, bu bulguların Menkaure piramidinin iç yapısı hakkında önemli bilgiler sunduğunu belirtmektedir. Keşfedilen ilk boşluk, granit kaplamanın yaklaşık 1,4 metre altında konumlanmakta ve yaklaşık 1,5 metre genişliğinde ile 1 metre yüksekliğinde ölçülmektedir. İkinci anomali ise granitin kabaca 1,1 metre altında bulunmakta ve 0,9 ile 0,7 metre arasında ölçülmektedir. Her iki boşluk da bloklar arasındaki eklemlerden ziyade, içi hava dolu cepkeler gibi davranış göstermektedir.

Bu keşif, Menkaure piramidinin mimari yapısının daha karmaşık olduğundan daha karmaşık olduğunu ve antik Mısır inşaat teknikleri hakkında yeni perspektifler sunmaktadır. Araştırmacılar, bu boşlukların tesadüfi olmadığını ve piramidinin iç tasarımının bir parçası olabileceğini öne sürmektedir. Bulgular, daha önceki yıllarda Khufu'nun Büyük Piramidi içinde tespit edilen büyük iç boşluk ve kuzey girişinin yakınındaki koridorla karşılaştırıldığında, Menkaure piramidinin boşluklarının şekil, boyut ve düzen açısından çarpıcı biçimde farklı olduğu görülmektedir.

Kullanılan ileri tarama teknikleri

ScanPyramids projesi kapsamında gerçekleştirilen bu araştırma, Kahire Üniversitesi ile Fransa'daki Miras İnovasyon Koruma Enstitüsü tarafından ortaklaşa yönetilmektedir. Araştırmacılar, Menkaure piramidinin granit kaplamasının arkasını incelemek için üç farklı tarama tekniğinin bir kombinasyonunu kullanmışlardır. Elektriksel direnç tomografisi (ERT) yöntemi, katı kütleden bir akım göndererek farklı malzemelerin direncindeki değişiklikleri ölçmektedir. Yer radarı (GPR) teknolojisi ise bir kütleden radyo dalgaları göndererek bu dalgaların farklı malzemelerden nasıl yansıdığını tespit etmektedir. Ultrasonik test (UT) ise aynı işlemi gerçekleştirmek için ses dalgalarını kullanmaktadır.

Bu üç tekniğin birlikte uygulanması, araştırmacılara piramidinin iç yapısını invaziv olmayan bir şekilde görme imkanı sağlamıştır. Yöntemin bu şekilde seçilmesi, dört bin yıldan fazla süredir ayakta duran bu antik yapıya herhangi bir zarar vermemek amacıyla yapılmıştır. Simülasyonlar aracılığıyla elde edilen veriler analiz edilmiş ve sinyallerin çevredeki malzemeden farklı fiziksel özelliklere sahip taş bloklarıyla üretilmiş olabileceği ihtimali dışlanmıştır. Araştırmacılar, her iki anomalinin de muhtemelen doğu yüzünün dış granit kaplamasının hemen arkasında başlayan ve bir kireçtaşı ortamı içinde yer alan hava dolu boşlukları temsil ettiği sonucuna varmışlardır.

Antik Mısır mimarisinin gizli yapıları

Giza piramitleri, uzun zaman önce ölmüş krallara ait devasa taş anıtlar olarak yüzyıllardır insanlığı büyülemiştir. Bu yapılar, antik Mısır dünyasına göz kamaştırıcı bir pencere sunmakta, sadece antik Mısırlıların cenaze törenlerinin önemi ve ihtişamını değil, aynı zamanda ilk etapta bu tür yapıları inşa edebilme yeteneklerini de göstermektedir. Büyük Piramit, anıtlar arasında en büyüğü olarak en fazla ilgiyi almakta ve araştırmaların odak noktası olmaktadır. Ancak Menkaure piramidi, üç ana piramidin en küçüğü olmasına rağmen, benzersiz özellikleriyle dikkat çekmektedir.